Buradasınız
Zam Hoş Bir Şey Değil Ama Gerekliymiş!
Kıraç’tan bir işçi

Son günlerde elektrikten suya, doğalgazdan sigaraya, alkollü içeceklerden cep telefonuna birçok şeye zam geldi. Televizyonda 32. Gün adlı programda konuşan devlet bakanı Bülent Arınç’ın gelen zamlar hakkındaki yorumu ibretlik: “Cep telefonu ile nasıl konuşulacağını bilmek lazım. Bakıyorum bazı insanlar arka ceplerinde emzik gibi bir bu eline bir buna sürekli konuşuyor. Sizce bu çağdaş bir ihtiyaç mı? Bütçe dengeleri açısından da olması gerekiyordu. Zam hoş bir şey değil. Şirin bir şey değil ama gerekli olduğunu söyleyebiliriz.” Cep telefonuyla daha fazla konuşulsun diye sürekli reklâmlar, sabahlara kadar konuşma paketi gibi kampanyalar yapılıyor. Her gün yeni cep telefonları piyasaya sürülüyor, operatör firmalar ölesiye rekabet içine giriyor. Daha iki yıl önce milleti 3G çılgınlığına sokanlar kimlerdi? Bizzat 3G’nin tanıtımını yapan başbakan değil miydi?
Milyonlarca insan eski cep telefonlarını bırakıp 3G’ye geçtiklerinde telefon operatörleri ceplerine milyar dolarları indirdi. Üstelik bu yolla yeni nesil baz istasyonları kurulmuş ve manyetik kirlilik daha da artmış, milyonlarca insan kanser olma riskiyle baş başa bırakılmıştı. Ama iş zamma geldiğinde birden bire sigara sağlığa zararlı oluyor, cep telefonun kullanma şekli çağdışı oluveriyor. Doğru sigara sağlığa zararlı, ama halkın sağlığını bozan bu madde üzerindeki %84 oranındaki vergiyle, devlet bütçe gelirlerinin %7’sinden fazlasını buradan karşılamaktan geri durmuyor.
Bugün cep telefonu, sigara ve alkollü içecekler patronların en fazla kâr elde ettiği, devletin de en fazla vergi aldığı kalemlerden biridir. Televizyonlarda cep telefonu reklâmından geçilmiyor, her gün yeni marka telefonlar piyasaya sürülüyor, insanlar tüketim çılgınlığına sürükleniyor. Alkol ve sigara kullanma oranı gittikçe artıyor, özellikle sigara tüketimi 7 yaşındaki çocuklara kadar düşmüş bulunuyor. Tüm bunlar olurken “pek muhterem” bakanımız ne yapıyor, tabii ki hiçbir şey. Çünkü o da biliyor ki bu ürünler alışkanlık yaratmış durumda, ne kadar zam da yapsak yine de tüketim düşmeyecek. Ancak bakanın niyeti belli olmakla beraber bu niyetini başbakan yaptığı konuşmayla açıklamış oluyor. Başbakan “Eğer biz burada işe dikkat etmezsek hani rahmetli Özal’ın ‘kemer sıkma’ dediği olay, işi sıkı tutmazsak biz de Yunanistan’ın durumuna mı düşelim? Bu yapılan zamlar, asla enflasyonun üzerinde değildir. Bunların hesaplarını çok ince yaptık” diyor.
Başbakan Yunanistan gibi mi olalım diyerek krizin faturasını bizlere kestiğini açıkça söylüyor. Bunun adı Özal’ın deyimiyle “kemer sıkma” diyor. Yani ücretleri düşürmek, işten atmak, hakları gasp etmek, maaşlarda kesintiye gitmek, iğneden ipliğe her şeye zam yapmak demek oluyor. Ancak iş asgari ücrete ve maaşlara geldi mi işte orada zam yapmak kötü oluyor. Ücretlere zam ülke ekonomisine zarar veriyor, patronlarımız yeterince kâr edemiyor! Başbakanın ince ayarı oranında bile zam yapılmıyor asgari ücrete. Ortada biz emekçiler için vahim bir durum bulunuyor. Patronlar ve emrindeki AKP hükümeti dünyada olduğu gibi Türkiye’de de krizin faturasını biz işçilere, emekçilere ödetiyorlar. Üstelik de o kadar rahatlar ki bunu yaparken. Ancak bu durum örgütsüzlüğümüzden kaynaklanıyor. Neden biz de Yunan emekçi kardeşlerimiz gibi sermayenin saldırılarına karşı mücadele etmiyoruz? Örgütlenmek için neyi bekliyoruz? Bu sömürü düzenine, bu sömürü çarkına bir dur demenin zamanı gelmedi mi?
“Önce İşçi Emniyeti” mi Dediniz?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...