Buradasınız
Yalanlar Gerçeğin Duvarına Tosluyor
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı asgari ücretle ilgili yaptığı bir açıklamada: “En azından insani bir şekilde yaşama seviyesine getireceğiz. Emeklilerle ilgili çalışma var, onların da emeklilik ücretleri yine yaşanabilecek noktaya gelecek” dedi. Bu sözler işçilerin bugüne kadar “insana yakışmayan” bir ücretle yaşamaya mahkûm edildiğinin itirafıdır. Hatırlarsanız iktidar sözcüleri her fırsatta bu ülkede yoksulluk olmadığını hatta bolluk olduğunu söyleyip durdular. O zaman bu neyin itirafı? Peki, şimdi iyi bir ücret vaat edenler neden ücretlerin düşük olmasının sorumluluğunu da üstlenmiyorlar?
İktidar sözcüleri de patronlar da her fırsatta işçileri “enflasyona ezdirmeyeceklerini” söylüyorlar. Asgari ücreti 382 dolardan 250 dolar düzeyine indirdiler ve bunu “büyük zam olarak sunuyorlar. Ayrıca insanın aklından haklı olarak şu soru geçiyor; “hangi enflasyon?”. Çünkü TÜİK’e göre enflasyon başka, biz işçilere göre ise bambaşka bir enflasyon var. Sermaye sözcüleri üstüne basa basa TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının dikkate alınacağını söylüyorlar. Neden? Çünkü TÜİK enflasyonda bir hayal dünyası yaratmak için elinden geleni yapıyor. Normalde gerçek enflasyon biz işçiler açısından çarşıda, pazarda, markette yüzde 50’yi geçmiş durumda. Fakat bin bir türlü dalavereyle düşük gösteriliyor. Yılsonu Kasım ayı tüketici enflasyonu %21,31 iken yılsonu Kasım ayı üretici enflasyonu %54,62 olarak açıklanıyor. Yani patronların maliyeti %54,62 artmış ama bunu pazara yansıtmamışlar. Gel de inan!
Bu sömürü düzeninde sanki mümkünmüş gibi insani bir yaşama seviyesinden bahsediyorlar. İnsani yaşama seviyesini dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırına bakarak mı söylüyorlar, yoksa açlık sınırına bakarak mı? Bizlerin içine düştüğümüz ekonomik sıkıntılar ortadayken sermaye sözcüleri asgari ücrette büyük zam masalı anlatmaya devam etsin biz işçiler olarak asgari ücret zammının yoksulluk sınırının çok altında kaldığını biliyoruz. Öte yandan bu sömürü düzeni altında insanca yaşamanın mümkün olmadığını da çok iyi biliyoruz.
Hayat pahalılığı, yoksulluk konusunda ne siyasi iktidarın ne de sermaye sınıfının yalanlarına kanıyoruz. Bizi bu duruma düşüren, dünyadaki tüm zenginliklere el koyan patronlar sınıfıdır, doymak bilmeyen kâr hırslarıdır. Onların algı oyunlarına kanmayalım. İşçiler olarak mücadele saflarında birleşmedikçe patronlar sınıfı krizlerin bedelini hep biz işçilere ödetecek. Artık yeter diyoruz. Bedel ödeme sırası patronlarda!
Mango, Süt, Ekmek, Paspas
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- Asgari Ücret Açıklandı: Sefalet Baki, Algı Oyunları Sürüyor!
- Asgari Ücret, Zamlar ve İşçilerin Söz Hakkı
- Asgari Ücret Gerçeği: Reel Ücretler Düşüyor, İşçi Sınıfının Yoksulluğu Büyüyor!
- Metal, Petrokimya, Gıda ve Kargo İşçileri: Türk-İş Başkanı İşçilerin Değil Sermayenin Sözcüsüdür!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- Asgari Ücrete Zam Tartışmaları
Son Eklenenler
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...