Buradasınız
“Hamileyseniz Hamileliğinizi Bilin, Bana Oyun Oynamayın!”
Kocaeli’den bir kadın metal işçisi
Değerli işçi kardeşlerim, bunları biliyor muydunuz?
4857 sayılı İş Kanununda geçen Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik:
Madde 5- Gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçilerin güvenlik ve sağlığı için tehlikeli sayılan kimyasal, fiziksel ve biyolojik etkenlerin ve sanayi proseslerinin-süreçlerinin işçiler üzerindeki etkileri değerlendirilerek bunlar için alınacak önlemler aşağıda belirtilmiştir.
Bu önlemler, işçilerin yaptıkları işle bağlantılı hareketleri, duruşları, zihinsel ve bedensel yorgunluğu da kapsar.
a) Fiziksel ve zihinsel yorgunluk ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçilerin çalışma saatleri ve ara dinlenmeleri geçici olarak yeniden düzenlenir, söz konusu işçilerin çalışma saatlerinin gece süresine ve gebe işçilerin çalışmalarının günün erken saatlerine rastlamaması için gereken önlemler alınır.
b) Düşük veya ölü doğum yapmış veya doğumdan sonra bebeğini kaybetmiş işçiyi stresten korumak için özel itina gösterilir.
c) Soğuk, sıcak ve yüksek basınç ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin yaptığı işin niteliği göz önünde bulundurularak çalıştığı yerlerin sıcaklığının ve basıncının sağlık riski yaratmayacak düzeyde olması sağlanır.
Bu konuda yazdığım daha önceki haberlerde belirtmiş olduğum üzere metal işkolunda çalışan bir grup hamile işçi, patronlar ve temsilcileri tarafından yoğun sömürü ve baskıya maruz bırakılmaktadır. Daha önce 4 kadın işçinin bebeğini kaybettiğini, buna rağmen tehditle fazla mesaiye zorlandıklarını belirtmiştim. Fakat görünen o ki bu zalimler hamile işçi kadınlara işkence çektirmeyi görev edinmişler ve saldırılarına hiç acımadan devam ediyorlar. Maalesef bu muameleler sendikalı bir işyerinde yaşanıyor. Çünkü temsilciler bu işyerinde bu gibi sorunların nasıl çözüleceğini hâlâ anlayamadılar.
Yukarıda anlattığım fabrikanın kadın işçileri patronlarının insanlık dışı baskılarına maruz kalmaktadır. Gebe veya emziren kadın işçilerin yasal hakları gasp ediliyor. Patronların tüm derdi %100 performans. İşçilerden makine gibi çalışmalarını istiyorlar. Performansı arttırmak için psikolojik baskılar uygulanıyor ve üretim müdürü şöyle bir konuşmayı yapma cüretini gösterebiliyor: “Sayıları düşürdünüz, benimle oyun oynamayın. Ben sizin ne yapmak istediğinizi anlamış değilim. Hamileyseniz hasta değilsiniz ya! Merak etmeyin siz çalışırken çocuklarınız karnınızda büyümeye devam ediyor.”
Bu lafların üstüne kadın işçilerden biri mazeretini anlatmaya çalışırken işçiyi durduran müdür sesini daha da yükselterek kükrüyor: “Ben 20 yıl önce hamile iken yağ, kir, pas içinde deli gibi çalışıyordum. Hem sizin kadar da rahat değildim ve doğurdum. Bana bir daha gelmeyin. Tam sayı değil, kişi başına 500 adet üretim bile yapamıyorsunuz. Üretim sayınız çok düştü. Çok komik sebeplerle beni mi kandırmaya çalışıyorsunuz? Hamileyseniz haddinizi bilin, bir daha bu mazeretle benim odama gelmeyin. Hadi çıkın gidin şimdi.”
Bu zamanda bunların olabileceğine inanmayan, bunları duymayan, bilmeyen, kör, sağır kim varsa bilsin, duysun.
Bu acımasız sözleri sendika temsilcilerimiz de duydu. Bakalım ne yapacaklar bu hususta.
İster kadın olsun ister erkek, tüm işçiler İş Kanununu bir an önce didik didik okumalılar. Nasıl ki patronlar bizlere dair en ufak bir ayrıntıyı gözden kaçırmayıp gırtlağımıza yapışıyorlarsa bizler de yasal haklarımızı öğrenip onların karşılarına dikilip hesabımızı sorabilmeliyiz. Unutmayın işçi kadınlar, anneler, gençler; kadınlar mücadele ile özgürleşecekler! Kimse kendini patronların ham hayalleriyle kandırmasın.
İlk Kongrem
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...