Buradasınız
Radyasyon Öldürüyor, Öldürecek!
Söğütlüçeşme’den bir işçi
Nükleer Tıp’ı daha önce duydunuz mu? Kulağa yabancı geliyor olsa da aslında hastanelerde sıkça uğramak zorunda kaldığımız, kalacağımız bir bölüm. Bu bölüm kalp hastalıkları, endokrin (hormon ile ilgili), tiroid ve paratiroid hastalıkları, böbrek hastalıkları, kemik hastalıkları ve kanser hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılır. Ben radyoloji teknikeriyim ve çalıştığım yerde kanser tanısının konulmasında PET-CT çekiliyor. Türkiye’de tüm işçilerin yaşadığı gibi ben de işyerinde birçok sorun yaşıyorum. Bu sorunlar radyasyonla çalışan bütün işçilerin hayatından parça parça alıyor. Önce kendi yaşadığım sorunları, sonra da genel olarak radyoloji teknikerlerinin sorunlarını sizinle paylaşayım.
Ben Türkiye’nin en büyük araştırma hastanelerinden birinde taşerona bağlı olarak çalışıyorum. Çalıştığım bölüm kullanılan ilaç, çekilen filmden kaynaklı yüksek doz radyasyon taşıdığı için tehlikeli ve ağır işler grubuna giriyor. Buna rağmen aldığımız hasta sayısı çok fazla. Hasta sayısının fazla oluşunun hayatımıza mal olabileceğini bildikleri halde sayıyı keyfi bir şekilde arttırabiliyorlar. Taşeron bir şirkete bağlı çalıştığımız için az işçi ile çok iş yaptırıyorlar ve sürekli koşturmak zorunda kalıyoruz. Bu durum bizi ruhsal olarak etkiliyor. Ayrıca işyerinde sıkça iş kazası geçiriyoruz. Verdiğimiz ilaç yüksek dozda radyasyon içerdiği için yavaş hazırlayıp, hastaya hızlı vermemiz gerekiyor. Çoğu zaman ilaç hazırlarken ya da hastaya verirken radyasyonlu ilaç yüzümüze, ellerimize sıçrıyor. Gün boyu bulaşmış o radyasyonla çalışmak zorunda kalıyoruz. Bunu önlemek için herhangi bir adım atılmıyor. Bize “kendinizi siz koruyacaksınız” deniliyor. Fakat hasta sayısını azaltmak, iş temposunu düşürmekten hiç bahsedilmiyor.
Hastanelerin radyoloji bölümünde çalışanlar tehlike altında çalışıyorlar. Türkiye’de radyoloji cihazlarının yüzde 44’ü Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından onaylanmamış durumda. Radyoloji çalışanlarının aldığı doz tespiti için kullanılan dozimetrelerin ölçümleri düzenli yapılmıyor, çalışanların sağlık kontrolleri önemsenmiyor. Türkiye’de yaklaşık 6 bin kişiye, bir radyoloji çalışanı düşüyor. Hâl böyleyken, bu durumun çalışanların sağlığında yaratacağı tahribatı görebiliriz. Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin radyasyona maruz kalan radyoloji çalışanlarını inceleyerek yayınladığı raporda uzun süreli düşük doz radyasyon alanların kan değerlerine etkisinin bazı bozukluklara neden olduğunu ortaya çıkardı. Yani sadece radyasyon dozunun yüksekliği değil, sürekliliği de hastalıkların oluşması için bir sebeptir.
Yaptığımız bu işte, radyasyonun erken ve geç etkileri sonucu; birçok radyoloji çalışanı kanser başta olmak üzere birçok hastalığa yakalanıyor. Bu hastalıkları önlemek için alınması gereken önlemler alınmadığı gibi çalışma koşulları daha zorlaşıyor. Taşeronlaştırma ile çalışma saatleri uzatılıyor ve iş yükü arttırılıyor. Bu iş alanının tehlikeleri bu kadar açık ve net ortayken hükümet, patronları memnun etmek için işçilerin hayatlarına mal olacağını bildiği bu bölümü dikensiz gül bahçesine çevirmek niyetinde. Bizler ölümlerimizi bekleyerek yeni hayatlar yeşertemeyiz. Bizi öldürmeye çalışanlara karşı gücümüzü birleştirmeli ve tüm işçi sınıfı ile ortak taleplerimizi haykırmalıyız.
Tanıklıklar’dan
Kürt İşçilere Saldırı
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...