Buradasınız
Taşeron İşçisi Olmak
Sefaköy’den bir işçi

Her gün onlarca işçi, iş kazalarında can veriyor. İş kazalarının en çok yaşandığı yer, hiçbir iş güvenliğinin alınmadığı taşeron firmalar. Yakın bir zamanda BEDAŞ’a bağlı bir taşeronda çalışan Erkan Keleş adlı işçi kardeşimiz yüksek gerilim hattında çalışırken elektrik çarpmasıyla hayatını kaybetti. Elektrik hattında onarım yapılması gerekiyordu, ancak Keleş’in yüksek gerilim hattına çıkmak için gerekli olan yeterlilik belgesi yoktu ve de koruyucu araç ve elbise de verilmemişti. Ama o bir taşeron işçisiydi, ne denilse yapacaktı, işten anlayıp anlamaması önemli değildi, koruyucu araç gerece de gerek yoktu. İşte bu yüzden her gün onlarca Erkan Keleş iş kazalarına kurban gidiyor.
Çünkü taşeron işyerlerinde iş güvenliğinin esamisi okunmuyor. Taşeron firmalarında çalışan binlerce işçinin sigortası ödenmiyor, uzun saatler çalıştırılıyor, yol parası verilmiyor, yemek verilmiyor, ücretler geç ödeniyor, asgari ücret ve altında bir parayla çalıştırılıyorlar. Asıl olarak da işçilerin sendikal örgütlülüğünün önüne geçiliyor. Bugün sadece kamuda çalışan taşeron işçi sayısı 300 bini buluyor. Özellikle belediyeler taşeron firmalara işleri vererek işin içinden çıkmış oluyorlar. Ağır iş kollarının olduğu fabrikalarda, patronlar taşeron firmalara iş vererek işçilerle doğrudan karşı karşıya gelmiyorlar. Bu işleri alan taşeron firmalar ise, çok ağır koşullarda işçileri çalıştırıyorlar. Bin kişinin çalıştığı bir hastanede yüz taşeron firma bulunuyor. Böylece işçiler on ve yirmi kişi çalışacak şekilde farklı firmalarda işe alınıyor. Bu durumda temizlik işi yapan yüz işçi olmasına rağmen bir araya gelip örgütlenemiyorlar, çünkü farklı işyerinde çalışmış gözüküyorlar. Dolayısıyla bütün taşeron işyerlerinde en kötü koşullar bu şekilde dayatılıyor. Bir makinenin başında çalışan işçinin o işi yapabilecek durumda olup olmaması önemli olmuyor. Yeter ki iş çıksın, o sırada işçinin ölmesi patronları ırgalamıyor.
Bugün bizlere sigortasız, sendikasız, iş güvencesiz koşullar dayatılıyor. Taşeronlaşmaya karşı örgütlenmediğimiz sürece daha birçok işçi kardeşimizi patronların kâr hırsına kurban vereceğiz. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre Türkiye’de her 7 dakikada bir iş kazası meydana geliyor ve her 10 saatte bir işçi iş cinayetine kurban gidiyor. Sigortalı işçilerin bir ay içinde yaşadığı iş kazalarının, toplam iş kazalarına oranı yüzde 8. Bu durumda sigortası olmayan işçilerin geçirdiği iş kazası oldukça yüksek oluyor. Tabiî ki bu oran sigortalı işçi çalıştıran işyerlerinin iş güvenlik önlemlerini yeterince yerine getirdiği anlamına gelmiyor. Ancak taşeron işyerlerinde çoğunlukla sigortasız işçi çalıştırılıyor ve iş güvenliği önlemleri olmadığı için iş kazaları daha sık oluyor.
Peki bu insanlık dışı koşullar bizim kaderimiz mi? Tabiî ki hayır! Bizler örgütlendikçe bir araya geldikçe, patronlar bu koşulları bizlere dayatamazlar. Bunun en güzel örneği UPS direnişidir. Uluslararası Kargo şirketi olan UPS kendi bünyesinde binlerce işçiyi taşeron olarak çalıştırıyor. Ancak işçiler 153 gündür direnerek, işyerlerine sendikayı sokma mücadelesi veriyorlar. Bu direniş sayesinde patron işçilere dayattığı birçok ağır koşulu kaldırmak zorunda kaldı. Her gün onlarca işçi kardeşimiz gözümüzün önünde ölmesine nasıl razı olabiliriz ki? Onun için tek yolumuz var, işçiler olarak derneklerimizde, sendikalarımızda örgütlenmek. Bütün işçi kardeşlerimi işçilerin derneği olan UİD-DER’e davet ediyorum. Birleşen işçileri hiçbir güç yenemez.
Birleşen işçiler yenilmezler!
Taşeronluk sistemi kaldırılsın!
Sigortasız, güvencesiz işçi çalıştırmaya son!
Bizim Suçumuz Ne?
Bizim Hiç mi Suçumuz Yok?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...