Buradasınız
Sen Hiç Pencerenin Dışından Dışarı Baktın mı?
Sefaköy’den bir işsiz
İki aya yakındır, düzenli olarak fabrika fabrika iş arıyorum. Birçok fabrika form doldurtmuyor. Form doldurduğum farikalarınsa geri dönüşü olmuyor. Bazı fabrikalar asgari ücretin altında maaş veriyormuş. Yani “buyurun babanızın hayrına bedava çalışın” demeye getiriyorlar. İşsizlik almış başını gidiyor. İnsanlar psikolojik sorunlar yaşıyor. İşsizlik başlı başına hayatımızın büyük sorunlarından biri. Biz işçiler işe ihtiyacımız olduğu için kaç para verirlerse razı olup çalışıyoruz. Patronlar da bundan yararlanıyorlar. Önceden kalifiye eleman diye bir şey vardı. İşçinin mesleki olarak gurur duyacağı, ustası olduğu bir işi vardı. Şimdi kalifiyelik tarihe karışmak üzere.
Açgözlü patronlar usta bir işçiye verecekleri ücretle, vasıfsız 2-3 işçi çalıştırıyorlar. İşsizliği çok iyi değerlendiriyorlar, önce form doldurtup, ertesi gün görüşmeye çağırıp, bir daha geri dönmüyorlar. İşsiz olduğumuz halde ekstradan yol parası boşuna harcamış oluyoruz. Nasıl olsa işsiz insanlar, gel desek mecbur gelecek diye düşünüyorlar. Çoğu zaman saatlerce görüşmek için bekletiyorlar. Tabii bizim nasıl olsa bir işimiz yok, vaktimiz bol, bekleriz. Bu kadar pişkin işte patron temsilcileri. Bazen de güvenlik elemanlarıyla muhatap olmak zorunda kalıyoruz. Soru yağmuruna tutuyorlar seni; nereden geliyorsun, niye işsizsin? İçimden, “hiç keyif olsun, canım sıkıldı, işsiz kalayım macera olsun dedim” diyesim geliyor. Böyle aptalca sorular sorup insanlar üzerine yorum yapma kabiliyetleri de var. Söyledikleri şu sözlere bakın: “Herkes İstanbul’a geliyor, gelmeyin kardeşim, köyünüzde kalın. Ne işiniz var İstanbul’da? Ekin, biçin, yiyin.”
Resmen işsiz insanları küçümsüyor ve saçma sapan yorumlar yapıp, patronun adamı olmakla övünüyorlar. Dayanamayıp sordum birine, “sen hep pencereden dışarı mı bakıyorsun” diye. O da anlamadığı için başta evet hep camdan bakıyorum dışarı. Bir de camın dışına çık öyle bak. Ne demek istediğimi anladı. “Vay iyi laf! Ne mezunusun sen?” diye sordu. “İlkokul mezunuyum, halden anlamazlara laf söylemek için illaki üniversite mezunu mu olmam gerek?” dedim. İşte böyle şeylerle karşılaşıyoruz. Sizler de bugün yarın işsiz kaldığınızda böyle saçmalıklarla karşılaşacaksınız. Biz işçiler işsiz kalmamak için birbirimize sahip çıkmalıyız. Birlik beraberlik içinde olursak bizi üç kuruşa muhtaç eden patronlardan hesap sorabiliriz.
Fakat bugün örgütsüz olduğumuz için, tek başımıza olduğumuz için patronlar bizleri istedikleri gibi çalıştırıyorlar. Güç onların elinde. Peki hiç kafa yorup bir gün güç biz işçilerin eline geçerse diye düşünüyor muyuz? O zaman her şey çok daha farklı olmaz mı? Artık bu haksız düzene dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Neyi bekliyoruz bir araya gelmek için. Zaten patronlar bizleri çileden çıkarmış, elleri gırtlağımıza yapışmış boğuyorlar. Neyin sabrını gösteriyoruz bizi bu hale koyanlara karşı. İşçi kardeşlerim bir dönüp kendimize bakalım, düşünelim. İnsanca yaşamak, bu düzenin çarkını tersine döndürmek için örgütlü gücümüzü kullanalım.
Kâbustan Uyanmak
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...