Buradasınız
Stajyer Öğrenci Sömürüsüne Son!
Sefaköy’den bir meslek lisesi öğrencisi
Stajyer sömürüsü, okulların kapanmasını da dinlemeden tam gaz devam ediyor. Binlerce öğrenci yaz stajına başladı. Patronlar da ucuz işgücü, her işe koşturulacak kişiler olarak gördükleri öğrencilere kavuştular.
Uygulamalı eğitim adı verilen ve usta öğretici nezaretinde pratik eğitim görülmesi gereken bu sürede, her türlü sorumluluk ve iş stajyerlerin başına yıkılıyor. Yeri geldiğinde çay servisinden temizliğe, meslek dışı tüm angaryalar üstümüze yüklenirken, yeri geldiğinde de tam anlamıyla eğitim almadan makine başına gönderiliyoruz. Tüm bunların karşılığında aldığımız ücret aynı işleri yaptığımız diğer işçilerle aynı olmuyor. Yasalara göre 20 kişinin altında işçinin çalıştığı işletmelerde asgari ücretin %15’i, 20 kişinin üzerinde çalışanın olduğu yerlerde ise asgari ücretin %30’unun stajyer öğrencilere verilmesi gerekmektedir. Hak edilenin zaten oldukça aşağısında olan bu ücreti de alamıyoruz çoğu zaman. Ücretsiz çalışan, hatta staj yapmak için para ödeyen bir sürü stajyer işçi var. Patronlara yük olmamızı istemeyen Milli Eğitim Bakanlığı sağlık sigortamızı üstleniyor. Sigorta girişi yapılmıyor, prim yatırılmıyor.
Uzun çalışma saatlerine uyum sağlamak zorundayız. Patronun isteğine göre staj saatlerimiz dışında da çalışmak durumunda kalıyoruz. Fazla mesailer, hafta sonu mesaileri birbirini takip ediyor staj süresi boyunca. Arkadaşlarımdan birkaçını o gün okul olsa bile “işler çok yoğun” diyerek işyerine çağırdıkları oldu. Bu yoğun tempoda eğitim almadan çalışmak kimi fabrikalarda genç kardeşlerimizin acı bir şekilde iş kazası geçirmesine neden oldu. Örneğin Gebze’de Oğuzhan Çalışkan isimli kardeşimiz Filli Boya fabrikasında staj yaparken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Adını bile bilmediğimiz arkadaşlarımız her gün iş kazalarında yaralanıyor veya vahim şekillerde hayatını kaybediyor. Sanayi bölgelerine kurulan okullar, okullardan fabrikalara olan yoğun stajyer akışı bu durumun önünü açtıkça açıyor.
Stajyer öğrencilerin örgütlenme, sendikaya üye olma hakları yok. Bizlere dayatılan her koşulu kabul etmek zorunda kalıyoruz. Staj notlarımızı patronlar veriyor. Okul puanlarında büyük etkisi olan bu notlar üzerimizde baskı oluşturuyor. Çalışma koşullarını, ücretleri, işyerlerinde üzerimizde oluşturulan basıncı korkumuzdan, güçsüzlüğümüzden sineye çekiyoruz. Patronlara, gerekli denetimleri yapmayan, bizlere bu koşulları kabul etmemizi telkin eden okul yönetimlerine karşı ses çıkaramıyoruz.
Fakat bu şartları kabul etmek zorunda değiliz, nitelikli eğitim bizim de hakkımızdır. Meslek sahibi olmamız söyledikleri kadar umursanıyorsa eğer, bu yönde adımlar atılmalıdır. Meslek liseleri patronların kazancı açısından değil, bizlerin gerçek eğitimi açısından memleket meselesi olmalıdır. Bunu sağlayabilecek olan ise yalnızca bizlerin birliği ve mücadelesidir. İşçi sınıfı saflarında yerimizi almamızdır. Patronlar bizlere birer lütuf gibi haklarımızı sunmayacak, onların sözcüsü düzen partileri, hükümetler de bizim lehimize yaptırımlarda bulunmayacaklar! Bizler işçi sınıfının bir parçasıyız. Biz de işçi ağabeylerimiz, ablalarımız gibi mücadele ederek haklarımızı kazanabiliriz. Sorunlarımızın çözüm yolu örgütlü mücadeledir.
Mücadeleci metal işçileri ve diğer direnişçi işçi büyüklerimiz bize örgütlenmenin, hakkımız için birleşmenin önemini hatırlatıyorlar. UİD-DER stajyer işçileri, gençleri stajyer sömürüsüne son vermek için mücadeleye çağırıyor! Bizden büyük işçilerin deneyimlerini öğrenerek, onların tecrübelerinden hareketle bizler de sorunlarımızın çözümleri için kavgaya atılmalıyız. Genç işçiler, stajyerler olarak mücadele örgütümüz UİD-DER’in içinde yerimizi almalıyız.
İşte “Özgür” Dünya!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...