Buradasınız
Pembe Otobüsler Çözüm mü?
Beylikdüzü’nden bir fabrika işçisi

AKP hükümeti kadınlar için çok büyük (!) bir çözüm üretmiş. Taciz olaylarının önüne geçmek için pembe otobüsü bulmuş. Yani pembe otobüs sayesinde kadınların başına bir iş gelmeyecek! Bu uygulama şaka gibi geliyor insana. Göstermelik birkaç otobüs kadınların sorunlarını nasıl çözecek? Toplu taşıma araçlarının sayılarını çoğaltacakları yerde kadını her alanda ayrıştıracak, izole edecek, sorunu çözmeyecek, ikiyüzlü çözümler buluyorlar. Her gün yüzlerce kadın sokaklarda, işyerlerinde, evlerinde, hayatın her alanında tacize uğrarken ve artık bu durum çocuklara kadar inmişken çözüm pembe otobüs olabilir mi?
Geçtiğimiz günlerde İzmir’de iki kadın yolda yürürken tacize uğruyor ve bu kadınlar oradan geçen polislere şikâyette bulunuyorlar. Polis “sizlere az yapmışlar” diyor ve kadınlar devletin polisi tarafından tacize uğruyor.
Şu soru geliyor insanın aklına: Devletin koruması altında olan kadınlar neden kocaları tarafından katlediliyor? Bugün AKP hükümetinin emekçilerin hiçbir sorununa çözümü olmadığı açıktır. AKP hükümetinin milletvekillerinden Sefer Üstün’ün sözleri bizi yöneten insanların nasıl bir mantığa sahip olduğunu gösteriyor: “Tecavüze uğrayan kürtaj yaptırmasın. Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur” diyor. Melih Gökçek “anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Anası ölsün öyleyse” ifadelerini kullanıyor. Biliyoruz ki bu örnekler saymakla bitmez. Bütün bunlar yaşanırken çözümü pembe otobüste bulmak inandırıcı gelmiyor.
Kadına bunları reva gören zihniyet egemen olduğu sürece bu kangrenleşen sorunlar devam edecektir. Hadi diyelim pembe otobüs yaygınlaştı arabayı da kadın kullansın, ne değişecek tabii ki hiçbir şey. Ancak erkek egemen düzen ortadan kalkınca kadınlar bu kötü yaşamdan kurtulacaklardır. İşçi sınıfının kadınlarının mücadele etmekten başka şansları yok!
UİD-DER’le Olmak!
TÜİK Rakamları ve Gerçekler
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...