Buradasınız
Sermaye Medyasının ve AKP’nin İkiyüzlülüğü!

13 Mayısta Soma’da meydana gelen madenci katliamında tam 301 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. 301 işçinin cansız bedeni madenden çıkartılırken, en temel iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı ortaya çıktı. Soma Holding patronunun daha fazla üretim baskısı ve daha fazla kâr tutkusu işçileri göz göre göre ölüme göndermişti. AKP hükümetinin ise gerekli denetimleri yapmayarak suç ortağı olduğu, hatta yakın ilişki kurduğu Soma Holding patronunun önünü açtığı, üretilen tüm kömür için alım garantisi verdiği anlaşıldı.
Bu gerçeklerin gündeme taşınmasında, özellikle AKP karşıtı medya önemli bir rol üstlendi. Medyanın bir bölümü, maden işçilerinin ağır çalışma koşullarını, düşük ücretleri, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasını, denetimlerin yapılmamasını ayrıntılarıyla tartıştı. En tanınmış gazeteciler Soma’ya giderek programlar yaptılar ve ağlamayı da ihmal etmediler. İş kazaları ve iş cinayetleri gazetecilerin ve yazarların ağzından düşmezken, vahşi kapitalizmin işçileri ölüme gönderdiğinden söz ediyorlardı. İnsan kulağına inanamıyordu ama duyduklarımız gerçekti. Meğer tüm gerçeğin farkında imişler! AKP hükümetinin madenlerde hemen hiçbir denetim yapmadığını, madende örgütlü sendikanın ise patronla işbirliği yaptığını belirtiyorlardı.
Daha sonra bu koroya, AKP yanlısı medya da katıldı. İlk üç gün cansiperane bir şekilde Soma Holding’i savunan, işçilerin ölümünü kaderle açıklayarak katliamı meşrulaştırmaya çalışan Erdoğan ve AKP, tepkilerin büyümesi üzerine tutumunu değiştirdi. AKP hükümeti, maden patronunu gözden çıkararak işin içinden sıyrılmaya çalışırken, sanki kendisi sorumlu makamda değilmiş ve hesap vermesi gerekmiyormuş gibi konuşmaya başladı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik, utanıp sıkılmadan taşeron sömürüsünden bile söz etti. Neredeyse esas sorumlu sendikalar ilan edilecekti. Tüm bu olanlar şu atasözünü akıllara getiriyor: Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!
Elbette medyanın iş kazaları ve iş cinayetlerinin üzerine gitmesi önemlidir. Ancak gerek medya gerekse AKP hükümeti tam anlamıyla ikiyüzlüce davranıyor. Asıl sorumlu olan ve hesap vermesi gereken AKP, sendikaları suçlayarak ve işbirliği yaptığı patronu tek suçlu gibi göstererek zeytinyağı gibi üste çıkmaya, kendisine gelen tepkileri unutturmaya çalışıyor. Medyanın ise esas derdi iş kazalarının önlenmesi ve iş cinayetlerinin son bulması değildir. AKP karşıtı medyanın esas derdi AKP’yi sıkıştırmaktır.
Ancak biz biliyoruz ki, bugün vahşi kapitalizmden söz edenler, bizzat bu sömürü sisteminin savunucularıdır. Şimdi taşerondan söz eden patron medyası, yıllarca devlete ait tüm işyerlerinin özelleştirilmesi için hükümetlere baskı yaptı. Medyaya göre işçi ücretleri yüksekti, sermaye yatırım yapamıyordu, işçiler erken emekli oluyordu, işçinin hakkını arayan sendikalar işyerinin huzurunu bozuyordu! Elbette tüm bunlar patronların istekleriydi ve medya da sahibinin sesi olarak yayın yapıyordu. Dolayısıyla özelleştirme, taşeronlaştırma, esnek çalışma, uzun iş saatleri, düşük ücretler yalnızca AKP’nin politikası değildir. Kapitalist sömürü düzeninin partisi olan AKP, bu politikaları patronlar adına uygulamaktadır. Bu nedenle iş kazaları ve iş cinayetlerinin sorumlusu, AKP ile birlikte patron medyası ve onların sömürü sistemidir.
Boyalı basın dediğimiz sermaye medyası, tam anlamıyla bir ikiyüzlülük bataklığına gömülmüş durumda. Soma’da akıtılan gözyaşları samimi değildir. Eğer bugün sermaye kesimleri arasında bir iktidar kavgası olmasaydı AKP karşıtı medya asla ve asla Soma’daki gibi davranmayacaktı. Eğer medya samimi olsaydı, her ay 100’den fazla işçinin iş cinayetlerine kurban gitmesini gündeme getirirdi. Her üç ayda bir Soma ölçeğinde bir işçi katliamı gerçekleşmesine rağmen medya, iş kazaları ve iş cinayetleri konusunda üç maymunu oynuyor. Meselâ derneğimiz UİD-DER iş kazalarına ve iş cinayetlerine karşı aylarca bir kampanya yürüttü ve 100 binden fazla imza topladı. İşçilerin protestosu olarak bu imzaları Meclis’e taşıdı. Ama bu çaba timsah gözyaşları akıtanların umurunda olmadı; sermaye medyası kampanyayı haber yapmaktan özellikle kaçındı.
Biz biliyoruz ki, işçilerin sömürüsüyle beslenenler kapitalist sömürü düzenini sorgulayamazlar. AKP yanlısı ya da karşıtı tüm medya kapitalist sömürü düzeninin bir parçasıdır. İşçileri ölüme gönderen kapitalist sömürü düzeninden ve patronlardan ancak işçiler hesap sorabilir. Bunun için bir araya gelmemiz, sınıfımızın çıkarları temelinde örgütlenmemiz ve sömürüye karşı mücadele etmemiz gerekiyor!
“Sendika Şart Oldu”
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...