Buradasınız
Örgütlü İşçinin Fendi Patronu Yendi!
Sefaköy’den bir metal işçisi

Çalıştığım fabrikadan sağlık sorunları nedeniyle çıkmak zorunda kaldım. Bu fabrikada bir buçuk sene çalıştım ve işten çıkarken kıdem tazminatımı da aldım. Bunun için bir işçinin tek taraflı nasıl iş akdini feshedeceğini araştırdım ve UİD-DER’li işçilere danıştım. Bir işçinin fazla mesaisi eksiksiz olarak bordroya yansıtılmalıdır. Bordroda fazla mesai ve diğer ek ücretler belirtilmezse işçi bu nedenlerden dolayı tek taraflı iş akdini feshedebilir. Öncelikle notere gidip patrona ihtar çektim. İhtarname işyerine ulaştığında hemen beni arayıp görüşmek istediklerini söylediler. Görüşmeye gittiğimde fabrikanın muhasebecisi beni patronun odasında götürdü. Bana bu ihtarnameyi neden çektiğimi sordu. Ben de haklı sebeplerim vardı bu yüzden çektim dedim. Patron “sen mesailerini almadığını söylüyorsun ama biz sana her ay veriyoruz, sen de aldığına dair her ay imza atıyorsun” dedi. Ben de patrona bu imzanın hiçbir hükmünün olmadığını söyledim. Bunun üzerine patron “ben avukatla görüştüm, bir hak alamayacağını söyledi, bir buçuk sene mesai aldığına dair imza attın, almadığını nasıl ispatlayacaksın” dedi.
Ben de patrona “elindeki makbuzu hâkime mi göstereceksin, maaşını bankaya yatırıyorum, fazla mesailerini de elden veriyorum mu diyeceksin” dediğimde patron sesini çıkaramadı. Ben kıdem tazminatımı ve geçmiş günlerin fazla mesai ücretlerini istedim. Patron böyle bir hakkımın olmadığını söyledi. Ben de “siz de benim fazla mesailerimi bordroda gösterseydiniz ve ona göre yatırsaydınız. Çünkü fazla mesailerim ücretime yansıtılmadığı için sigorta primim eksik yatıyor” dedim. Yani patron bir buçuk sene hem benim primlerimi eksik ödedi hem de vergi kaçırdı. Görüşmemiz 40 dakika sürmüştü. Patron ancak çalıştığım ayın maaşını ve fazla mesailerini verebileceğini söyledi. Ben de “mahkemede artık sen uğraşırsın” dedim. Patron “avukata para vereceksin de ne olacak, bu iş zor” diyerek beni korkutmaya çalıştı. Ben de davanın nasıl açıldığını, sürecin nasıl işlediğini onlara anlatarak korkmadığımı söyledim. Sonra patronun odasından ayrılıp giderken patron beni tekrar çağırdı ve anlaşalım dedi. Kıdem tazminatımı ve geçmişte bordroya yansıtılmayan bütün fazla mesai ücretlerimi aldım. Patron bana “bak sen akıllı bir işçisin, sakın diğer işçilere bu konuda akıl verme” dedi. Giderken işçi arkadaşlarımla vedalaşayım dedim ama patron buna izin vermedi.
Tabii işten çıkış evrakını parayı almadan imzalamadım. Bana parayı bankaya yatıracaklarını söylediler. O gün geldiğinde ilk önce bankaya baktım parayı yatırmışlar mı diye. Ama baktım ki parayı yatırmamışlar, fabrikaya geldim bana evrakı imzalamamı söylediler, ben de parayı almadan imza atmayacağımı söyledim. Patron “bana güvenmiyor musun” dedi. Ben de bunun güvenip güvenmeme sorunu olmadığını anlattım, “bankaya parayı yatırın imzalayayım” dedim. Sonra bankaya parayı yatırdılar, parayı aldıktan sonra çıkış evrakını imzaladım. Patron bana bu meseleyi kimseye söylemeyeceğime dair şeref sözü vermemi istedi. Böyle bir söz vermeyeceğimi ifade ettim ve şeref benim hayatımdır, yaşamımdır dedim. Sonra muhasebeci şöyle dedi, “otuz yıllık muhasebeciyim kimse benden senin gibi bu parayı alamadı”.
Karşımda 55 yıllık bir patron vardı. Onunla karşı karşıya geldim ve ben kazandım, işçi sınıfının bir parçası kazandı. Patronlar o kadar örgütlü ki bize üç kuruş para vermemek için her yolu, her yöntemi deniyorlar. Ama patronun karşısında bu sefer sınıf bilinçli bir işçi vardı, UİD-DER’li bir işçi vardı. Gün gelecek bunun ne demek olduğunu tüm patronlar öğrenecek!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...