Buradasınız
Sıradan Hafiye İş Başında: “Ucuz İşgücü mü Dediniz?”
Sefaköy’den bir eğitim işçisi

Kardeşler merhaba. Hepimizin bildiği üzere biz işçiler, patronlar gibi başka insanların emeğini sömürerek değil; emek gücümüzü, alın terimizi satarak geçiniriz. Patronlar işçilerin emek gücünü ne kadar ucuza satın alırlarsa o kadar çok kazanırlar. Biz işçiler ise emek gücümüzü sudan ucuza satmamak için çeşitli mücadeleler veririz. Onlar işçinin ucuzunu o kadar çok arzular ki, emeğin ucuza çalıştırıldığı bölgelere kendi aralarında “ucuz işgücü cenneti” derler. Onların cennet olarak bildikleri biz işçilerin “cehennemidir”.
Geçenlerde bir işçi ailesinin evinde yine patronların çeşitli kurnazlıkları ve asgari ücret üzerine konuşuyorduk. Bir işçi kardeşimiz işyerinde duyduklarını benim çılgın hafiye ruhumu titretecek bir son dakika haberi gibi sohbetin ortasına bırakıverdi. İmalatta saatlik işçilik maliyeti Türkiye’de 5,6 dolarken Almanya’da 47,2 dolarmış. Üstelik bu haber İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) uluslararası sermayeye çağrı niteliğinde hazırladığı raporunda yazıyormuş. Hemen oracıkta interneti kurcalayıp haberin doğruluğunu araştırdık. Hakikaten de raporda aynen şöyle diyor: “Türkiye’nin güçlü eğitim sistemi işgücü ihtiyacını karşılayan yetenekli bir çalışan havuzunun oluşmasını sağlamıştır. Türkiye, en uygun maliyetlerle en nitelikli işgücünün bulunabileceği ülkeler arasında başı çekmektedir. Bu durumu somut örnekle incelemek gerekirse; imalatta saatlik işçi maliyeti Türkiye’de 5,6 dolar iken Almanya’da bu maliyet 47,2 dolardır.”
Evet değerli arkadaşlar, patronlar sınıfının bir örgütü olan İTO yabancı sermaye gruplarına demiş oluyor ki “bizim ülkemizde işçi sudan ucuz. Siz de gelin birlikte sömürelim!” İTO’nun raporundan da anlaşılacağı üzere “ucuz işgücü” egemenlerin bir pazarlama stratejisi haline gelmiştir. Ne de olsa dünyada ucuz işgücü üzerinden hem ekonomik hem de siyasi bir güç haline gelmiş bir Çin örneği var önlerinde… Anlaşılan Türkiyeli egemenler de Çinli sınıfdaşları gibi köşeyi dönmenin kaynağını bulmuşlar! Fakat dedikleri gibi imalat sektöründe saatlik işçi maliyeti 5,6 dolar değil, bunun çok altındadır. Çünkü 5,6 dolarla hesap yaptığımızda, bir işçinin brüt ücreti 9 bin lirayı geçmektedir. Sendikalı bazı işyerlerinde brüt ücreti bu düzeye çıkan işçi elbette vardır ama milyonlarca işçi asgari ücret düzeyinde çalışmaktadır. Yani Türkiye gerçekten de ucuz işgücü cennetidir.
ito-rehberi-arallik-2020.webp

Buraya kadar tamam da raporda bahsedilen Türkiye’nin eğitim sisteminin ucuz işgücü ile ne ilgisi var? Bu konu tam da bana göre bir konuydu. Hemen eldivenimi, büyütecimi ve işçi kasketimi alıp başladım raporu okumaya. İTO’nun “Mülk Edinme Rehberi” adlı raporundaki parçaları birleştirince üç köşeli bir tablo çıktı karşıma. Eğitim sistemi, ucuz işgücü ve asgari ücret… Tasalanmayın “sonunda sır perdesi aralanıyor”, “şok eden gerçekler birazdan”, “sonunda keşfedildi” gibi heyecanı arttıran laflar kullanmayacağım. Daha önce “Altınlar Nerede?” mektubuyla sizlere aksettirmiştim ki bizimkisi sıradan hafiyelik. Bizim mesleğin üstatlarından Cingöz Recai, Aman Vermez Avni yahut Komiser Kolumbo ya da ünlü dedektif Sherlock Holmes olmaya da gerek yok. Şöyle mahallemizde biraz tur atıp okullarımıza bakmak yeterli…
Kardeşler hepimizin bildiği gibi son 15 yıldır her mahallede pıtrak gibi meslek liseleri açılıyor. Üstelik “zorunlu değil ama mecburi” denilen tarzda binlerce öğrenci çeşitli nedenlerle bu meslek liselerinde buluyor kendisini... Çarpık sınav sistemlerinden, adrese dayalı yerleştirmelere kadar her yol denenip işçi çocukları meslek liselerine yönlendiriliyor. Üstelik hepimizin kendi hayatından da şahit olduğu üzere bu öğrencilere 4 yıllık lise öğrenimi boyunca meslek dersleri öğretiliyor. Ama aynı öğrenciler üniversite yerleştirme sınavında hiç görmedikleri Türkçe, matematik, fizik gibi derslerden sorumlu tutuluyorlar. Yani kibarca “liseden sonra senin üniversiteye gitmene gerek yok” deniliyor bu gençlere. Kısacası her yıl piyasaya ucuz işçi olarak, mesleki eğitim almış yüz binlerce genç işçi sürülüyor. Abartmıyorum bence eğitim sistemine “ucuz işgücü yetiştirme sistemi” denilmesi gerekiyor. Türkiyeli patronlar da bu sayede Çin, Bangladeş, Hindistan, Myanmar gibi bir “ucuz işgücü cenneti” oluşturdular. Üstelik bu konuda, İTO’nun yaptığı gibi, hiç de utanmadan rapor hazırlayıp gözümüze kadar sokabiliyorlar. Sözlerimi bitirirken internetten basit bir taramayla ulaştığım kimi “ucuz işgücü cenneti” ülkelerden haberleri ilginize sunuyorum. Unutmayın Sıradan Hafiye hep yanınızda.
- Bangladeş’in Başkenti Dhaka’da Batılı giyim markaları için üretim yapan hazır giyim atölyelerinin de bulunduğu binanın çökmesi sonucunda binden fazla kişi yaralandı. Ölü sayısı 400’ü aştı.
- Çalışma saatlerinin 8’den 12’ye çıkarıldığı, kısa süreli istihdamın getirildiği, patronlara muafiyetler sağlandığı Hindistan’da birçok eyalette iş yasaları askıya alındı. Ülkeyi altı yıldır yöneten Modi Hükümeti yapılan değişikliklerin işletmelere yardımcı olacağını ve dünyanın beşinci büyük ekonomisini yeniden rayına oturtacaklarını söylüyor. Ancak yapılan değişikliklerin bedelini işçiler ödüyor.
- Çin merkezli e-ticaret devi Alibaba’nın kurucusu Jack Ma haftanın 6 günü sabah 9 akşam 9 arası çalışmaya denk gelen “996” adlı çalışma modeline desteğini açıkladı.
- BBC Asya’da Apple ürünlerinin imal edildiği fabrikalara girdi. Çıkan sonuç 16 saat aralıksız çalıştıktan sonra uyuyakalan işçiler ve ölümle burun buruna gelen çocuk madenciler…
- Dünya devi tekstil firması H&M de 2013 yılından itibaren Asya ülkelerinden işgücünün daha düşük olduğu Etiyopya’ya taşınmaya başladı. H&M fabrikalarında çalışan işçilerin ücretlerinde 4 yıl geçmesine rağmen artış olmadığı ve işçilerin yoksulluk içinde yaşadığı biliniyor.
- Endonezya’da Omnibus adlı yeni iş yasası çıkarılmak istendi. İşçiler ve öğrenciler sokaklara çıktı. Yatırımları arttırmak için işçi haklarını zayıflatan yasa tasarısının kabul edilmesinin ardından Endonezya’da sokaklar karıştı.
- Hindistan’da hükümetin işçi ve çiftçi karşıtı yasalarına karşı başlayan mücadele devam ediyor. 26 Kasımda 250 milyon emekçinin katılımıyla gerçekleşen dev grevin ardından, başkent Delhi çevresinde kamplar kuran tarım emekçileri 8 Aralıkta bir grev daha gerçekleştirdi. 4 haftayı geride bırakan eylemler, grev ve gösteriler tüm ülkede yankısını sürdürüyor.
Bu Bir İş Cinayetidir!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....