Buradasınız
Asgari Ücret Yine Sefalet Ücreti: 1451 Lira!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Aralıkta gerçekleştirdiği son toplantının ardından 2018 yılı için geçerli olacak asgari ücreti brüt 2029 lira, net 1603 lira olarak ilan etti. İşçiler bir kez daha sefalet ücretine mahkûm edildi. 152 liralık Asgari Geçim İndirimi çıkartıldığında, net asgari ücret 1451 liraya düşüyor. Hükümet ve patron örgütlerinin temsilcileri %14,2’lik zammın açıklanan enflasyon oranının üzerinde ve yüksek bir zam oranı olduğunu iddia ediyorlar. Ancak bu rakam sendikaların açıkladığı açlık sınırının bile altında kaldı. Türk-İş’in Aralık 2017 için açıkladığı dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 1608 lira iken, 2018 yılı için belirlenen asgari ücretin işçilerin taleplerini karşılamaktan ne kadar uzak olduğu açıktır. Üstelik 1603 liralık asgari ücrete asgari geçim indirimi de dâhil.
Hükümet, TİSK ve Türk-İş’ten beşer temsilcinin katıldığı komisyon toplantısının ardından basına açıklama yapan Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, asgari ücretin yüzde 14,2 oranında arttırıldığını ve patronlara verilen desteğin 2018’de de süreceğini patronlara müjdeledi. İşçilere de yüzde 14,2 arttırılan asgari ücretin hayırlı olmasını diledi! Ancak günlük 6 lira 6 kuruşluk bir miktara tekabül eden bu zammın işçilere nasıl hayırlı olacağı büyük bir soru işareti.
Komisyonda işçileri temsilen bulunan Türk-İş Konfederasyonu adına konuşan Nazmi Irgat, belirlenen zam oranıyla ilgili olarak “Ancak geldiğimiz noktada oransal olarak 14,2 gibi dursa da rakamsal olarak belirlenen rakamı uygun bulmuyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Türk-İş, asgari ücretin TÜİK’in açıkladığı gibi 1893 lira olmasını talep ediyordu. Patronları temsil eden TİSK ise yüzde 7 oranında zam teklif etmişti. TİSK’i temsil eden Akansel Koç, Belirlenen asgari ücret artışından memnun olduklarını söyledi.
Asgari ücretli işçilerin eline geçecek olan miktar şöyle:
- Bekâr ve çocuksuz: 1603,12 lira
- Evli ve eşi çalışmayan: 1633,57 lira
- Evli, eşi çalışmayan ve 1 çocuklu: 1656, 40 lira
- Evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu: 1679,23 lira
- Evli, eşi çalışmayan, 3 ve daha fazla çocuklu: 1709,67 lira
Asgari ücret hayırlı olmadı!
Asgari Ücret 2018 |
Brüt: 2029,50 lira |
SGK Primi (% 14): 284,13 lira |
İşsizlik Sigortası Fonu (% 1): 20,30 lira |
Gelir Vergisi: 106.55 lira |
Asgari Geçim İndirimi: 152,21 lira |
Damga Vergisi: 15,40 lira |
Kesintiler toplamı: 426,38 lira |
Net asgari ücret: 1451 lira |
AGİ dahil asgari ücret: 1603,12 lira |
İşverene toplam maliyeti: 2384,66 lira |
Aralık ayı içinde TÜİK tarafından enflasyon oranının yüzde 13 olduğu açıklanmıştı. 3. çeyrek büyüme rakamının da yüzde 11 olduğu ilan edilmişti. Hükümet, asgari ücretin enflasyonun üzerinde arttırıldığını iddia etse de, hayat pahalılığı karşısında erimiş bir asgari ücrete mahkûm edildi işçiler. Unutmayalım: Bu artış, uzun yıllardır baskılanan ve düşük tutulan asgari ücrete yapılıyor. Yani asgari ücret son derece düşük ve dolayısıyla yüzde 14’lük artış işçilerin derdine derman olmayacak. Asgari ücretin hangi oranda artacağını tüm işçiler, sendikalar takip ediyordu. Asgari ücretteki bu sınırlı artış, diğer ücretlerin de belirlenmesinde temel alınacak.
Her yılın başında olduğu gibi bu sene de asgari ücret artışını takiben temel gıda, enerji ve ulaşım ücretlerine zam yapılması bekleniyor.
100 liralık asgari ücret desteğinin kesilmesinden tedirgin olan patronlar da istediklerine kavuştu. Çalışma Bakanı her fırsatta temel amaçlarının sanayicileri, iş adamlarını desteklemek olduğunu yinelemekten geri durmuyor. Patronlar 2018 yılı boyunca bu konuda da desteklenmeye devam edilecek. Tabii ki işçiler için oluşturulmuş işsizlik fonundan ya da yine işçilerden toplanan vergilerden oluşan bütçeden aktarılan paralarla…
Türk-İş asgari ücret talebini TÜİK istatistiklerini esas alarak 1893 lira olarak belirlemişti. DİSK ise asgari ücretin net 2300 lira olmasını talep etmişti.
Türkiye’de milyonlarca işçi ya asgari ücrete ya da onun 100-150 lira üstü gibi bir ücrete çalışıyor. Geçim sıkıntısını bir nebze de olsa aşabilmek düşüncesiyle işçiler fazla mesailere kalıyorlar. Ancak işçiler gece gündüz çalışmalarına rağmen geçinemiyorlar, bu arada ise sağlıklarından oluyor, toplumsal yaşamdan kopuyorlar. Kısacası, işçi sınıfı kendi sınıf çıkarları temelinde birleşmediği müddetçe asgari ücret sefalet ücreti olarak kalmaya devam edecek, işçilerin payına köle gibi çalışmak düşecek!
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...