Buradasınız
Mücadele Tarihimizden Yansıyanlar: 1965 Kozlu Direnişi
Ankara’dan UİD-DER’li İşçiler
Türkiye işçi sınıfının sayısız bedel ödeyerek yürüttüğü mücadelelerde edindiği birikimi hatırlamak ve hatırlatmak büyük önem taşıyor. Sınıf mücadelesinden süzülüp gelen birikimlerin, grev ve direniş deneyimlerinin öğrenilmesi, geçmişin mücadele geleneğinin bugüne taşınması çok önemlidir. İşçi sınıfının mücadele tarihine dönüp baktığımızda, karşımıza büyük grevler, direnişler ve mücadeleler çıkar. İster kazanımla ister yenilgiyle sonuçlanmış olsun, her biri verilecek daha büyük mücadeleler için önemli deneyimlerdir. İşçi sınıfının deneyimlerinin unutulmasına izin vermemek boynumuzun borcudur.
Bu nedenle UİD-DER’li işçiler olarak Mart ayı vesilesiyle bu deneyimlerden biri olan Kozlu Direnişinde yaşananları hatırlıyoruz.
1965 Kozlu Direnişi
Zonguldak adeta maden ve madencilerle özdeşleşmiştir. Bu kenti her andığımızda haliyle insanın aklına kömür ve kömüre bulanmış hayatlar gelir. Zonguldak madenleri, patronların kâr hırsı yüzünden binlerce işçiye mezar olmuştur.
Türkiye’de maden işçiliği Osmanlı’da 1800’lü yılların başında başlayıp günümüze kadar uzanıyor. Bir dönem Alman, Fransız, İtalyan sermayesi tarafından işletilen madenler el değiştirdikten sonra, yerli sermaye bu madenlerden muazzam kârlar elde etmiştir. Bu arada işçilerin çalışma koşullarının korkunçluğundan yana hiçbir şey değişmemiştir.
Özellikle 1940’larda köylerinden kopartılan 17 yaş üstü gençler, zorla madenlerde çalıştırılan işçilerin çoğunluğunu oluşturmaktaydı. İşçiler aşırı çalışmaya zorlanırken, iş güvenliği ve sağlık göz ardı ediliyordu. İşçiler babadan oğula aynı “kaderi” paylaşacak, maden onların hem geleceği hem de kâbusları ve ölümleri olacaktı. Ama maden işçilerinin bu koşullara “Hayır” dedikleri, şanlı direniş örnekleri sergiledikleri zamanlar da oldu.
Kötü koşullarda çalışan işçiler, 10 Mart 1965’te “artık yeter” dediler. Bir taraftan güvencesiz ve katlanılmaz çalışma koşullarının devam etmesi, diğer taraftan da ücretlere zam yapılmaması ve işçilere verilmesi gereken yevmiye zammının (liyakat zammı) yönetici ve patron yanlısı mühendis ve vardiya amirlerine verilmesi işçilerin sabrını taşıran son damla olmuştu. İşçilerin eylemleri böyle başlamıştı.
Olayları bastırmak için bir jandarma birliğiyle bölgeye gelen Zonguldak Valisi, maden işçilerinin kurduğu barikatların önünde bir konuşma yaparak direnişçilerden işbaşı yapmalarını istedi. Ancak öfkeli madencilerin kazma ve küreklerle üstlerine yürümesi üzerine jandarma geri çekildi, Vali kaçmak zorunda kaldı.
Karadon işletmesine bağlı Gelik bölümünde 1500 maden işçisi gece vardiyasında ocaklara inmeyip “GREV” kararı almışlardı. Ardı ardına Kilimli’de, Karadon’da ve Kozlu’da işçiler aynı tavrı ortaya koyup birlikte tepki gösterdiler.
Direniş ertesi gün gündüz vardiyasında Kilimli ve Karadon ocaklarına da yayıldı. Madenciler, kuyu başlarını tuttular ve grevin kırılması için trenle getirilen işçileri trenden indirmediler. Gelik havzasında yakılan direniş ateşi Üzülmez’e bağlı Çaydamar ocağına da sıçradı.
12 Mart günü Kozlu’ya getirilen askeri birlikler işçilerin üzerine sürüldü; toplu halde bulunan işçilerin üzerine ateş açıldı. Bu saldırıda maden işçisi Satılmış Tepe ve Mehmet Çavdar katledildiler.
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Zonguldak Ağıtı” adlı şiiri maden işçilerini şöyle anlatıyor.
Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin,
Ellerin, yeraltında yitmiş kocaman ellerin.
Yıllarca çalışırsın, gündeliğin on lira,
Açsın, susar kuyular bağıra bağıra
Ko yamyassı ayakların balçık toprağa girsin,
Kim yürürse öldürürler bilirsin.
Zonguldak ölü iki gecede gecede diri bir,
Zonguldak bir Türkiye, bir aç Türkiye değil midir?
Egemenlerin amansız saldırısına karşı işçiler Kozlu’ya indiler. Bunun üzerine egemenler Zonguldak’ın bütün giriş ve çıkışlarını kapattı. Resmi daireler kapatıldı. Çevre illerden takviye jandarma birlikleri getirildi. İşçilerin üzerinden jetler uçuruldu. Jet uçakları bildiri atıyorlardı: Olayların arkasında “dış güçler” vardı! İçişleri Bakanı, olayları komünistlerin tahrik ettiğini açıklıyordu: “Bunları yapanlar komünistlerdir. Burada konuşanlar kimi şahsi menfaati için, kimi sakat ideolojisi için konuşuyor. Böylelerinin ağzını tıkayın.” Bunun üzerine 70’ten fazla işçi gözaltına alındı, 14 işçi tutuklandı.
Zonguldak’a bir günde 10 bin asker dökülmüş, Bakan apar topar Zonguldak havzasına gelmiş ve işçileri işe dönmeleri yönünde ikna etmeye çalışmıştı. İşçilerin örgütlü tepkisinden korkuyorlardı.
1965 Kozlu Grevi, birçok konuda dönüm noktası olmuştur. İşçilerin birlik olup ocaklara inmeme kararları karşısında sendikal bürokrasi işçileri frenlemeye çalışmıştır. Grev sırasında bürokratlaşmış sendika yöneticilerinin devletle girdikleri işbirlikçi tutum ve iki işçinin ölümüyle sonuçlanan saldırıya göz yummaları, sendikal ayrışmayı derinleştirmiştir.
13 Mart günü İçişleri Bakanı, Çalışma Bakanı ve Enerji Bakanı Zonguldak’a gelip işçilerle görüşmeler yaptılar. Pazarlıklar sonunda liyakat zamlarının işçilere eşit ve adil bir şekilde pay edilmesi kabul edildi. Önceden ödenen çocuk ve kumaş paraları da tekrar verilecekti. Kozlu direnişçileri emek tarihine izi silinmez bir not kazıyarak ocaklara inmeyi kabul ettiler. Şair Orhan Veli’nin dediği gibi ekmek parası böyle kazanılır ve o ekmek parasına mücadeleci, direngen Zonguldak maden işçilerinin sahip çıktığı gibi sahip çıkılır.
Siyah akar Zonguldağın deresi;
Yüz karası değil kömür karası;
Böyle kazanılır ekmek parası…
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz!
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Görkemli Eylemleriyle Madenciler
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Savaş ve Sömürü Kıskacında “Dünya Çocuk Hakları Günü”
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- Barış, İşçi Sınıfının Mücadelesiyle Gelecek!
- Srebrenitsa Katliamının 29. Yılında Emperyalist Savaş Gerçeğini Bir Kez Daha Hatırlamak
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Haziranda Ölümsüzleşenlere…
- Süleyman Hocamızla Arının Balı, İşçinin Bilinci
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- DİSK’e Giden Yol: Paşabahçe Grevi
- Kavel Destanı ve Grev Hakkı
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- Şafaktan ve Ümitten Korkanlara İnat
- Maden-İş Geleneği, Singer Fabrika İşgali
- 1991 Madenci Yürüyüşü: Yerin Derinliklerinden Umudun Kararlı Adımlarına
- ABD’den Türkiye’ye, 1913’ten 2023’e
- 1991-95 Balkan Savaşı: “Kardeştik, Düşman Ettiler”
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...