Buradasınız
Telefonum Var, Yoksul Değil miyim?
Gebze’den bir işçi

Geçim sıkıntısının biz işçilerin üzerine üzerine geldiği bir dönemden geçiyoruz. Gerçi rahat bir nefes aldığımız, gerek kendimizin, gerek ailemizin temel ihtiyaçlarını rahatça karşılayabildiğimiz bir zaman da neredeyse hiç yaşamadık. Şu kısacık ömrümüz hep tasarruf ve ihtiyaçlarımızı ertelemekle geçti. En sonunda da bir insan olarak yaşamak için neye ihtiyacımız var bilemez hale geldik. Sendikamızın açıklamış olduğu 8570 lira yoksulluk sınırı asgari ücretin 2825 lira olduğu bir ülkede herkese yüksek bir ücret olarak geliyor. Mutfaktaki temel ihtiyaçlarımızdan biri olan Ayçiçek yağının bile bütçemizi sarstığı, 5 litresinin 70 liralarda dolaştığı bu günlerde açıklanan 8570 liranın elbette fazla gelmemesi gerekir. Fakat çorba ve makarna ile yaşamaya alıştırılan biz işçiler açısından bu kadar para fazla görünüyor. Ne yazık ki sözde daha iyi beslenmemizi, daha rahat ve sağlıklı yaşamamızı sağlamak için seçilen yöneticiler bugün karşı karşıya kaldığımız sorunları çözmüyorlar. Bu da yetmezmiş gibi bir de sorunun bizde olduğunu iddia ediyorlar.
Son zamanlarda televizyonlarda çok yer bulmasa da sosyal medyada artık dayanamama noktasına gelen işçi, esnaf ve çiftçilere bolca rastlar olduk. Kimisi gırtlağına sarılıp elinde ne var ne yok almak isteyen bankalara tepkisini gösteriyor. Kimisi o anda karşısında gördüğü hükümet yetkililerine tepkisini gösteriyor. Kimisi şikâyetini ve durumunu anlatarak, kimisi ürününü döküp ya da iş bırakarak, kimisi ise bu tepkiyi canına kıymaya vardırarak gösteriyor. İçimizi acıtan bu görüntüler ve yaşananlar gün geçtikçe artıyor. Neredeyse hepsinin tek sorunu yaşamak için gereken ihtiyaçlarını artık karşılayamıyor oluşları, katlandıkları borç yüküdür.
Peki, arkadaşlar yaşadığımız memlekette ve hatta dünyada bu sorunlar çözülemez mi? Elbette çözülebilir. Yapılan araştırmaların sonuçları, dünyada herkesin temel ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayabilecek üretim araçları olduğunu ortaya koyuyor. Sorun üretimin kimin çıkarları için yapıldığında ve üretilenlerin nasıl paylaşıldığında! Çalıştığı işyerine trilyonlar kazandıran işçiler bırakın asgari ücret olan 2825 lirayı, yoksulluk sınırı olan 8570 liranın bile çok fazlasını hak ediyorlar. Ama bu gerçeklik ortada dururken bizler nankörlükle, müsrif ve doyumsuz olmakla suçlanıyoruz. Tabi ki iki tabak çorba ve yarım ekmekle ya da iki tabak makarna ile doyuyoruz, o halde kendimize ve ailemize daha fazlasını istemek neyimize! Elbette yoksulluk bu memleketin işçileri için yeni bir şey değil ama artık zenginleri ve zenginliği görüyoruz. Evimizdeki buzdolabı ve cebimizdeki telefonun zenginlik göstergesi olmadığını anlayacak kadar da aklımız yerinde. Yoksulluğumuzun nedeni ceplerimizdeki telefon değil elbette. Biz işçilerin de yaşadığımız sıkıntıların ve çektiğimiz çilelerin hesabını soracağı zaman gelecek elbette. O günü birlikte getireceğimiz işçi kardeşlerimizle yan yana gelmeye devam ediyoruz.
118 Yıl Önceki Sözleşmeden Günümüze
Maltepe Belediye İşçileri Greve Çıktı
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...