Buradasınız
Ağır Hastaysan Öl Diyorlar!
Bir kargo işçisi

Ben UİD-DER’li bir işçi olarak işçiler ile ilgili haberleri takip ettiğim için, dikkatimi çeken birkaç önemli haber oldu. Bunu siz işçi kardeşlerimle paylaşmanın önemli olduğunu düşündüğüm için bu mektubu yazmak istedim.
Okuduğum habere göre, işveren, sürekli rapor aldığını iddia ettiği işçinin iş akdini feshediyor. Bunun üzerine işçi de iş mahkemesine giderek hakkını arıyor ve işe iade davası açıyor. Mahkeme işçinin haklı olduğuna hükmediyor. Ancak işveren kendisini tatmin edecek bir karar çıkmadığı için yerel mahkemenin aldığı kararı Yargıtay’a taşıyor. Yargıtay da yerel mahkemenin kararını bozup işçinin işten atılmasını haklı görüyor. Bu haberi okuduktan sonra Yargıtay’ın hastalanan işçilerle ilgili haberini de gördüm. Yargıtay’ın iki hafta önce içtihadı birleştirme genel kurul kararına göre ağır hasta, kronik, tedavisi mümkün rahatsızlıkları olan işçilerin savunması dahi alınmadan işveren sözleşmeyi tek taraflı feshedebilecek. Yani hiçbir hakkını vermeden hatta işçinin kendini savunmasına bile izin vermeden işten atılabilecek.
Bu birbiriyle bağlantılı iki haber de gösteriyor ki bu kararlar biz işçilerin aleyhine alınmış kararlardır. Hastalığımızın, sağlığımızın patronların gözünde hiçbir önemi yok. Arkadaşlar, haberi okurken bu düzende biz işçilerin hayatının, sağlığının patronların hiç umurlarında olmadığını bir kez daha gördüm.
Evet kardeşler, işçiler olarak sürekli çalışıyor, didiniyoruz. Yaşamak için adeta büyük bir mücadele veriyoruz. Ama yine de her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. Bizim sırtımızdan milyonları kazanan sermaye sınıfı, hastalandığımızda bizi hiç çekinmeden işten atabilecek. Yani işime yaramıyorsan senin hiçbir değerin yok demek istiyorlar. Bizi makinenin bir parçası olarak gördükleri için bozulmuşsa at gitsin diyorlar. Bu durumlarda kendimizi savunacağımız haklarımızı da elimizden alarak aslında bunu başarmış oluyorlar. Bu ve buna benzer haksızlıklara tek başımıza karşı durmamız mümkün değil. Bizler işçiler olarak yana yana omuz omuza mücadele edersek yani birlik olursak, ancak o zaman patronların bu saldırılarına dur diyebiliriz.
Arjantin’de Genel Grev
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...