Buradasınız
Ömrümüzden Çalmalarına İzin Vermeyelim!
Mersin’den bir genç kadın işçi
Herkese merhaba, ben üniversiteden mezun olmuş bir işçi kadınım. İşletme bölümünden mezun oldum. Şu an bir sınav merkezinde çalışıyorum. Bu sınav merkezinde ne işle uğraşıyorsun derseniz ki, açıkçası ben de bunu tam olarak bilmiyorum, her işi yapıyorum. Ön muhasebeyle ilgileniyorum, öğrencinin durumuyla ilgileniyorum, temizlik yapıyorum vs. Burada benden başka çalışan olmadığı için hepsini ben yapıyorum. Sadece hafta sonları sınavda öğrencilerin başında durması için bir gözetmen çalışanımız var. İşe sabah saat 08.30’da başlıyorum, akşam saat 20.00’da bırakıyorum. Zamanımın hepsini burada harcıyorum ve bu yüzden kendime ayıracak vaktim olmuyor. Haftanın bir günü izinliyim ama o bir günde de yapabileceklerim çok kısıtlı. İşlerimi zar zor yetiştiriyorum. Eğer yetiştiremezsem bir sonraki izin günüme erteliyorum kalan işlerimi. Çünkü başka gün gidemiyorum. Neden diye soracak olursanız size bununla ilgili patronumla yaşadığımız tartışmadan bahsedeyim.
Postanede bir işim vardı, iznimden önceki gündü. Patronumdan izin istedim. Onun bana verdiği cevap aynen şu şekildeydi: “Neden izin gününde gitmiyorsun da bizim mesai saatimizden yiyorsun?” Ben de, “işim acil olmasaydı zaten sizden izin istemezdim” dedim. O da tabi her patronun yaptığı şekilde davrandı ve izin vermedi. Üstelik benim üç izin günümü yiyip, mesai saatlerimin ücretini vermemesine rağmen. Maalesef o gün gidemedim ve yine erteledim işimi. Ama bu durumda olan tek ben değilim, benimle aynı durumda olan çalışan arkadaşlarım var ve onlar da bu durumdan mustaripler.
Yani anlayacağınız bütün vaktimizi patronlara harcıyoruz, bütün işimizi onlar yüzünden erteliyoruz ama onlar bir saatlik izni bile bize çok görüyorlar. Bunun böyle sürmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Tek yapmamız gereken birlik olmak, bilinçli olmak ve örgütlenmek.
Gençler Neden Mutsuz?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...