Buradasınız
Sendikalı Bir İşçi Ama İmza Atmaktan Kaçınıyor
Hacettepe Üniversitesi’nden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Derneğimizin başlatmış olduğu imza kampanyası için kapı kapı gezip işçilerden, ailelerinden imza topluyoruz. Bu ziyaretler sırasında yaşadığımız pek çok şey oluyor elbette. Bunlardan birisini sizlerle de paylaşmak istedim.
Tuzluçayır bölgesinde girdiğimiz apartmanlardan birisinde kapıyı açan bir işçi abimize kendimizi tanıttıktan sonra imza kampanyamız hakkında bilgi verdik ve ondan da bir imzayla bize destek olmasını istedik. Ama o imza atamayacağını söyledi. Biz de doğal olarak kendisinin kıdem tazminatının kaldırılmasını isteyip istemediğini sorduk. Elbette istemiyorum, dedi. O halde en azından bir imza atarak destek olabileceğini söyledik. Ancak o, ısrarla imza atmayacağını söyledi. Biz de meseleyi anlamak için ne iş yaptığını sorduk. Karayolları’nda çalışıyormuş ve KESK’e bağlı Yapı Yol-Sen’e üye bir işçiymiş. Tabii bunu duyunca tavrına daha bir şaşırdık. Sonuçta bu topraklarda sendikalı işçi sayısı oldukça az, işçilerin birçoğu örgütsüz. Ve sendikalı işçilerin diğer işçilere oranla daha bilinçli, sınıf mücadelesine daha yakın olması gerekiyor. Ancak karşımızdaki işçi bundan oldukça uzaktı. Sendikalarının böyle bir çalışması olup olmadığını bilmediğini, onlardan habersiz imza atamayacağını belirtti. Biz de kendisine bunun sendika dışında bir çalışma olduğunu, bunun için herhangi bir iznin olması gerekmediğini söyledik. Üstelik kendisinin sendikalı bir işçi olarak diğer işçilere oranla bu meseleye daha duyarlı olması gerektiğini, ayrıca KESK’e bağlı pek çok sendikalı işçinin imza attığını, onların bize destek verdiğini belirttik. Ancak sonuç itibariyle bu işçi imza atmamakta direndi. Biz de daha fazla uzatmadık konuşmayı ve ayrıldık.
Bu yaşadığımız örnek hem sendikaların sınıftan ne kadar kopuk olduğunu, sınıfsal eğitimin yetersiz kaldığını, hem de sendikalı bile olsa işçilerin içinde yer eden korkunun hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Üstelik bahsi geçen sendika KESK gibi bir sendikadır. Kıdem tazminatı hakkında yaşanan gaspın önünde ilk olarak durması gereken sendikalarken, onlar üye işçilerine bu meselenin öneminden ve karşı durulması gereken bir hak kaybı olduğundan bile bahsetmiyorlar. İşte bizim bir ev ziyaretinde karşı karşıya kaldığımız vahim durum tam da buydu. Tüm bu sebeplerden dolayı biz sınıf örgütlerinde yer alan işçilerin üzerine düşen görev daha da ağırlaşmaktadır.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...