Buradasınız
Koronavirüs ve İş Güvenliği
Tuzla’dan bir iş güvenliği uzmanı
Yer gök “korona korona” diye inlerken iş güvenliği (İSG) uzmanları olarak karşılaştığımız sorunlar da katmerlendi. Fabrikalara gittiğimizde hemen herkes panik halinde ne yapacaklarını, ne yapmaları gerektiğini soruyor. Patronların işçilerin güvenliğine ne kadar önem verdiğini her yıl iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Koronavirüs ortaya çıktıktan sonra da patronların iş güvenliği önlemlerinin alınmasına dair tutumları formalitenin ötesine geçmedi. Oysa bugün kopartılan Covid-19 fırtınası karşısında insan daha ciddi önlemler alınmasını bekliyor. Öyle ya madem yüzyılın en büyük tehlikesiyle karşı karşıyayız o zaman işyerlerinde de gerekli önlemler alınmalı. Ama nerde?! Aldıkları önlem neredeyse bez maskeden ibaret. Bazı fabrikalar iş güvenliği uzmanlarını ve işyeri hekimlerini bile bu süreçte işyerine almıyorlar. Gerekçe ise insan sirkülasyonunu azaltmak! “Dışarıdan kimseyi almıyoruz fabrikaya, siz de gelmeyin” diyorlar. Peki, biz iş güvenliği uzmanları normal koşullarda bile çoğu zaman işyerlerinde gerekli önlemleri aldıramazken, gitmediğimizde önlemler nasıl alınacak?
İş güvenliği uzmanlığı yaptığımız fabrikalarda beyaz yakalı çalışanların birçoğu evden çalışmaya başladı. Ama üretim devam ettiği için işçiler fabrikalara gitmeye devam ediyor. İş güvenliği önlemlerini masraf olarak gören patronlar koronavirüse karşı önlemlerini arttırdılar! Bu önlemlerin başında ise kendilerini korumak geliyor. İş güvenliği uzmanlığını yaptığım fabrikalardan birinde patron kendi bulunduğu kata çıkışları yasakladı. İşçilerin patronun yanına veya odasının bulunduğu kata çıkmaları yasak. Güvenliğe talimat verildi, içeriye giren herkesin ateşi ölçülecek, ateşi olanlar işyerine alınmayacak diye. İşyerine gelen işçiler dakikalarca kapıda dip dibe ateş ölçüm sırası beklemeye başladılar, Koronadan hastalanmayacaklar ise de soğukta sıra beklemekten kesin hastalanacaklar. Her fırsatta işten çıkarma yapan fabrika korona fırsatını da es geçmedi. Virüsü bahane eden patron hemen işten çıkarma saldırısına başladı, işten atma yasağı gelmeden 50’den fazla işçiyi işten attı. Üretim alanında havalandırmalar yeterli olmadığı için nefes alınacak gibi değil. Masraf olduğu için havalandırmaları yaptırmayan patron koronaya karşı önlem için bez maske veriyor, sanki bu bez maskeler işçileri içerideki dumandan, zehirden koruyacak. Bugüne kadar bu ortamda çalışan birçok işçi meslek hastalığına yakalandı.
Başka bir işyerinde ise patron işlerinin durduğunu gerekçe göstererek işçilere ücretsiz izin formu imzalattı. Peşinden de “iş olduğunda sizleri çağıracağım, günlük yevmiyeli gibi çalışmaya devam edersiniz” dedi. Allah’ın hikmetine bakın cuma günü iş yok diye izne çıkarılan işçiler pazartesi günü yevmiyeli olarak çalıştırılmak için işyerine çağırıldılar. İnsanın aklıyla dalga geçer gibi davranıyorlar.
Birçok işyerinde kronik rahatsızlığı bulunan işçilere izin verdi patronlar. Ne var ki hemen arkasından bu izinlerin ücretsiz olduğu anlaşıldı. Tüm patronlar ağız birliği yapmış gibi “biz bu işçilerin ücretlerini nasıl karşılayacağız, ücretli izinli sayamayız” diyorlar. Madem iktidar bu işçilerin sokağa çıkmasını ve çalışmasını yasakladı, geçim derdini de çözmeli! Ne covid-19’un ne de sokağa çıkma yasağının sorumlusu kronik rahatsızlığı olan işçilerdir, bunun faturası işçilere kesilmemeli. İktidar kronik rahatsızlığı olan işçilerin evden çıkmasını yasaklarken o işçilerin ücretlerinin ödenip ödenmeyeceği, ücretli izinli mi sayılacağı konularıyla ilgilenmemiş, umursamamıştır. Dört duvar arasına hapsedilen işçilerin geçim derdi, en temel ihtiyaç olan karınlarını doyurma sorunu ne siyasi iktidarın, ne de patronların zerre kadar umurundadır. Dün iş olduğunda uzun saatler kötü koşullarda çalışmaya mahkûm edilen işçiler bu dönemde işsiz kalmış, açlığa mahkûm edilmiş oldular.
Bizler neden hastalanıyoruz, çünkü bağışıklık sistemimiz zayıf, aldığımız ücretlerle alabileceğimiz yiyecekler bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yetmiyor. Sağlıklı konutlarda yaşamıyor, sağlıklı işyerlerinde çalışmıyoruz. İşyerlerine dezenfektan koyarak, bez maske takarak koronavirüse karşı önlem alınamaz. Üretim alanlarındaki tuvaletler pislik içinde, yediğimiz yemekler bağışıklık sistemimizi güçlendirmiyor, aksine bizleri hasta ediyor. Önlem olarak bez maske değil, iş güvenliği önlemlerinin alınmasını, iş koşullarının rahatlatılmasını, işyerlerinin havalandırmasının sağlıklı seviyeye çekilmesini talep etmeliyiz. Yemeklerde bağışıklık sistemimizi güçlendirecek yemekler talep etmeliyiz. İşyeri dışından da aldığımız besinlerin daha sağlıklı olabilmesi için ücretlerimizin yükseltilmesini talep etmeliyiz.
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...