Buradasınız
Suni Ayrımları Bırak, Örgütlü Mücadelene Bak!
Hacettepe Hastanesi’nden bir işçi
Merhaba dostlar.
Yaşanılası bir dünya özlemi sadece ben ve benim gibi düşünen ve mücadele eden işçiler için değil; ezilen, sömürüye uğrayan, emeği çalınan, sayısı milyarları bulan tüm dünya halklarının ortak özlemidir. Hayatımız boyunca patron için çalışır kendi geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini sağlam temeller üstüne kurmaya çalışırız. Lakin bunu yapabilmek imkânsız, çünkü patronların bize reva gördüğü karın tokluğundan başka bir şey değil.
Her gün onurumuzla çalışırken, gün sonunda evine bir şey götürememenin verdiği acı çok büyük ama bize bunu reva gören onursuzluk patronlara aittir. Neden? Neden hep biz kandırılıyoruz? Neden kendi günümüzü kurtardık derken çocuğumuzun geleceğini kara kara düşünmek zorunda kalıyoruz? Neden kardeşçe yaşamak, aynı ekmeği bölüşmek varken yıllardır bitirmedikleri bir savaşın ortasında gün saymak zorunda bırakılıyoruz? Bu toplumda insanca yaşamak, sömürülmeden eşitlik filizlerini yetiştirmek pekâlâ mümkünken, ne yazık ki bedenimizi patronlara feda ediyoruz. Unutulmamalıdır ki şu anda bile kazandığımız bütün haklar, geçmişte sınıf mücadelesinde saf tutmuş işçi ve emekçi kardeşlerimiz sayesindedir. Bugün burjuvazinin en büyük gücü, bizim kendi içimizde bölünmemizdir. Sınıf içinde sınıflar varmış gibi hâlâ mavi yaka-beyaz yaka, kadrolu-taşeron, Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi terimlerle bölünüyoruz. Şu an çalıştığım hastanede bile “sen şuralısın, sen işe yaramazsın” ya da “ben buralıyım, en iyisi benim” diyerek birbirini küçük görme var. Bu, büyük bir bilinç çarpılmasıdır. Şunu iyi bilmeliyiz ki bugün kapitalizm krizde ve bunun faturası işçi sınıfına kesilmektedir. Geçmişte olduğu gibi savaşlar çıkararak, emeğimizi daha fazla sömürerek bunu telafi etmeye çalışacaklar. Bizim yapmamız gereken örgütlenmektir. Bu da nihayetinde birbirimize güvenmekten ve sınıf bilincine ulaşmaktan geçer. İnanın bizim birbirimize sıkıca güvenmemiz bile patronların dizlerini titretecektir. Çünkü bugün birbirine güvenen işçiler, yarın beraber yürümek isteyeceklerdir.
Babam Bir Göçmen İşçi
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...