Buradasınız
İşçilerin Sordukları/68 - Kısa Çalışma Ödeneği Nedir? /II
Hangi işçiler kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilir?
Kısa Çalışma Ödeneği, İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır. İşçinin Kısa Çalışma Ödeneği alabilmesi için kısa çalışmanın başladığı tarihte, çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması gerekmektedir. Yani kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 günü kesintisiz olmak üzere son üç yıl içinde en az 600 günlük primi olması gerekmektedir. Ayrıca kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması gerekmektedir.
Bu şartlara bakarak şunu söyleyebiliriz ki kısa çalışma ödeneği olarak ödenecek parayı işçi zaten daha önceki çalışmalarla işsizlik fonuna aktarmıştır. Ücretinden yapılan bu kesintilerin şimdi işçiye ücret diye ödenmesi işçinin hakkının gasp edilmesi ve aldatılması değil midir? Üstelik Kısa Çalışma Ödeneği süresi bir işçinin işten atıldığında alacağı işsizlik sigortası süresinden düşülmektedir. Örneğin 6 ay işsizlik sigortasına hak kazanan bir işçi 3 ay boyunca kısa çalışmadan para aldıysa, bu sürenin sonunda da işten atıldıysa aynı işçi işsizlik sigortasından sadece 3 ay faydalanabilmektedir.
Kısa çalışma ödeneği ne kadardır?
İşçiye verilen günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Örneğin günlük 100 lira brüt ücret alan işçiye 60 lira ücret ödenir. Yani işçi ücretleri kayba uğrar ve ücreti yüksek olan işçilere ödenen miktar kısıtlanır. Bu ödenek, işçilerin değil patronların yükünü hafifletmektedir. Patronlar bu dönem boyunca ücret, prim ödemelerinden ve gelir vergisinden muaf tutulmaktadır.
Yeni yönetmelik değişikliği ne içeriyor, bu değişiklikler ne anlama geliyor?
“Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, 09.11.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan yeni değişikliklerle birlikte patronların ödenekten yararlanma koşulları genişletildi.
Önceki yönetmeliğe göre, işyerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işverenin başvuru belgeleri arasında iddiasını kanıtlayan somut belgelerin bulunması gerekiyordu. Değişikle bu fıkra kaldırıldı. İşverenlerin artık “genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu” belirtmeleri yeterli olacak. İşverenin durumu ise İŞKUR yerine iş müfettişleri tarafından incelenecek.
Patronların ödenekten yararlanmaları için zorlayıcı sebep tanımında “küçük” değişiklikler yapıldı ve “dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlar” ifadesi de eklendi. Böyle genel bir ifade kullanılmasının nedeni hükümetin krizi inkâr etmesidir. Krizi “manipülasyon”, “dış güçlerin oyunu” olarak tanımlayan hükümet adını itiraf etmese de kriz, döviz kurunda dalgalanma, ambargo gibi durumlardan etkilenen patronları kurtarmak üzere yasal düzenlemeler gerçekleştiriyor. Elindeki her türlü olanağı kullanarak patronları kurtarmaya çalışıyor.
2008 yılında yaşadığımız krizde olduğu gibi bugünkü krizde de en çok işçiler hak kaybına uğruyor. Büyüyen işsizlik oranları, artan hayat pahalılığı, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırma işçilerin yaşamını derinden etkiliyor. Her krizde olduğu gibi hükümetler işçilere kemer sıkma programlarını dayatırken patronlara ise teşvik, kredi ve kurtarma paketleri hazırlıyorlar. İşçilerden kesilen emeklilik, sağlık ve işsizlik fonlarının işçilere ödenmesi gerekiyorken bu fonlar patronlara peşkeş çekiliyor. Kısa Çalışma Ödeneği gibi uygulamalarla işçilerin fonları patronları kurtarmak için harcanıyor. Hükümet patronların kârlarına dokunmuyor. Milyonlarca işçinin suskun ve örgütsüz oluşundan faydalanan egemenler krizin faturasını yine işçilere kesiyor. Oysa krizin sorumlusu işçiler değildir. Dolayısıyla kriz gerekçesiyle işten atmalar yasaklanmalı ve işçi ücretleri tam olarak ödenmeye devam edilmelidir.
Krizi Bir de İşçilere Sor
“Abi, Memleketin Hali Ne Olacak?”
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...