Buradasınız
“Varlık Kuyruğu” Yani Patates-Soğan Kuyruğu
Gebze’den bir işçi
Temel ihtiyaç maddelerine gelen zamlar gittikçe artıyor. Her şey ateş pahası olmuş. Özellikle gıda fiyatları tavan yapıtı. Ekonomik krizin faturasını bizim üzerimize yıkan iktidarın marifetleri yüzünden, evlerimizdeki tencereyi kaynatamaz olduk. Markete, pazara, manava gitmeye çekiniyoruz; patatese, soğana, domatese, bibere bakmaya korkar olduk. Alım gücümüz, ağır enflasyon yüküyle birlikte daha da düştü. Gel gör ki Türkiye’yi 17 yıldır yöneten iktidar, “Türkiye ekonomisi uçtu”, “sıkıntı yok”, “her şey düzelecek, çok daha iyi olacak” yalanlarıyla bizleri kandırmaya çalışıyor. Artan gıda fiyatlarıyla ilgili her zaman yaptığı gibi manipülasyona başvuruyor. Ekonomik krizin sorumluluğunu almamak için düşmanlar icat ediyor. “Ekonomimizi yıkmaya çalışıyorlar”, “hal teröristleri”, “fırsatçı stokçular” propagandalarıyla hedef saptırıyor. Fiyatların yüksek olmasının nedeninin komisyoncular, aracılar olduğunu söyleyerek gerçekleri bir güzel çarpıtıyor. Bu işte iktidarın hiçbir suçu yokmuş da, bütün suç ülkenin kalkınmasını istemeyen güçlerdeymiş algısı oluşturuyor. Buna ses çıkaranları ise aşağılıyor, devletin sopasını göstererek korkutmaya çalışıyor.
Gıda fiyatlarının artması yüzünden siyasi iktidar, kendilerine gelecek tepkileri önleyebilmek için ilginç yöntemlere başvuruyor. Bu oyalama ve kandırma yöntemlerinden birini de enflasyonla mücadele kapsamı bağlamında tanzim satış noktaları oluşturuyor. İlk etapta İstanbul ve Ankara’nın çeşitli bölgelerinde kurulan tanzim satış çadırlarında iktidar; domates, biber, patlıcan satışına başladı. Mezara kadar değil, seçime kadar olan bu tanzim satış noktalarında, markette pazarda pahalı olan gıdayı bir miktar ucuza satarak, “gıda terörünün” hakkından geleceklerini ifade ediyor. Milyonlarca insanın yasadığı Türkiye’de, birkaç büyük şehirde kurulan tanzim satış çadırları hangi derde derman olabilir? AKP iktidarının emekçilerin sorunlarını çözmek gibi bir derdi yok. Bunun seçim yatırımı olduğu gün gibi ortada.
Hani ekmek, tüp, yağ, gaz kuyruklarını bir daha yaşamayacaktık? Her defasında geçmişte olan kuyrukları eleştiren ve yeni Türkiye’de bunların asla olmayacağını söyleyen iktidar, bugün bizleri patates, soğan, biber kuyruğuna davet ediyor. Sermayenin çıkarlarını başa alan politikalar, ülkeyi böyle bir sürece soktu. Biz emekçiler, bu kış soğuğunda evimize biraz olsun gıda almak için tanzim satış notalarında, kuyruğa girip yağmurun altında beklemek zorunda bırakılıyoruz. İktidar bu sorunda kendine pay çıkarmıyor, tersine emekçileri suçluyor. Biz bu hale nasıl geldik, neden bu haldeyiz, gıdayı neden pahalı almak zorunda kalıyoruz, neden kuyruklarda bekliyoruz? İktidar bizlerin böyle gerçek sorular sormasını istemiyor, sorunların kaynağında ne var, bunu bilmemizi asla istemiyor.
İktidara göre iki kuyruk varmış “bir yokluk kuyruğu bir de varlık kuyruğu.” İnanılır gibi değil! Sanki biz bu ülkede yasamıyoruz da karmaşık bir rüyada debelenip duruyoruz. Şimdi biz varlıktan dolayı mı kış soğuğunda saatlerce birkaç kilo soğan, patates almak için kuyruğa giriyoruz? Varlıktan dolayı mı fiyatlar sürekli artıyor? Varlıktan dolayı mı asgari ücreti gıdaya yetiştiremiyoruz? Varlık kuyruğu bugün yaşanılan manzara ise, yokluk kuyruğu nasıl olur acaba? Üstelik tanzim satış noktalarındaki gıdaların maliyetinin altına satıldığı, aradaki farkın vergilerle yine halkın cebinden çıkacağı, bu durumun sürdürülemez olduğu ortadadır. Bunun adı krizdir ve bu krize sebep olan 17 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iktidardır.
İktidarın ve şakşakçı medyanın öve öve göklere çıkarttığı tanzim satış noktalarının bizim derdimize derman olmayacağı ortada. Tanzim satışla yapmak istedikleri onları ele veriyor: 31 Mart yerel seçimlerine kadar oy kaybetmemek ve gıda fiyatlarına karşı oluşan tepkinin kendilerine yönelmesini önlemek! Suçlu bulmak çok kolay; aracılar, stokçular, pazarcılar, üreticiler, hedef göster gösterebildiğin kadar! Sürekli düşman yarat, mağdur rolü oyna ve böylece iktidar kal! AKP’nin tüm derdi iktidarda kalmaktır. Emekçiler sağlıklı besleniyor mu, temel ihtiyaçlarını karşılıyor mu, zerrece önemsemiyor. Bu gidişe, bizi bu duruma düşürenlere karşı bir tepkimiz olmayacak mı?
- İşçi Sınıfının Mücadele Saflarını Güçlendirelim
- İşçi Dayanışması 193. Sayı Çıktı!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...