Buradasınız
Patronum Diyor ki…
Gazi Mahallesinden bir tekstil işçisi
Bundan 70 yıl önce yaşanmış olan büyük bunalımın, kapitalizmin son krizi olduğu söylenmişti. Kapitalizm bu krizini savaşlarla çözmüştü. Ve sonrasında yine büyümeye başlamıştı. Şimdilerde ise kapitalizm krizine geri dönmüştür. Yaşananlar o dönemden farklı değil. Dünyayı saran işsizlik, kısa süre içersinde yüz binlerce insanın işsiz bırakılmasına sebep oldu, olmaya da devam ediyor. Patronlar pervazsızca işçilere saldırılarını artırmış, iş yükünü ağırlaştırıp, daha fazla çalıştırıp, daha fazla sömürü gerçekleştirir hale gelmiştir.
Benim çalıştığım işyerinde de, zam ayımız gelmiş olmasına rağmen zammımızı kriz var diyerek vermediler. Maaşlarımızı alacağımız güne kadar hiçbir şey söylenmedi, o gün geldiğinde ise yapılan toplantı sonuncunda bize şefler aracılığıyla haber geldi. Şefin söylediği, “Arkadaşlar, toplantı yapıldı ve zamlar iptal edildi, belirsiz bir süre için. Patronumuz diyor ki, eğer işlerimiz iyi olursa zamlarını yaparım, bütün arkadaşlarıma değer veriyorum, işten de çıkarmak istemiyorum. O yüzden zam yapmadım. Ama böyle giderse küçülmeye gitmek zorundayım. İşçi çıkarımı yapmak zorunda kalacağım. Bütün arkadaşlar dua etsin de işlerimiz iyi olsun, ben de bunu yapmak zorunda kalmayayım.” Son olarak da şefimizin eklediği şey “gitmek isteyen gitsin, ama dışarıda büyük bir işsizlik var, bence çalıştığımız için, işimiz olduğu için şükredelim” oldu. Yani, kısacası sesinizi kesip çalışın diyordu.
Kriz patronlar için fırsatlar yaratmaya devam ediyor. Krizdeyiz diyerek zamların üstüne yatan, ücretleri zamanında ödemeyen, baskıları arttıran, her an işten çıkarmayla tehdit eden, sürekli olarak bize sopalarını gösteren patronlar ve onların temsilcileridir. Krizi biz işçiler yaratmadığımız halde faturasını bize ödetiyorlar. Gıdadan elektrik-su-doğalgaza, giyimden barınmaya, sağlıktan eğitime varana kadar her şeye zam geldi, gelmeye de devam etmektedir. Zam gelmeyen tek şey var, o da biz işçilerin ücretleri! Peki, bizler dedikleri gibi sesimizi kesip çalışacak mıyız? Evet, örgütsüz olduğumuz işyerlerinde bunu yapıyoruz, sesimizi kesip çalışıyoruz. Ama örgütlenirsek sesimizi kesmemize gerek kalmayacak. Üretimi durdurup “zammımızı almadan çalışmıyoruz” diyebileceğiz, işten atılmaların, ücretsiz izinlerin önüne geçebileceğiz, grev örgütleyebileceğiz.
Bugün yaşananlar, bizi her günden daha fazla örgütlenip bilinçlenmeye çağırıyor. Bizi yönetenler bizlere bu yaşamı reva görüyorlar. Onların yönetimine ihtiyacımız yok. Hak ettiğimiz insanca yaşamı bizden başkası bize veremez.
Yaşasın sınıf mücadelesi!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...