Buradasınız
Meslek Lisesi Öğrencileri Olarak Haydi 1 Mayıs’a!
Tuzla’dan bir grup meslek lisesi öğrencisi
Bizler farklı okullardan bir grup meslek lisesi öğrencisiyiz. Bir araya gelerek UİD-DER’in “Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor?” broşürünü okuduk, üzerine sohbet ettik. Broşürde dikkat çekilen sorunları bizler de yaşıyoruz.
Turizm ve otelcilik öğrencisi-1: Lise bitince tüm lise mezunlarıyla aynı üniversite sınavına giriyoruz. Fakat aynı eğitimi almıyoruz. Matematik, fizik, kimya, edebiyat gibi temel derslerimiz eksik işleniyor. Bir turizm öğrencisi olarak İngilizce öğrenmem gerekiyor ama haftada sadece 2 saat İngilizce dersimiz var. Bu süre içerisinde nasıl yabancı dil öğrenebiliriz? Her yıl müfredat değiştiriliyor, denek gibiyiz…
Turizm ve otelcilik öğrencisi-2: Bize “sizi üniversiteye hazırlıyoruz” diyorlar ama aslında temel dersleri dahi vermiyorlar. Ben 10. sınıf öğrencisiyim, dokuzuncu sınıf matematik dersini bu yıl alıyorum. Aslında üniversiteye değil, piyasaya kalifiye işçi yetiştiriyorlar. Okulumuzun uygulama oteli var. Yıl boyunca 10. sınıf öğrencileri sırayla birer hafta otelde nöbet tutuyoruz. Bu nöbet haftasında ders saatlerimiz içerisinde vaktimizi otelde geçiriyoruz. Bir hafta boyunca otelin çamaşırhane, temizlik gibi işlerini yapıyoruz. Tüm öğrenciler yılda iki kez birer hafta çalışıyoruz. Bunu iş öğretiyoruz adı altında yapıyorlar ve yaptığımız işler karşılığında herhangi bir ücret almıyoruz. Bu nöbetler sırasında beğenilen öğrenciler ihtiyaç duyulduğunda hafta sonları mesaiye çağrılıyor. Hafta sonları yapılan işler karşılığında günlük 80-90 lira arasında ücret veriyorlar.
Bilişim öğrencisi: Temel dersler eksik, meslek dersleri de tam olarak verilmiyor. Mesela bilgisayar programlarının eski sürümlerini kullanıyoruz. Piyasada güncel kullanılan bilgisayar dilini öğretmiyorlar. “Kendinizi geliştirin” diyorlar ama imkân sağlanmıyor. Pratik yapacak alan yok. “Üniversiteye gidemezseniz bile buradan mezun olunca kesin iş bulursunuz” diyorlar ama bu hayalden başka bir şey değil…
Diğer ve hatta en önemli sorunlarımızın başında ise stajyer işçilik geliyor. Broşürde dendiği gibi işyerleri kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyorlar. Maliyetleri düşürmek için işyerlerinden stajyerleri eksik etmiyorlar. Pek çok işyeri işe yeni işçi alacağına ve onlara ücret ödeyeceğine, asgari ücretin üçte birine stajyerlik adı altında meslek liselileri çalıştırıyor.
Turizm ve otelcilik öğrencisi-1: Mesela okulun anlaşmalı olduğu bir otel 30 stajyer öğrenci birden işe alıyor. Bu büyük bir rakam! Bu demek oluyor ki işçiler yerine stajyer çalıştırıyorlar. Üstelik biz diğer meslek liselerinde olduğu gibi haftanın üç günü staja gidip diğer günler okula gitmiyoruz. Okulumuz diğer okullara göre daha erken (Nisan ayında) tatile giriyor ve biz staja başlıyoruz. Tüm yaz staj devam ediyor. Diğer okullara göre daha geç açılıyor okulumuz. Ekim ayında okul açılana kadar haftanın en az beş günü işe gidiyoruz. Hafta tatilimizin hangi gün olacağına işyeri karar veriyor. Hafta tatilimizin bir ya da iki gün olması yine işyerinin inisiyatifinde oluyor. Stajyer olduğumuz için ağır koşullara ses çıkarmak gibi bir şansımız olmuyor. Yeri geldiğinde otelde sürekli çalışanlardan daha ağır koşullarda çalıştırılmamıza rağmen asgari ücretin sadece üçte birini alıyoruz. Staj ücretlerinden şikâyetçiyiz. Daha fazla çalışıp daha az ücret alıyoruz. Bazen stajyer ücretlerine bile göz dikiyorlar. Mesela önceki sene okulumuzdaki arkadaşlarımızın staj yaptığı bir otel ücretlerini ödememiş ve arkadaşlarımız otele dava açmışlardı. Zaten üç kuruş para veriyorlar ona bile göz dikiyorlar. Normalde stajyerlerin otelde 8 saat çalışması gerekirken mesai saatleri 14 saate kadar uzatılabiliyor. Ne yazık ki çoğu firma mesai ücretlerini de vermiyor.
Turizm ve otelcilik öğrencisi-2: Broşürde bahsedildiği gibi bizler de horlanma, küçümsenme gibi muamelelerle karşı karşıya kalabiliyoruz. İş öğrenmek için gidiyoruz işyerlerine, adı üstünde “stajyeriz.” Öğretmekle yükümlü oldukları halde “siz bir şey anlamazsınız” gibi bakıyorlar. “Sizler bu işin geleceğisiniz” diyorlar ama köle gibi kullanıyorlar.
Bilişim öğrencisi: Bu yıl haftanın üç günü staj, iki günü okula gidiyorum. Stajda hiçbir şey yapmıyorum. Diğer arkadaşlarım gibi ağır koşullar altında çalıştırılmıyorum ama burada da başka sorun var. Akşama kadar oturup geliyorum, hiçbir şey öğretilmiyor. Broşürdeki talebin yerine getirilmesini isterim: Pratik eğitimler usta öğretici dâhilinde verilsin! Okul gelir elde etmek için staj defterini 150 liraya satıyor. Parası ayrı yüksek, bir de ne öğrendik ki ne yazalım…
Broşürde, “Patronların stajyer işçileri köle gibi çalıştırmasının önüne geçecek ve çalışma koşullarını düzeltecek olan şey, tüm işçilerin bilinçlenmesi, örgütlenmesi ve hakları için mücadele vermesidir” diyor. Bizler de bir araya gelip sorunlarımız üzerine sohbet ediyor, çözüm yolları arıyoruz. Mesela broşürde “Sendikaya üye olma hakkı stajyer işçilere de tanınsın” talebi var. Bugün stajyer öğrencileri bıraktık işçilerin sendikalaşmasının önünde bile ciddi engeller var. Ama bu taleplerimiz üzerine konuşmak bile önemli, ufkumuzu açıyor. Birlik olarak ve daha da çoğalarak, mücadele ederek sorunlarımızın üstesinden gelebiliriz. Önümüz 1 Mayıs! 1 Mayıs’ta meslek liseli öğrenciler olarak eşitsizliğe, adaletsizliğe, sınav yarışlarına, stajyerlik sömürüsüne karşı taleplerimizi haykıracağız!
Eşit, bilimsel, parasız eğitim hepimizin hakkı… Yaşasın 1 Mayıs!
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...