Buradasınız
UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Şiddete, Çifte Sömürüye Karşı Mücadeleye!
Emekçi kadın kardeşlerimiz, işçi kadınlar,
Kadına yönelik şiddet türlü şekillerde artarak, canımızı yakarak devam ediyor. Emekçi kadınlar tacize, tecavüze uğruyor; dövülüyor, evlatlarının gözü önünde katlediliyorlar! Yaşamlarını kurtarmak için kapısını çaldıkları devlet tarafından geri çevriliyorlar. Kendi cehennemlerine dönmeye zorlanıyorlar.
Bu kahrolası kapitalist sömürü düzeninde kadına yönelik şiddet türlü gerekçelerle hoş görülüyor, kışkırtılıyor. Şort giydiği için bir kadını tekmeleyenler cezasız kalıyor. Şort giyene “tepki” göstermek meşruymuş gibi, tekme atarak sadece biraz “aşırıya kaçmış” gibi saldırgan hoş görülüyor. Başbakan “hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın” diyor, adalet sistemi adeta saldırganı ödüllendiriyor! Böylece ülkedeki yöneticiler eliyle kadına şiddetin önü açılmış oluyor.
“Cinsel istismar yasası” bu zihniyetin ürünüdür. Hükümet, tecavüze uğrayan kız çocuklarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesinin ve tecavüzcünün cezasız kalmasının önünü açan yasa tasarısını gündeme getirdi. Hapisteki tecavüzcülerin serbest bırakılmasının önünü açmaya çalıştı. Eleştiriler yoğunlaşıp tepkiler yükselince; “Amacımız gelenekler nedeniyle erken yaşta evlenen ama yaşı küçük olduğu için kocası cinsel istismar suçundan cezaevine gönderilen kadınların mağduriyetini gidermek” diyerek yaptığını savunmaya çalıştı! Bu zihniyeti taşıyan iktidar sahipleri tecavüzcüleri hoş görürken zayıf ve korunmaya muhtaç çocukları, ezilen kadınları daha da büyük acılara sürüklüyor. Emekçi kadınların ve evlatlarının acıları, karartılan yaşamları egemenlerin umurunda bile değil!
Hükümet toplumdan ve kadın örgütlerinden gelen tepkiler üzerine tasarıyı geri çekmek zorunda kaldı. Ancak çifte sömürü çarkları arasında ezilen emekçi kadınların sorunlarının katlanarak artmasına neden olan zihniyeti beslemeye, yaşamlarını daha da zorlaştıracak uygulamaları, yasaları hayata geçirmeye devam ediyor.
Kapitalist sömürü düzeni ve erkek egemen zihniyet cenderesine sıkışan emekçi kadının, fikri, iradesi yok sayılıyor. Ne giyeceğine, sokağa hangi saatte çıkacağına, kaç çocuk doğuracağına, hamileyken sokağa çıkıp çıkmayacağına egemenler, erkekler karar veriyor. Emekçi kadın aşağılanıyor, hor görülüyor, ayıplanıyor, yargılanıyor, dışlanıyor. Kadın emekçiler evlatlarının bakımını ve ev işlerinin tüm yükünü yalnız başına sırtlanıyor. Dört duvara sıkıştırılıyor, ev içindeki emeği değersiz görülüyor. İşçi kadınlar erkeklerle aynı işi yapıp daha az ücret alıyor. Ekmek parası kazanmaya çalışırken evladının bakımı sorunu ile yüz yüze geliyor. Kreş olmayan işyerlerinde uzun saatler boyunca ağır bir çalışmaya mahkûm ediliyor. İşçi aileleri evlatlarını mutlu bir yaşam sürmeleri ümidiyle dünyaya getiriyorlar. Ama bu çocuklar daha doğar doğmaz patronların kâr düzeninin kurbanı oluyorlar. Kısacık doğum izinleri yüzünden bebekler, annelerinden ayrı kalıyorlar. Yetersiz emzirme izinleri dahi pek çok işyerinde gasp ediliyor. Özellikle gece vardiyaları hem anneler hem de çocukları için büyük bir çile anlamına geliyor. Kendi çıkarları için savaş çıkaran, halkları birbirine düşüren egemenler; bu savaşlarda emekçi kadınların yaşamlarını alt üst ediyor, evlatlarını ölüme sürüklüyor. Toplum üzerindeki baskı arttıkça emekçi kadınların yükü daha da artıyor.
Kapitalist sömürü düzeni ve erkek egemen zihniyet emekçi kadınlara acıdan başka bir şey vermiyor. Egemenler sorunlarımız karşısında çaresiz hissetmemizi, boyun eğmemizi istiyor. Ama hiçbir sorun çözülemeyecek kadar büyük değildir. Yeter ki ezilenler, işçi ve emekçiler dayanışma içinde ve örgütlü olsun.
Kadın emekçi kardeşlerimiz, gelin şiddete, çifte ezilmişliğe, erkek egemen zihniyete, zapturapt altında tutulmaya, sömürüye boyun eğmeyeceğimizi gösterelim. Gelin tüm korkularımızı atalım. Kadına yönelik şiddete dur demek için, “varız, üretiyoruz, haklarımızı alacağız” demek için bir araya gelelim. “Emekçi Kadınlar Mücadelede Öne” diyen UİD-DER Kadın Komitesi’nin çağrısına kulak verelim. Haklı taleplerimizi tüm emekçi kadınlara birlikte taşıyalım, örgütlenelim, güçlenelim!
- Kadına şiddete hayır!
- Eşit işe eşit ücret!
- Her işyerine kreş!
- Doğum izni uzatılsın!
- Gece vardiyası yasaklansın!
- Ev işleri kadının sorumluluğu olmaktan çıkarılsın ve toplumsallaştırılsın!
- Haksız savaşlarda evlatlarımız ölmesin!
Bekaert’te Grev İlanı Asıldı
İşçi Kardeş Uyan Uyan!
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...