Buradasınız
“Üç Çocuk” Paketi ve Kadın İşçileri Bekleyenler

AKP’nin aylardır gündemde tuttuğu “Kadın İstihdamı ve Doğum” paketi tamamlandı. Paket, gerek medya gerekse hükümet tarafından “demokratikleşme paketi”nden sonraki “en güçlü ve en iddialı çalışma” olarak sunuluyor. Başbakan, paketi yerel seçimlerden önce kadın işçilere “müjde” olarak sunmaya hazırlanıyor.
Bu paketle birlikte toplam 16 hafta olan doğum izni, 18 veya 19 haftaya çıkartılıyor. Kadınlara kendi çocuklarına bakabilmeleri için esnek çalışma seçeneği sunuluyor. Buna göre kadınlar doğum izninin ardından, kendi isteklerine göre “yarı zamanlı” çalışabilecekler. İlk çocuğunu yapan anne 6 ay bu şekilde çalışabilecek. İkinci ve üçüncü çocuğunu yapan anne ise çok daha uzun süre esnek çalışabilecek. Kadınlar sigortalı olduktan sonra yaptıkları doğumlardan ikisi için “doğum borçlanması” yapabiliyorlardı. Yeni düzenlemede daha fazla sayıda doğum için borçlanılabilecek. Tüm bu düzenlemeler, ilk bakışta çocuklarına bakacak kimse bulamayanlar başta olmak üzere, pek çok kadın işçi için iyi bir seçenek olarak görünebilir. Peki, işin esası bu mudur? AKP’nin derdi kadın işçilerin hakları mı, yoksa daha fazla çocuk politikasına zemin hazırlamak mı?
Kadın işçiler için doğum izninin uzatılması elbette önemlidir. Ancak uzatılan ve öne çıkartılan doğum izniyle, esnek, güvencesiz, düşük ücretli ağır çalışma koşulları gizlenmektedir. Ayrıca birden çok çocuk doğuran kadın işçilerin iş bulup bulamayacağı da belli değildir. Bugün pek çok kadın, işten atılmamak için hamileliğini bir süre gizlemek zorunda kalmaktadır. Patronlar, hamile kalan kadın işçileri işten çıkartmaktalar. Nitekim Ankara Sanayi Odası Başkanı’nın söyledikleri de patronların önümüzdeki süreçte kadın işçi istihdamından kaçınacağının itirafıdır: “Bir kadın için en ulvi şey anne olmak ama kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerekiyor. Kadın işçilere sağlanan ek haklar kadın istihdamını daha da aşağı çekecektir. Çünkü işletmeler maliyet hesabı yapıp düşük maliyetli olanı tercih eder. Aksi halde rekabet avantajını kaybedip yok olur.” Besbelli ki paketin hayata geçmesiyle birlikte kadın işçileri ya işsiz kalma ya da esnek çalışma tehlikesi beklemektedir.
Bu düzenleme ile hedeflenen şey kadın işçilerin haklarını geliştirmek değildir. Bu yasa uzun vadede özellikle kadın işçiler için esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak. Kadınları eve hapsetmenin yolunu açacak. Çünkü paketin amacı kadın işçilerin hakları değil, genç nüfusu arttırarak patronların ucuz işgücü ihtiyacını karşılamaktır. Daha baştan bu pakete tepki gösteren, işin maliyet ve sürekliliğini düşünen patronların, kadın işçileri tercih etmeyecekleri ortadadır. Üstelik uzaktan çalışma, çağrı üzerine çalışma, part-time gibi esnek çalışma türleriyle işin sürekliliği olmayacak, ücretler ve sigorta çalışılan saatler üzerinden ödenecek. Kadınlar giderek eve hapsolmaya sürüklenecek.
Başbakan Erdoğan’ın her fırsatta kadınlara üç çocuk yapmalarını “öğütlemesi”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ortaklaşa çalışmalar yürütmeleri boşuna değildir. Bakan Fatma Şahin, doğum izninin uzatılmasına karşı çıkan patron örgütlerini bir süre sonra genç, dinamik işçiler bulamayacakları yönünde uyarıyor ve düzenlemeye karşı çıktıkları için fırçalıyor. Nitekim patronların itirazından sonra AKP, söz konusu pakete esnek çalışmayı ekledi. Böylece patronlara, “merak etmeyin, kadınları eskisine göre daha ucuza çalıştırıp daha çok sömüreceksiniz” demiş oldu. Demek ki ne kadar parlatılırsa parlatılsın “Doğum ve Üç Çocuk” olarak da anılan paketle amaçlanan, kadın işçilerin doğuma teşvik edilmesi ve “kadının kutsal görevi” olan taze işgücü üretimini aksatmamasıdır. Kadın işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını düzeltmek değildir!
Kadın işçinin çocuklarına daha iyi bakabilmesi için iş güvencesine, daha yüksek ücrete, her işyerinde kreşe, her iki ebeveyne de verilecek daha uzun süreli doğum iznine ihtiyacı var. AKP’nin paketi doğum iznini arttırıyor, ama kadın işçiler için iş güvencesi getirmiyor. “Doğur, daha fazla doğur” denen işçi kadına esnek çalışma, keyfi uygulamalar, düşük ücretler ve ağır çalışma koşulları dayatılıyor. Birçok kez doğurduğu için bir süre sonra çalışma koşullarına dayanamayan kadının evinin yolunu tutacağı da ortadadır. Tüm işçi kardeşlerimizin anlaması gereken şey, AKP’nin derdinin işçi kadınlar olmadığıdır. Hangi kadının kaç çocuk doğuracağına AKP ya da patronlar karar veremez. İşçi kadınlar, çocuklarını patronlar için taze işgücü olsunlar diye değil, mutlu bir yaşam sürsünler diye dünyaya getirmek istiyorlar. Ne var ki böyle bir dünya ancak işçilerin mücadelesiyle kurulabilir.
İşçilerin Sordukları/17
Hayatımız Mesai!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
Son Eklenenler
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...