Buradasınız
Patronlar “Eğitimli” İşçi İstiyor!
Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nden bir kadın işçi

Hepimizin çoğu kez duyduğu bir cümledir “eğitim şart”. Eğitmek kelimesi, ehlileştirmek, itaat ettirmek, beslemek anlamını taşıyan “iğitmek” sözcüğünden türemiş. Eğitim ailede başlar diye öğretilir bizlere okullarda. Bunu derken bir yandan da “babana bile güvenmeyeceksin” öğüdünü sıkça tekrarlayarak, hafızamıza kazırlar. Yalnızlaştırır, kutuplaştırır, ayrıştırırlar. Kendi deyimleriyle bizleri kendi fikirleri temelinde eğitir yani ehlileştirir, itaatkâr köleler haline getirirler.
Hayatın her alanında eğitimlere tabi tutuluruz. Bir iş kazası olur, kanlı canlı görerek öğreniriz. İçimizden birinin hayatını kaybettiği ya da sakatlandığı gerçeği tam önümüzde durur. İş kazaları, patronların işlerini yaptığımız esnada başımıza gelen, ancak işverenlerin “biz her türlü önlemi almıştık” yalanlarıyla işçileri suçlu gösterdikleri o vahim olaydır. Her gün fabrikalarda binlerce işçi iş kazası geçiriyor ve onlarca işçi canından oluyor. Ama patronlar eğitim veriyor, suç o eğitimleri içselleştiremeyen işçilerde!
Fabrikalarda gördüğümüz bir başka eğitim konusu da, patronun kârını nasıl arttıracağımız. Kalite ve verimlilik eğitimleri altında, ortada bir pastanın olduğunu, pasta ne kadar büyürse biz işçilerin payının da o kadar büyüyeceğini anlatıyorlar. Onca yıldır bırakın işçi sınıfının pastadan pay almasını, tabakta arta kalanları bile işçilerin elde etmesi mümkün olmuyor.
Fabrikalardaki bir başka eğitim konumuz da çevre. Patronlar biz işçilerin zekâsıyla alay eder gibi, fabrikalarda çevre başlığı altında eğitimler veriyorlar. Kendi kurdukları termik santrallerin, hidroelektrik santrallerin, nükleer santrallerin, fosil yakıt tüketiminin, fabrika atıklarının değil de, fabrikalarda atık kutularına yanlış atıkları attığımızda ekolojik dengeyi bozduğumuzu anlatıyorlar bize. Geri dönüşümü olmayan ürünleri kullanırsak, doğada çözünemeyen ambalajları tercih edersek doğayı tahrip edermişiz. Asıl kapitalistlerin bitmek bilmeyen kâr hırsı ekolojik dengeye zarar veriyor, biz değil!
Fabrikalarda iş güvenliği eğitimlerinden kalite eğitimlerine, verimlilik eğitimlerinden çevre eğitimlerine kadar hepsinin bir amacı var. Patronlar bu eğitimlerle bizleri ehlileştirmek, kendilerine ve çıkarlarına itaat eden köleler yaratmak istiyorlar. Üstelik fabrikadan dışarı çıktığımızda da bu durum devam ediyor. Hayatımızın her alanını türlü oyunlarla baskı altına alıyorlar. Medya yoluyla bilincimizi belirliyor, bizleri bir algı çarpıtmasına, bombardımana tabi tutuyorlar. Patronlar güçlerini sermayelerinden alıyor. Biz işçiler de kendi gücümüzün farkına varmalıyız. Bu sömürü düzenine karşı üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Biz işçi sınıfı olmazsak, hiçbir şey olmaz. Her şeyi üreten, işleyen ellerimiz tek yumruk olmalı! Bunu başarmanın tek yolu bilinçli ve örgütlü olmaktan geçer. Çünkü örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Yunanistan’da İşçi Sınıfı Ayakta
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...