Buradasınız
Okullarda Bir Öğün Ücretsiz Yemek İçin Kaynak Yokmuş!

Geçtiğimiz günlerde yapılan bütçe görüşmelerinde, muhalefet partileri tarafından “okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesi” için verilen önerge ve ek bütçe talebi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Okullarda ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi UİD-DER’in de kampanyasının taleplerinden biri. Emek örgütleri tarafından bu talep etrafında kampanyalar düzenleniyor. Sokak röportajlarında ilkokul çağındaki çocuklar, lise çağındaki gençler kantinlerin pahalılığından, okula aç gittiklerinden şikâyet ediyorlar. Öğretmenler, öğrencilerin açlıktan kaynaklı öğrenme ve anlama sorunu yaşadığına dair sosyal medya paylaşımları yapıyorlar.
Araştırmalara göre Türkiye’de her 4 çocuktan biri okula aç gidiyor! 7,6 milyon çocuk ciddi yoksulluk içinde yaşıyor. Emekçi anne ve babalar çocuklarının beslenme çantasına doğru düzgün yiyecek koyamıyor. Sağlıksız ve yetersiz beslenme sebebiyle çocuklar sağlık sorunları yaşıyor. Öğretmenler karnı aç olan çocukların dersleri algılayamadığını söylüyor. Halsizlik, baş ağrısı, bayılma gibi sağlık sorunlarının arttığını, bunun nedeninin açlık olduğunu ifade ediyorlar. Temel besin değerlerinin eksikliğinden dolayı bağışıklık sistemleri zayıflıyor, daha sık hasta oluyorlar. Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklarda A vitamini, demir ve iyot eksikliği görülüyor. Çocukluk çağında düzgün beslenememe çeşitli gelişim sorunları doğuruyor. Çocuklar arasında bodurluk, sıskalık oranları artıyor. Vücudun en çok enerji tükettiği yaşlarda besin değeri yüksek yiyecekler tüketilemediği, gerekli vitamin ve mineraller alınamadığı için ilerleyen yaşlarda yaşanacak sağlık sorunlarının temelleri atılıyor.
İlkokul birinci sınıf ve lise son sınıfları arasında okuyan 15 milyona yakın öğrenci var. Okullarda bir öğün ücretiz yemek için ek bütçe talebi “abartıyorsunuz, böyle bir sorun yok” ve “kaynak yok” denilerek reddedildi. Öğrencilere günde bir öğün ücretsiz yemek çıkarılması için kaynak yokmuş. Ama Kur Korumalı Mevduat (KKM) için var! Aynı görüşmeler sırasında Meclis Plan ve Bütçe Komisyonuna 2023 yılı bütçesinin sunumunu yapan Bakan Nebati, KKM’ye bugüne kadar hazineden 91,6 milyar lira aktarıldığını açıkladı. KKM’ye geçmeleri için de şirketlere 10,2 milyar vergi indirimi yapıldı. Bu durum gösteriyor ki işçi ve emekçi ailelerin, yoksul ailelerin çocuklarına bir öğün sağlıklı yemek sağlamak için kaynak yok değil. Kaynaklar, yani işçi ve emekçilerden toplanan vergiler, mesela şehir hastanelerini işleten şirketlere kira ve hizmet bedeli olarak, patronlara vergi indirimi ve teşvikler olarak gidiyor. Yani siyasi iktidar kamu kaynaklarını sermayeye aktarmayı tercih ediyor. Milyonları açlığa, yoksulluğa mahkûm eden iktidar, çocuklarımızın sağlığını ve geleceğini de düşünmüyor elbette.
Yoksulluğun gittikçe derinleşmesiyle birlikte bu tablo yaşanmaya, çocuklarımızın açlıktan karınları guruldamaya devam edecek. Çocuklarımız için ücretsiz ve sağlıklı yemek istemek, temiz içme suyuna ücretsiz ulaşmalarını talep etmek en doğal hakkımız. Ancak hak verilmez, alınır! Çocuklarımızın sağlığı ve geleceği için mücadeleyi büyütmeli, UİD-DER’in “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!” kampanyasını ve “Tüm Okullarda Ücretsiz ve Sağlıklı Yemek Verilsin” talebini okullarda, mahallelerde, her yerde yükseltmeliyiz.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.