Buradasınız
Gebze’den Lise Öğrencileri Yaşadıkları Sıkıntıları Anlattılar
Gebze’de lise son sınıfta okuyan iki öğrenciyle yaşadıkları sorunlar üzerine bir söyleşi yaptık.
UİD-DER: Ailen eğitim masraflarını öderken sıkıntı çekiyor mu?
1. öğrenci: Çekmez olur mu hiç. Eve ilk giren para benim eğitimime gidiyor. Dershaneye aylık 200 TL veriyoruz. Okulda da sürekli değişik adlarla paralar toplanıyor. Günlük harçlığım 5 TL, test parası falan derken evin bütçesinin önemli bir kısmı benim eğitimime gidiyor.
2. öğrenci: Biz üç kardeşiz ve üçümüz de okuyoruz. İki ablam üniversitede okuyor, ben ise lise son sınıftayım. Ailem ablamlara her ay para gönderiyor. Benim de dershanem var. Haliyle bu durum ailemin bütçesini oldukça etkiliyor. Babam emekli fakat emekli maaşı yetmediği için çalışmaya devam ediyor. Nasıl etmesin ki? Okulda her geçen gün bir masraf daha çıkartıyorlar bize. Meselâ öğrenci fotoğrafı çektirmek için 5 TL istediler. Ben istemiyorum, vermiyorum diye bir şey yok. Aksi durumda hem ceza alıyorsun hem de dayak yiyorsun.
UİD-DER: Aldığınız eğitimle geleceğinizin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
1. öğrenci: Açık söylemek gerekirse okuldan aldığım eğitimle bir yere geleceğimi düşünmüyorum. Eğitim kalitesi oldukça düşük. Sınavlarda başarılı olursam bunu dershane sayesinde başarabilirim.
2. öğrenci: Pek parlak olacağını sanmıyorum. Bence şu an devlet okulları sadece öğrencilere sınıf geçirtmek için çabalıyorlar. Yani verdikleri eğitim ön planda değil. Haliyle aldığımız eğitimin kalitesi oldukça kötü. Meselâ bizim okulda bir sınıfta matematik öğretmeni yoktu, yani öğretmen açığı vardı. Okul yönetimi bu açığı veteriner alarak kapattı, yani veteriner matematik dersine giriyor. Ben son sınıf öğrencisiyim, üniversite sınavlarına bizleri hazırlayan falan yok. Ne bu sınav için testler yapılıyor ne de buna dönük bir çaba var. Böylelikle dershanelerin yolu açılmış olunuyor. Bizler de geleceğimiz için daha iyi eğitim almak adına dershanelere gidiyoruz.
UİD-DER: Eğitim emekçilerinin verdikleri mücadelelere destek oluyor musunuz?
1. öğrenci: Tabii ki destek veriyorum. Onların koşulları da oldukça zor. Meselâ ataması yapılmayan öğretmenler, bulabilen ancak bir dershanede iş bulabiliyor. O da çok düşük ücret ve ağır çalışma koşullarında.
2. öğrenci: Ben aslında onların mücadelelerine destek vermek istiyorum, ama nasıl olacağını bilmiyorum. Öğrenci arkadaşlarıma sorunlarımız hakkında bir şey desem hemen “sana ne, sana mı kalmış bunlar” diye tepki gösteriyorlar. Yani öğrenciler arasında birlik yok. Herkes kendini düşünüyor. Sürekli bir yarış halindeyiz birbirimizle.
UİD-DER: Sizce eğitim bütün öğrencilere eşit bir şekilde mi veriliyor?
1. öğrenci: Hayır, eşit bir şekilde eğitim aldığımızı düşünmüyorum. Örneğin zengin ailelerin çocukları kolejlerde okuyor. Oradaki eğitimin kalitesi ve öğretmenlerin davranışları çok çok farklı. Oldukça donanımlı okullarda az sayıda öğrenciyle kaliteli eğitim alıyorlar. Biz ise sınırlı imkânlarda, kalitesinin her geçen gün giderek düştüğü bir eğitim alıyoruz.
2. öğrenci: Tabii ki hayır. Parası olanlarla olmayanların eşit bir eğitim alması mümkün mü? En basitinden kolejlerde öğretmenlerin tavırları bile çok farklı oluyor. Bizde ise öğretmenlerde “iyi anlatsam da kötü anlatsam da aynı parayı alacağım” mantığı var. Zaten öğretmenlerin çalışma koşulları oldukça kötüye gidiyor. Bu da haliyle bize yansıyor.
UİD-DER: UİD-DER parasız eğitimi savunuyor. Sizce de eğitim parasız olmalı mıdır?
1. öğrenci: Kesinlikle olmalıdır. Şu anda eğitim parasız deniliyor, ama işin aslı hiç de öyle değil. Eğitim gerçekten parasız olmalı ve eğitimin kalitesinin artması gerekiyor.
2. öğrenci: Eğitim parasız olmalıdır tabii. Kim istemez ki bunu. Ama bu mümkün olur mu bilemiyorum doğrusu.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...