Buradasınız
Abiler Ablalar Seyirlik Bunlar! Müzedeyiz Canım!
Kocaeli/Çayırova’dan bir emekçi kadın

Ben bir çocuk annesi ev hanımıyım. Anne olmadan önce uzun yıllar işçilik yaptım. Çocuğumu bırakacak yerim olmadığı için şu anda çalışamıyorum. Kreş fiyatları ise almış başını gidiyor. Ekonomik krizi biz kadınlar en derininden hissediyoruz. Geçenlerde eşim marketten zeytin aldı. Günlerce sofraya geldi gitti, nasıl bir zeytin olduğunu siz düşünün. O kadar lezzetsizdi ki kimse yiyemedi ama soframızda zeytin var mıydı? Evet vardı. Aklıma çocukken keyifle izlediğim Kemal Sunal’ın oynadığı film geldi. Hani siz de hatırlarsınız, “zama zam, zam da zam” diye bayıldığı film. Bir kavanozun içerisinde bir tane zeytine bakıp ağzını şapırdata şapırdata “kavanoz müzesi” dediği replik geldi aklıma.
Şu anda biz işçiler için de bütün marketler seyirlik müze gibi. Ailecek haftanın birkaç günü müzemizin kapanmasına yakın hızlı adımlarla gezip birkaç ucuz ve temel gıda alıp hızlıca soluğu kasada alıp müzemizi terk ediyoruz. Tabi ki bu hızlıca terk edişimizin bir sebebi var. Kültürsüz oluşumuzdan değil elbette! Gerektiğinde saray yemekleri bile (Google yardımıyla) yapabilme yeteneğimiz var. Yeter ki malzeme olsun! Hızlı çıkışımızın nedenine gelirsem, oğlum ekstradan müzemizde fazla zaman geçirip bir şey istemesin diyedir. Telaşımı görseniz gülmekten ölürsünüz. Kapanmaya yakın giriyorum ya, ilk önce oğlumu hazırlıyorum, “aaa geç kaldık, bak kapanıyor” diye kandırıyorum. Bizi de bu şekilde kandırmıyorlar mı, ekonomimiz uçuyor diye? Birileri birilerine iyi görünmek için yağ çekerek bizi uçursalar da ayağımız yerden bile kesilemiyor. Bizim müzemizin de en güzide eserlerinden biri yağ. Ona ulaşmak artık çok zor.
Diyorlar ki bizlere “bağışıklık sisteminizi güçlendirin”. Her hafta popüler meyve ve sebze öneriyorlar. Şimdi revaçta avokado meyvesi var. Sizce de bizimle dalga geçmiyorlar mı? Artık arada da olsa evine et, ceviz, sebze ve meyve giren evler zengin sayılıyor. Kısa zamanda o kadar çok fakirleştik ki, artık evlerimizde üç çeşit yemek kültürü kalktı sayılır. Biz kadınlar ise evde olmayan malzemeyle harikalar yaratmaya çalışıyoruz. İşte durumumuz böyle.
Sermaye düzeni işçi sınıfının yarattığı zenginliklerin üzerinde yükseliyor. Zenginler zevkusefa içinde yaşıyor. Diyorum ki bizleri umutsuzluğa ve geleceksizliğe sürükleyen saltanatları çöksün artık. Çöksün ki geleceğimiz aydınlık olsun!
Azar Azar
- Ekmeksiz İftar
- Nihayet Mango Yedim
- Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
- Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
- Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
- Hayat Pahalılığı, Zamlar, Yoksulluk: Bitsin Artık Bu Zulüm!
- Yoksul muyuz Değil miyiz?
- KDV İndirimleri, Vergiler, Zamlar, Müjdeler ve Hayatımızın Gerçekleri
- Enflasyon, Döviz ve TÜİK
- Yoksulluk Derinleşiyor Borçlarımız Artıyor
- Rüyalarımız Ancak Mücadele Edersek Gerçeğe Dönüşebilir
- Bir Özel Hastane ve İşçi Şinasi’nin Bebeği
- Emekli Milletvekilleri Mağdurmuş!
- Emekçi Kadınların Sağlıklı Yaşam Sırları
- “Ne Diyor Birileri: İş Yok! Nankör Bunlar Nankör”
- Zor Zamanlardan Geçiyoruz
- İstanbul’da 3 m² Kiralık Oda
- “Evi Az Isıttık”
- Nebatiler İçin Emekçiler Değersizdir
- Ya Bizim Geleceğimiz, O Ne Olacak?
Son Eklenenler
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...
- Kapitalist sistem insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını köreltmeye, her koyunun kendi bacağından asılacağı fikrini zehir gibi insanların zihnine nakşetmeye çalışır. Başkasının sorunlarına duyarsızlaşmamızı, birbirimize yabancı gibi...
- Türkiye’de 11 milyon kadın ev içi bakım işleri nedeniyle yani çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına baktıkları için çalışamıyor. Çalışan kadınlarsa kaliteli ve yeterli kreşler ve bakımevleri olmadığı için büyük zorluklar yaşıyorlar. Çocukları için...
- Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 Mayıs sadece sol partiler tarafından kutlanır. İşçiler ve sendikalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününü “Emek Günü” olarak kutlar. Bunu yapmalarındaki kasıt Kuzey Amerikalı işçilerle dünyanın geri kalan...
- Geçen bayram, tatil olması ve ulaşımın ücretsiz olması vesilesiyle iki arkadaş Büyükada’ya gitme kararı aldık. Büyükada’yı görecek olmamızın sevinci ve heyecanının yanı sıra ulaşıma ücret ödemeyecek olmamızın rahatlığı da vardı. Bu duruma sevinenin...
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.
- Ben bir buçuk aylık çocuğu olan bir anne ve hemşireyim. Bebeğimize iki aylıkken yaptırmamız gereken rotavirüs aşısı var. Bu aşıyı devlet karşılamıyor, aşının fiyatı da oldukça yüksek. Piyasada satılan iki farklı rota aşısı var. Bir aşı iki doz ve...