Buradasınız
Yağmalanan Fonlar
Esenyurt’tan bir işçi

Geçmişten günümüze baktığımızda kim hükümet olursa olsun muhakkak bir fon kurmaya girişmiş. Bu fonların birçoğu işçilerden düzenli olarak kesilen paralarla kurulmuş ama işçiler fonlardan doğru düzgün yararlanamamışlar.
Kurulan fonlardan birisi, Turgut Özal dönemindeki Fakir Fukara Fonu… Özal, “üç sene içinde Türkiye’de yoksul, fakir kalmayacak” diyerek fonu halka tanıtmış. 30 yıl önce fakir, yoksul kalmayacak denilerek işçilere pazarlanan fona ne olmuş bakalım: Devlet fonda biriken parayı bankaya yatırıp çalıştırmış ve toplanan paranın sadece faiz olarak getirisi 7,7 milyon liraymış! Peki, nereye harcanmış biriken anapara ve faizi? İç borçlara ve bürokratların özel harcamalarına! Hatta o dönem Galatasaray Spor Kulübü mali krize girmiş, maalesef bu fondan 5,5 milyon yardım yapılmış. Bunu o dönem kulüpte yöneticilik yapmış bir kişi utanmadan sıkılmadan basınla paylaşmış. (http://www.hurriyet.com.tr/g-saraya-fukara-yardimi-yapilmis-yeni-8704048) Yalandan küçük bir kısmı da, kaymakamların yetkisinde keyfe keder dağıtılmış. Daha sonra da usulsüz harcamalar devam etmiş. 2012’de gazetelerden birinde yer alan haber aynen şöyle: “Geçen yıl yapılan yasa değişikliğiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlanarak ‘genel müdürlük’ statüsüne kavuşan ve halk arasında Fakir Fukara Fonu (Fak-Fuk-Fon) olarak bilinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nun (SYDF), mevzuata ve Sayıştay içtihatlarına aykırı olarak kamu bankalarında tutulan fon paralarını ‘promosyon’ formülüyle nemalandırdığı ve nema gelirinden 7.7 milyon lira usulsüz harcama yapıldığı belirlendi.” (http://www.sozcu.com.tr/2012/gundem/fukaranin-nafakasini-yemisler-45552/)
Konut Edindirme Yardımı (KEY) 1987 ile 1995 yılları arasında çalışan işçileri ve memurları kapsıyordu. Bu fonun işçilerin ev alması için kurulduğunu, maaşlarından kesinti yapılan işçilerin ev alacakları zaman fonda biriken paralarını alabilecekleri söyleniyordu. KEY uygulaması da yağmalamayla bitti. Yıllarca ücretlerinden kesintiler yapılan işçiler ev alamadıkları gibi fonda biriken paralarını da alamadılar. AKP ilk döneminde bunu seçim vaadi olarak sunduğu için alelacele yasa çıkarttı. Ancak ödemeleri çok geç yaptı. Çoğu işçi fonda parası olduğu halde çeşitli engellerden dolayı parasını alamadı. Alan işçilerin de paraları kuşa döndü. Babam o yıllar arasında çalıştığı için fondan para almaya hak kazanmıştı, ancak yıllar sonra sadece 300 lira para alabildi. Babam gibi yüz binlerce işçinin ev alma umudu hayal oldu, paraları gasp edildi.
Bu şekilde yağmalanan bir diğer fon da İşsizlik Fonu! Normalde işsiz kalan tüm işçilere bu fondan ödeme yapılması gerekirken sınırlı sayıda işçi bu fondan yararlanabiliyor. Tüm işçilerden her ay düzenli olarak işsizlik fonu için kesinti yapılıyor ama iş para almaya gelince işçinin önüne birçok engel koyuyorlar. 2016 yılının Ekim ayına kadar işsizlik fonunda 102 milyar lira para biriktiği açıklandı. Peki, işsiz kalan işçilerin 2002 yılından bu yana fondan aldıkları para ne kadar? Sadece 13,6 milyar! AKP, ekonomik krize bağlı olarak referandumdan önce bir İstihdam Projesi açıkladı. “İşsizliği azaltacağız” dedi ve patronlar işçi alsın diye teşvikler verdi. Teşviklerin ballı kaymaklısını patronlara sundu. Proje kapsamında yeni alınan işçinin 3 ay boyunca sigortası, sonraki dönemde ise 1 yıl boyunca maaşı devlet tarafından ödenecek. Peki, devlet nereden kaynak sağladı? Bu değirmenin suyu nereden geliyordu? Bizlerden kesilen paraların biriktiği İşsizlik Fonundan. İşçilere gelince “kaynak yok” diyen iktidar, patronlara gelince hemen kaynağı buluveriyor. Çok acı bir şey değil mi? İşçiyi üç kuruş paraya mahkûm eden patronlar yine işçilere ait olan fondaki parayı devletin teşvikiyle çatır çatır yiyorlar. Üstelik söylendiği gibi işsizlik oranları düştü mü? Aksine geçen seneye göre 2 puan artarak %13’ e yükseldi! Patronlar da ballı kaymaklı teşvikleri mideye indirdi!
Aslında bu fonlar devletin ön açmasıyla yağmalanmış ve patronların imdadına yetişmiştir. Şimdi elimizde kalan az sayıdaki kazanılmış hakkımızdan kıdem tazminatının fona devredilmesi konuşuluyor. Çalışma Bakanı fonun kurulma amacını “İşçilere Müjde! Bir gün dahi çalışsalar kıdem tazminatı alabilecekler” diyerek anlatıyor. Biz bu sözlerin yalan olduğunu biliyoruz. AKP de kendinden önceki hükümetler gibi gerçek niyetini saklıyor, örgütsüz işçilere tuzak kuruyor. AKP hükümeti patronları sırtlarındaki kıdem yükünden kurtarmak istiyor. Kurulmaya çalışılan fondan işçilerin payına ne düşeceği belli. İşçilerin kolay işten atılmalarının önü açılacak. Diğer bir yandan da patronlar İşsizlik Fonu ve diğer fonlar gibi yağmalayacakları yeni bir fona kavuşacaklar. Patronlar aylardan beri bu kıdem tazminatı yasasının çıkmasını bekliyorlar ve AKP desteği ile bir taşla iki kuş vuracaklar! Bunu durduracak tek yol işçilerin örgütlenmesi ve gasp edilmeye çalışılan hakları için mücadele etmesidir. Çünkü kaybettiğimiz haklarımız ve son güvencemiz olan kıdem tazminatı geçmişte işçilerin uzun yıllar süren mücadelesi ile kazanıldı ve bizler için, çocuklarımız için çok önemli! Geçmiş yıllarda işçilerin mücadele ederek bize bıraktığı mirasa sahip çıkalım.
Milliyetçilik ve Çocuklar
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...