Buradasınız
Mücadeleci Bir İşçinin Gözünde Kemal Türkler
Sarıgazi’den bir kadın işçi

Mücadele etmeye yeni başlamıştım. 80 sonrası kuşaktan olduğum için önceki sendikaların ve sendika başkanlarının yaptıklarını, işçilerle olan bağlarını, kazandıkları hakları ve patronların karşısındaki mücadeleci tutumlarını o zamanların görüntülerinden, yazılarından ve anlatılanlardan öğreniyordum. Fakat bir gün bir seminerde “sarı sendikalar” dediklerinde sendikanın sarısı mı olur diye düşünmüştüm. Sendikanın kırmızısı, sarısı mı oluyordu? Tüm sendikalar aynı değil miydi? Kafamda bu sorular uçuşuyordu. Fakat sonra sonra verilen örneklerle ve son yıllarda yaşanılan grev ve direnişlerle, medyada sendikacılarla ilgili çıkan haberlerle anladım ki geçmişteki sendikalar ve sendikacılarla bugünküler arasında dağlar kadar fark vardı.
Şimdiki sendikacılar patronların ve hükümetlerin işçi kolları gibi çalışıyorlar. İşyerlerinde işçilerin hakları için doğru dürüst bir mücadele verilmiyor, mücadele eden işçilerin çıkış listeleri sendikacılar tarafından patrona veriliyor, toplu sözleşmelerde işçilerin haberi dahi olmadan patronlarla uzlaşıyorlar. İşçileri hakları için eğitmek, bilgilendirmek, yan yana getirmek bir tarafa işçi, sorununu dile getirmek için bile sendikaya randevu alamadan gidemiyor. Sendikacılar koltuklarına oturmuş bırakmıyorlar. İşçi maaşları sendikalı işyerlerinde açlık sınırındayken sendika ağaları milyonlar alıyorlar.
Tüm bunlardan sonra bu sendikacılara bakıp sendikalarımızdan vazgeçecek değiliz. Sendikaları biz işçiler kuruyoruz ve biz işçilerin üyelikleriyle bu sendikalar var. Sendikalar bizim kendi evlerimiz. Bizim sendikalardan değil patronlarla uzlaşan sendikacılardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun için de 1980 öncesinde mücadeleci sınıf sendikacılığı nasıldı öğrenmemiz gerekiyor.
Mücadeleci bir sendikanın ve başkanının nasıl olması gerektiğine en güzel örnek kuşkusuz 80 öncesindeki DİSK ve onun unutulmaz önderi Kemal Türkler’dir. Kemal Türkler, mücadeleci bir sendikacının nasıl olması gerektiğini işçilerle birlikte verdiği mücadeleyle gösteriyor. İşçilerle yana yana, omuz omuza mücadele veren Kemal Türkler o yıllarda işçilerin hem sosyal hem de ekonomik haklar kazanmalarını sağlamış. Sendikanın ekonomik giderlerini karşılamak için gömlek dikiyor ve işçileri mücadele etmeleri için sürekli eğitiyormuş. İşçilerin güçlerinin birliğinden geldiğini o dönemin işçi kuşaklarına öğretmiş. İşçileri sürekli ziyaret ediyormuş. İşçiler tarafından sevilen, sayılan bir sendikacıymış. İşçilerin patronlar karşısında haklarını alabilmeleri için yasalarda “yasak” diye grevi, direnişi yapmaktan geri durmamış. Kavel’i ve 15-16 Haziran gibi büyük bir işçi direnişini Türkiye işçi sınıfına miras bırakan Kemal Türkler ve o yılların mücadeleci işçilerdir.
Kemal Türkler’i mücadeleci bir sendikacı yapan şey onun örgütlü bir devrimci işçi olmasıydı. O işçilerin sadece sendikal mücadele değil siyasal bir mücadele de vermesi gerektiğine inanan bir işçi önderiydi. Kemal Türkler’i hazmedemeyen patronlar sınıfı çareyi onu katletmekte buldular. Fakat eli kanlı katiller onu katletseler de onun işçi sınıfı için verdiği mücadelesini yok edemediler. Kemal Türkler’i anmak yetmez onun miras bıraktığı mücadeleci sendikacılığı yeniden yaşatmalıyız. 34. ölüm yıl dönümünde Kemal Türkler’i saygıyla anıyoruz.
Yaşasın Militan Sınıf Sendikacılığı!
Yaşasın 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
Filistin’de İsrail Zulmüne Son!
BELTAŞ İşçileri İş Bıraktı
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....