Buradasınız
DİSK-AR: Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon
DİSK-AR, TÜİK’in açıkladığı Aralık 2017 dönemi hanehalkı işgücü verilerini değerlendirerek geniş tanımlı işsizlik rakamlarını açıkladı.
TÜİK’in açıkladığı veriler geçen yılın aynı dönemine göre dar tanımlı işsizlik oranının düştüğünü gösteriyor. Buna karşın 3 milyondan fazla insan işsiz! Geniş tanımlı işsizlik verilerini esas alan DİSK-AR ise, işsiz sayısının 6,1 milyona ulaştığını açıkladı. Medya tarafından TÜİK’in rakamları işsizliğin gerçekten azaldığı şeklinde yansıtılıyor. TÜİK’in açıkladığı sayısının neredeyse iki katı kadar işçi işsizliğe mahkûm edilmiş durumda.
DİSK-AR’ın değerlendirmeleri şöyle:
- İşsizlik çift hanelerden düşmüyor. Dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 291 bin olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre dar tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 10,4 olarak hesaplandı.
- Geniş tanımlı işsiz sayısı 6,1 milyon, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 18,3 oldu.
- Genç işsizlik oranı yüzde 19,2 olarak gerçekleşti.
- Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 27!
- Kadın işsizliği yüzde 13,1, Tarım dışı genç kadın işsizliği ise 24,1 olarak açıklandı.
- Ne istihdam ne de eğitimde olan gençlerin oranı yüzde 23,1 oldu.
İş bulmaktan ümidini kesmiş işsizler, iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar, zamana bağlı eksik istihdam ve mevsimlik çalışanların da hesaba katıldığı geniş tanımlı işsiz sayısını gözler önüne seren tablo aşağıdaki gibi:
Tablo 1: Geniş Tanımlı İşsizlik (Aralık 2017) | |
İşsiz Türü | 2018 |
Dar tanımlı işsizler | 3.291 |
Ümitsiz işsizler | 656 |
İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar | 1.677 |
Zamana bağlı eksik istihdam | 434 |
Mevsimlik çalışanlar | 132 |
Toplam | 6.190 |
DİSK-AR, TÜİK’in verilerinde dar tanımlı işsizlik oranının bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2 puan düşmüş olduğuna, buna karşın kentsel işsizliğin, genç işsizliğinin ve kadın işsizliğinin yüksek seyretmeye devam ettiğine dikkat çekiyor. Dar tanımlı işsizliğin gerçek tabloyu yansıtmaktan uzak olduğunu ifade eden DİSK-AR, işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için önerilerini de sıraladı. Stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanımına son verilmesi, fazla mesai sınırının düşürülmesi, en az bir ay ücretli yıllık izin, kamuda taşeron işçilerinin kadroya alınması, sendikal barajın kaldırılması ve sendikal hak ve özgürlüklerin güvenceye alınması gibi öneriler şöyle sıralandı:
- İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
- “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
- İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
- Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
- Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
- Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
- İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir
- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
İşsizlik rakamları hükümetin her türlü desteğine rağmen yüksek düzeyde seyretmeye devam ediyor. Dünyada ve Türkiye’de kapitalist sistemin bunalımının gittikçe derinleşmesi, işsizliğin de yoksulluğun da daha da artmasına neden olacaktır. İstihdamı arttırmak iddiasıyla hükümetin patronlara sunduğu olanaklar, geçici işçi sayısının artmasına, güvenceli çalışan işçi sayısının azalmasına neden oluyor.
Daha bu ayın başında Forbes dergisinin yayınladığı verilerde, Türkiye’de toplam servetin arttığı, ülkedeki milyarderlerin servetlerini katlayarak arttırdıkları ifade edilmişti. Bu artıştan işçilerin payına bir şey düşmüyor. İşçilerin büyük bir bölümü açlık sınırının altındaki asgari ücretle veya biraz üstündeki ücretlerle yoksulluk içinde yaşamaya mahkûm ediliyor.
Ücretli kölelik düzeni işçilere açlık, yoksulluk, düşük ücretler, fazla mesailer ve işsizlikten başka bir şey sunmuyor. İşçiler için bir araya gelmekten, örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çıkar yol yoktur.
Bellum Omnium…
BES Değil Gözü Aç Bir Canavar
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...