Buradasınız
Pandemi Bahanesiyle İş ve Yaşam Koşullarımız Ağırlaştırlıyor
Samandıra’dan bir işçi
Caddede yürürken bir arkadaşımla karşılaştım. Huzurevinde çalışıyordu. Pandemi nedeniyle huzurevlerinde yeni bir uygulama başlatılmış. Çalışanlar 15 günde bir dönüşümlü olarak yatılı mesai yapıyormuş. Kalan 15 gün ise ücretsiz izne çıkarılıyorlarmış. Yatılı 15 gün mesaisinde uzun saatler boyu çok yoğun çalışmak, yorulup bitap düşmek, biri 3,5 diğeri 9 yaşındaki iki çocuğundan ayrı kalmak psikolojik olarak çok yıprattığından istifasını verip işten çıkmak zorunda kalmış. Bu süre zarfında normal saatlerde ve şartlarda iş aramış fakat bulamamış. Fazla değil, işten çıktıktan 15 gün sonra geçim sıkıntısı çok daha ağır bir şekilde canını yakmaya başlamış. Öyle ki, önceki yoğun ve yorucu çalışma temposunu, çocuklarına duyduğu özlemle yıprandığı süreci arar duruma gelmiş.
Bana çalıştığım yerde iş olup olmadığını sordu. Arkadaşıma benzer sıkıntıları bizim de yaşadığımızı anlattım. Hatta bildiğim pek çok arkadaşımın işyerinde de pandemiyi fırsata çeviren patronların benzer uygulamalara gittiğini söyledim. Bizim işyerinde kısa çalışma ve ücretsiz izinlerin önünün açılmasından bu yana kısa çalışma uygulanıyor. Önceleri 45 saat olan haftalık çalışma süremiz, kısa çalışmadan bu yana 22,5 saat olarak uygulanıyor. Üstelik şu sıralar yoğun siparişler olmasına rağmen kısa çalışmadan vazgeçmiş değil patron. Öyle bir tempoda çalışıyoruz ki, 45 saatlik işi 22,5 saatte çıkarmaya zorlanıyoruz.
Kısa çalışmanın ilk dönemlerinde hepimiz işimizi kaybetme korkusuyla sesimizi çıkarmadan çalışmaya devam ettik. Ancak zamanla siparişlerin artması, üzerimizdeki kısa sürede iş çıkarma baskısı, bizi fazlasıyla yormaya ve yıpratmaya başladı. Bugünlerde ise yorgunluk ve bezginlik yerini tepkiye bırakmış durumda. Artık 22,5 saatte 45 saatlik işin çıkarılmasının istenmesi, buna karşılık düşük ücret almamız ve sigorta primlerimizin yarım yatması, üstelik bu sürecin ne kadar devam edeceğinin belli olmaması giderek büyüyen bir öfkeye dönüşüyor. Ama bu öfke, henüz örgütlü bir tepkiye dönüşmüş değil.
Her yerde sorunumuz ve çözümümüz ortak aslında. Geçim derdi, işsiz kalma korkusu bir pranga gibi ayağımızı bağlıyor, sesimizi çıkarmadığımızda her şeyin yoluna gireceğini düşünüyoruz. Oysa saldırılara boyun eğmek, tepkisiz kalmak sorunumuzu çözmüyor, aksine daha fazla büyütüyor. Dayatılan haksızlıklara boyun eğmek, çözüm yerine daha fazla hak gaspına neden oluyor. Her sessiz kalışımızda elimizde kalan bir hak kırıntısını daha yitiriyoruz. O yüzden işçi kardeşlerim, ne yaparsak yapalım çözüm yolumuz bellidir. Bir araya gelmek, örgütlenmek ve mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...