Buradasınız
Yaşamı Değiştirmeye İrademiz de Gücümüz de Var!
Bitmek tükenmek bilmeyen ev işleriyle boğuşurken, işyerinde kan ter içinde çalışırken, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için çaba sarf ederken biz emekçi kadınlar günün 24 saatten daha uzun olmasını dileriz. Sanki işleri bitirmek, dinlenmek ve yeterince uyumak için asla yeterli değildir zaman. Her zaman yorgun, her zaman stresli hissederiz kendimizi. Ömrümüz bu şekilde gelir geçer. Oysa aslında hepimiz biliriz ki sorun günlerin kısalığı değil üzerimizdeki yükün ağırlığıdır. Çalışarak geçirdiğimiz saatlerin uzunluğudur.
UİD-DER’in internet sitesine gönderdiği kısa mektubunda şöyle diyordu metal işçisi bir kadın: “10 saat olan çalışma saatlerimiz son 6 aydır patronumuz tarafından 12 saate çıkarıldı. Hafta sonları da dâhil olmak üzere her gün çalışıyoruz. Hatta bazı günler 16 saat çalışıyoruz. Eve gidip, uyuyup sabah tekrar işe gelen robotlara dönüştük. Hatta bir sabah günlerdir evimin salonuna girmediğimi fark ettim. Evden çıkmadan önce salona girip, birkaç dakika salonda zaman geçirerek, kendimi mutlu etmeye çalıştım.”
Bu sözler günün büyük bölümünü çalışarak geçirmenin insanı ne hale getirdiğini çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Çalışmaktan robota dönmek, evin salonunda birkaç dakika geçirmekle mutlu olmaya çalışmak, bunu bir lüks gibi yaşamak… İşte patronların daha fazla para kazanmak için işçilere, emekçi kadınlara reva gördükleri yaşam budur. Oysa bizler insanız, insan sadece karnını doyurarak insan olamaz. Ekmek paramız için çalışmanın dışında dinlenmeye, kendimize ve sevdiklerimize zaman ayırmaya, ruhumuzu beslemeye, bize mutluluk veren uğraşlar edinmeye, dostluğa, dayanışmaya, dünyayı kendimiz ve sevdiklerimiz için daha güzel bir yer yapmak için kafa yormaya, yaşamı yeniden ve yeniden üretmeye ihtiyacımız var. Ve bütün bunları yapabilmek için zamana… İnsan bunları yapabilirse insandır. Bunlar için zamanımız yoksa ne kalır geriye? Bir robot mu? Makine mi? Demek ki patronlar tüm zamanımıza kendi kârları için el koymakla kalmıyor, gerçek anlamda insan olmamıza bile izin vermiyorlar.
Fabrikada çalışan bir başka kadın kardeşimizin mektubu da bu gerçeğe işaret ediyor: “15 senedir çalışma hayatının içinde olan bir kadın işçiyim. Ben de uzun çalışma saatlerinden, ağır çalışma koşullarından nasibimi fazlasıyla alıyorum. Hayatımız fabrikayla ev arasında geçip gidiyor. Ağır çalışma koşulları her gün hayatımızdan çalıyor. Ömrümü patronlar uğruna tüketmek istemiyorum. Benim de bir hayatım var. Yüreğimin ta derinliklerinden inanıyorum ki bu koşulları değiştirmek mümkün. Beni hayattan koparan ağır çalışma koşullarına hayır demek için 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde, işçi kardeşlerimle birlikte taleplerimi haykıracağım.”
Bu satırlarda dile getirilen duygular dünyanın dört bir yanında yüz milyonlarca emekçi kadın tarafından paylaşılıyor. 1800’lü yılların başından bu yana işçi sınıfının saflarında değişimin mümkün olduğuna yürekten inanan ve bu değişimi sağlamak için çalışan işçiler eksik olmadı. Bu işçilerin mücadelesiyle işçi sınıfının safları sıklaştı. Ağır çalışma koşullarının kendilerini hayattan koparmasını istemeyen işçiler, onlara yol gösteren mücadeleci kardeşlerine kulak verdiler. İş saatlerinin kısaltılması için mücadele ettiler. Bundan dolayı işçiler önceleri 12 ilâ 16 saat arasında çalışırken önce 10 saatlik işgünü hakkını, ardından 8 saatlik işgünü hakkını kazandılar. Tüm dünyada milyonlarca işçi on yıllar boyunca birlikte hareket ederek, “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse” hedefiyle eylemler, grevler yaparak işgününü kısaltma mücadelesini zafere taşıdı. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs bu mücadeleler sırasında doğdu. Bu mücadelelerin hem ürünü hem de sembolü oldu.
Gururla söyleyebiliriz ki emekçi kadınlar işgününün kısaltılması ve yaşamaya zaman kalması için verilen mücadelede her zaman erkek işçi kardeşleriyle omuz omuza olmuştur, haklılık duygusu ve kararlılıklarıyla bu mücadelede öne çıkmıştır. Bugün de emekçi kadınlar aynı duyguyla hareket ederek 1 Mayıs’a, 1 Mayıs geleneğine sahip çıkıyorlar. Tıpkı 8 Mart’ta yaptıkları gibi 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya hazırlanıyorlar. İş saatleri düşürülsün, yaşamaya zaman kalsın, sömürüye karşı mücadele büyüsün diye mücadele ediyorlar.
Örgütlü Ol, Güçlü Ol
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...