Buradasınız
Milliyetçilik ve Çocuklar
Ankara’dan işsiz bir işçi

Egemen sınıfın işçi ve emekçiler üzerindeki en büyük silahı milliyetçilik. Bunun için de milliyetçi fikirleri küçük yaşımızda bilinçaltımıza yerleştiriyorlar. Kreşlerdeki oyunlarla bile çocuklarımızın bilinçaltına milliyetçiliği yerleştiriyorlar.
Bu durumla alakalı bir olay anlatmak istiyorum. Geçenlerde yeğenimin kreş gösterisini izledim. Gösteriler başlamadan önce saygı duruşu, İstiklal Marşı ve konuşmalar yapıldı. Sonra 5 yaş grubu çocukların gösterisi başladı. Ben çiçeklerin, hayvan figürlerinin, renklerin, gülen çocukların olduğu bir gösteri beklerken uygun adımlarla yürüyerek “Çanakkale Geçilmez” oyununu oynayan çocukları görünce şaşırdım. Zamanında ilkokul yıllarımızda bizlere böyle gösteriler yaptırırlardı. Bu tür milliyetçi, ırkçı gösterileri, egemen sınıfın ihtiyaçlarına uygun olarak, kreşlere kadar indirmişler diye düşündüm. Ayrıca bu yolla sadece minicik çocukları değil onların ailelerini de tekrar tekrar zehirliyorlar.
Okul yıllarımızda bizlere milliyetçilik zehrini aşılayan eğitim verdiler. Bizim geçtiğimiz yollardan aynı şekilde bizden sonraki kuşaklar da geçiyor. İşçilerle her konuşmamızda bu milliyetçilik belası karşımıza çıkıyor. Patronlar sınıfı işçileri kandırmak için en çok da milliyetçiliği kullanıyor.
Egemen olan ve biz işçilerin emeğini yalan dolanla çalarak sefa süren patronlar ve burjuva politikacılar milliyetçiliği işçileri kandırmak için hep kullandı ama işçilerin bu oyuna gelmediği zamanlar da oldu. İşçiler tarihte pek çok kez dünya işçileriyle kardeş olduklarını ve birlikte mücadele ederlerse sömürüden kurtulacaklarını anladılar. Bu yolla da pek çok zafer kazandılar.
Milliyetçilik işçi sınıfı için zehirdir, çocuklarımızın zehirlenmesine izin vermeyelim. Çocuklarımızı işçi sınıfının tarihi, fikirleri ve düşünceleriyle yetiştirelim. Bunu sağlamak için de sendikalarımızı, derneklerimizi, siyasi örgütlerimizi güçlendirelim, büyütelim, genişletelim.
Yağmalanan Fonlar
Evde Kıdem Tazminatı Sohbeti
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...