Buradasınız
Mücadelenin Kadınları Bizi Değiştiriyor
Ankara’dan genç erkek işçi-öğrenciler
25 Kasım, kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma günü. UİD-DER’li genç erkekler olarak, bu gün vesilesiyle sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istedik. Gün geçmiyor ki kadına yönelik şiddet haberleri gelmesin. Neredeyse her gün evden sokağa, toplu taşıma araçlarından işyerlerine kadar hayatın her alanında kadınlar şiddete uğruyor. Kadına karşı şiddetin dünyanın her yerinde artması, aslında kapitalist sistemin ne kadar çürüdüğünü gösteriyor. UİD-DER Kadın Komitesi’nin belirttiği gibi “kadına yönelik şiddetin kaynağı kapitalist sömürü düzenidir.”
Mücadeleyle tanıştıktan sonra bunu anlamaya başladık. Daha önce hep erkek egemen zihniyetin dayatmasıyla bakıyorduk hayata. Erkeğin kadından daha üstün olduğunu düşünüyorduk. Çünkü bize göre erkeğin kadından üstün olması doğal bir şeydi. Bizim için kadının görevi ev işlerini yapmak, çocuk bakmak ve kendisinden daha üstün olan erkeğe itaat etmekti! Kadın buna karşı çıktığında ise “erkekliğimizi” göstermenin vakti gelmiş demekti. Şimdi bunları yazarken yıllar önce yaşadıklarımız gözümüzün önünden bir film şeridi gibi geçiyor. Annelerimize ve kardeşlerimize ne kadar zulüm etmişiz. Bu yaptıklarımızdan utanç duyuyoruz.
Tüm bunların ne kadar utanç verici olduğunu UİD-DER’le tanışınca anladık. UİD-DER sayesinde hayata bakış açımızla birlikte kadına bakış açımız da değişmeye başladı. Mücadele örgütümüzde kadın-erkek bütün işçilerin birbirleriyle olan samimiyeti ve dayanışma duyguları bizi çok etkilemişti. Kadınların hayatta ne kadar önemli bir yer tuttuğunun, hayatın yarısı olduğunun farkına vardık. Yıllardır etrafımızda ezilen, hor görülen ve şiddete uğrayan kadınlar görmüştük. Şimdi ise mücadele eden, güçlü ve öncü kadınlar görüyorduk. Onların mücadele azmi ve tutkuları, ezberlerimizi bozuyordu. Bu gördüklerimizi kendi yaşamımızda uygulamaya başlıyorduk. Memleketlerimize döndüğümüzde annelerimiz ve kardeşlerimiz bizdeki değişimi fark etmişlerdi. Ve artık bize korkuyla değil, sevgiyle bakıyorlardı. Bu sevgi, mücadelenin ve en çok da mücadeleci kadınların hayatımıza kattığı değişimdi.
Dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddetin artmasının nedeni, erkek egemen zihniyettir. Bu zihniyetin kaynağı ise yukarıda belirttiğimiz gibi kendinden önceki sınıflı toplumlar gibi kapitalist sömürü düzenidir. Her ne kadar şiddeti uygulayan erkek olsa da erkeğin bilincini belirleyen ve bu şiddeti besleyen kapitalizmdir. Bu nedenle kadına yönelik şiddet, kadın-erkek bütün işçilerin ortak sorunudur. Kadınların ezildiği, hor görüldüğü ve şiddete uğradığı kapitalist sömürü düzenini yıkabiliriz. Bunun yerine şiddetin, tacizin ve tecavüzün olmadığı yeni bir dünya kurabiliriz. Kadın ve erkek bütün işçiler birleşip yeni bir dünya için mücadele edelim.
Kim Daha Zeki?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.