Buradasınız
Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
Ankara’dan bir işçi

Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeni bir torba yasa teklifi görüşülüyor. Yasa teklifinin iktidar tarafından ilan edilen gerekçesi kısaca pandemi sürecinden etkilenen iş yaşamında istihdamı arttırmak. İşçi Dayanışması’nın 151. sayısında İşçilerin Sordukları köşesinde yasanın biz işçileri yakından ilgilendiren bazı maddeleri ayrıntılı bir şekilde aktarılmış. İşçi Dayanışması’nda okuduklarımızdan anlıyoruz ki siyasi iktidar istihdamı arttırmanın yolunu işverenlerin işçiye ve işçi adına SGK’ya ödemesi gereken parayı en asgari düzeye çekmekte bulmuş.
Sunulan maddelerin çoğu Meclisten geçti. Sendikaların tepkisi nedeniyle 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin esnek çalışmasının ve kıdem-ihbar tazminatlarının ortadan kaldırılmasının önünü açan maddeler ise geri çekildi.
Sendika tabanlarından gelen basıncın etkisiyle, yetersiz de olsa sendikaların kıdem ve ihbar tazminatı, iş güvencesi hakkına saldırı anlamına gelen bu maddeleri protesto etmesi elbette önemli. Fakat üzerinde yeterince durulmayan ve Meclisten geçen maddeler içinde olan bir hak kaybı var ki en az ısrarla itiraz edilen maddeler kadar önemli. Yine İşçi Dayanışması’nda bu madde şöyle açıklanıyor;
“Bilindiği gibi mevcut iş kanununa göre kayıt dışı çalıştırıldığını ispat eden işçiler mahkeme yoluyla geriye dönük sigorta primlerini işverenden talep edebiliyorlar ve kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenlere para cezası veriliyor. Ancak yeni düzenlemeye göre, işçiler sigortasız çalıştırıldıkları döneme ilişkin ücret ve ücrete bağlı haklar dışında diğer haklarından feragat etmiş sayılacaklar. Yani geriye dönük sigorta primlerini talep edemeyecekler. İşverenlere de herhangi bir para cezası veya yaptırım uygulanmayacak. Yani kayıt dışı işçi çalıştıran patronlar resmen ödüllendirilirken, zaten hakkı gasp edilmiş olan işçilerin ise ikinci kez hakları gasp edilecek.”
Uzun bir işsizlik sürecinden sonra ancak bir maske atölyesinde iş bulmuştum. İşveren iş görüşmesi sırasında, işbaşı yaptıktan 3 gün sonra sigortayı başlattıklarını söyledi. Gerekçe olarak da pandemi nedeniyle işten atma yasağı olduğunu sigorta girişi yaptıktan sonra işçiyi işten çıkarmasının zor olacağını, 3 günden sonra çalışıp çalışamayacağımızı görüp, sonra sigorta yapacağını söyledi. Hiç hoşuma gitmemişti ama zaten zor iş buldum, “iş beğenmiyor” denmesin diye düşünüp mecburen kabul ettim. Fakat işe girdikten sonra 3 gün, 1 hafta, hatta 1 ay geçmesine rağmen sigortam yapılmadı. Her gün bu duruma itiraz ettim. Atölyede işverene göre huzursuzluk çıkardım ama her defasında bir bahaneyle beni geçiştirdi. En son tartışmamızda ise “zaten yasa çıkıyor, artık sigortasız işçi çalıştırana ceza meza yok, git istediğin yere şikâyet et” diyerek gönül rahatlığıyla kendini bu işten sıyırdı.
Milyonlarca işçinin haberi olmadan meclisten geçen bu yasa teklifi maddesi işte patronlara bu derece rahatlık veriyor. Biz işçiler içinse, hele ki pandemi koşullarında en çok ihtiyacımız olan sağlık hakkımızın ve geleceğe dair neredeyse tek güvencemiz olan emeklilik hakkımızın gaspı anlamına geliyor.
En temel haklarımızı korumak için bile bu düzene kocaman bir “Hayır” demeliyiz. Bu saldırıları kabul edemeyiz. Zaten nefes alamıyoruz. İktidar ve temsil ettiği patronlar sınıfı aldığımız azıcık nefese de pandemi bahanesiyle göz dikti. Sendikalarımızda, UİD-DER temsilciliklerinde, evlerimizde bulabildiğimiz her alanda bir araya gelelim, kenetlenelim. Bu gidişe DUR diyelim.
Uzaktan Eğitim Çilesi/1
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...