Buradasınız
Performansım Düşükmüş!
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
Yine işsizlik, yine çile başlıyor. Çalıştığım fabrika beni işten çıkardı. Çıkarma bahaneleri “performans düşüklüğü.” Ben bir yıldır fabrikada çalışıyorum ve bir yıl boyunca performansım iyiydi. Zorunlu kılınan fazla mesailere kalmayınca patronların gözünde performansım birden düşüverdi.
Fazla mesailer çok uzun oluyordu, 16 saate çıkıyordu. Kalmayan işçiler tehdit ediliyor, baskı zoruyla fazla mesaiye kalıyorlardı. Vardiya amiri bir gün yanıma geldi, “sen de bu akşam mesaidesin” dedi. Ben de, ben mesaiye kalamam, işim var dedim. Bana sinirli bir şekilde “peki kalma, sen görürsün gününü” dedi. Ben de ona, “beni tehdit edemezsin, mesaiye kalmak zorunda değilim, gün içerisinde zaten eşek gibi çalışıyorum” deyince karşılıklı bağrışmaya başladık. Cevap verdiğim için kara listeye alınmıştım. Ertesi gün çay paydosundan sonra vardiya amiri beni yanına çağırıp “artık seninle yolumuzu ayırdık, insan kaynaklarına git” dedi. Ben de, “neden beni işten çıkardınız” dedim. Bana, “senin performansın düşük” dedi. Ben de “sen onu geç, ben bir yıldır buradayım, hangi performanstan bahsediyorsun, parmaklarım nasır tuttu” dedim. Vardiya amiri “senin performansın gün içinde iyi ama mesaiye kalma konusunda düşük, senin bünyen mesaiye kalmaya yetmiyor, onun için seninle çalışamayız” dedi. Evet dedim, “benimle çalışamazsınız, çünkü ben sizin bu yaptıklarınıza boyun eğmiyorum, size cevap verdim, susmadım, zorunuza gitti, mesaiye kalmak istemiyorum, gün içerisinde o kadar çok çalışıyorum ki mesaiye kalmaya performansım yetmiyor”.
İnsan kaynaklarının yanına gittim. Öncesinde tazminatımı UİD-DER’li bir arkadaşa hesaplatmıştım. Elimde hesabımla gittiğim için fazla sorun çıkarmadılar, aldım paramı. Sonra işçi arkadaşlarımın yanına gittim ve beni haksız bir şekilde işten çıkardıklarını anlattım. Fabrikadan ayrıldım. Bir hafta sonra duydum ki bir işçi arkadaşım çok mesaiye kalmanın yol açtığı yorgunluktan yere düşüp beyin kanaması geçirmiş. Konuştuğum arkadaşlarıma şunları söyledim: “Alın size mesai, o arkadaş ölebilirdi, daha yoğun bakımda, bu kadar mesaiye kalmayı sizler kabul ediyorsunuz, yarın bir gün kendi ölümünüze de onay vereceksiniz!” Fabrika “zaten kızın başı ağrıyordu” deyip kendini aklamaya çalışıyormuş. İşçi arkadaş kendine geldiğinde şikâyetçi olup dava açmazsa patron bu sorunu unutturacak.
Şimdi işçi kardeşlerim bu kadar acımasız olaylar karşısında dönüp kendimize soralım. Biz de bir gün o arkadaş gibi beyin kanaması geçirebiliriz, ölebiliriz de. Bu kadar çalışmanın karşılığı kapıya koyulmak mı? Ya da fabrikadan cesedimizin çıkması mı? Patronlara cesareti biz işçiler veriyoruz. O cesareti bir gün de kendi birliğimiz için versek, işten atılan işçi kardeşimizin yanında olsak, iş kazalarını önlesek, fazla çalışma saatlerini düşürsek, ücretlerimizi yükseltsek, insan gibi yaşayacağımız bir toplumu kursak, kötü mü olur? Tabiî ki hayır, böyle güzel yaşamı kim istemez diyeceksiniz. Bunları kazanmak işçi sınıfının elinde, bizler bilinçlenip, örgütlenip, sırtımızdan geçinen, bizleri köle gibi çalıştıran, açlığa mahkûm eden patronlar sınıfının egemenliğine son vermeliyiz. Başka da yolumuz yok.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...