Buradasınız
15 Yaşında Çocuk İşçi Arayan Patron!
Ümraniye’den bir işçi

— Sigorta yapıyor musunuz?
— Evet yapıyorum. Şimdiye kadar 4 kızıma (çocuk işçiyi kastediyor) sigorta yaptım. Eğer yeni girenin çalışacağına, devam edeceğine inanırsam sigorta yaparım.
— Ne kadar maaş veriyorsunuz?
— 500 lira
— Mesai saatleri kaçla kaç arası?
— Sabah 08.30 giriş akşam 18.30-19.00 çıkış. Cumartesi de çalışıyoruz.
— Daha büyük yaşlarda çalışan işçi yok mu?
— Hayır yok. En büyük kızım 18 yaşında. Burada bir aile gibiyiz.
— Ne üretiyorsunuz, büyük bir şirket misiniz?
— Nişan, çikolata kutuları gibi küçük, şık kutular üretiyoruz. Şirketimiz henüz büyük değil. Kurumsallaşmaya, büyümeye çalışıyoruz. Dört katlı bir binada üretim yapıyoruz.
Telefonu kapatınca patronlar sınıfına olan öfkem daha da arttı. Aslında telefonda patrona “çocuk yaşta işçi çalıştırmaya utanmıyor musun? Üstelik bir de asgari ücretin altında ücret veriyorsun. Onların üzerinden kazandıklarınla büyüyeceksin! Bu şartlarda kendi çocuğunu çalıştırır mıydın?” diye bağırmak istedim. Ama bunun bir çaresi olmayacağını da biliyordum. Önemli olan anne-babaların, çocuklarını patronlar sınıfının eline bırakmak zorunda kalmamak için örgütlü bir şekilde mücadele etmesidir.
Biz yetişkinler yetmedi ve sıra çocuklarımıza geldi, bunun farkında mıyız? Çocuk işçi demek, patronlar için taze kan demek! Küçük parmaklarla, sesini çıkarmadan, düşük ücretle çalışmak demek! Çocuklarımıza verdikleri ücret asgari ücretten daha düşük ve çoğunun sigortası da yapılmıyor. Patronlar, çocuklarımızı kötü ve ağır koşullarda saatlerce çalıştırıyorlar ve çocuklarımızın emeğini vampir gibi emerek kârlarını daha da büyütüyorlar. Çocuklarımızın emeği üzerinden büyük patron olmaya çalışıyorlar.
Çocuklarımızın fabrikalarda değil okullarda olması gerekir. Fakat işsizliğin, açlığın olduğu bir düzende anne ve babalar çocuklarını işe göndermek zorunda kalıyorlar. Çocuk işçiler büyüme çağında oldukları için vücut şekilleri de yaptıkları işe göre şekil alıyor. Yaşları küçük olduğu için şeflerin, ustabaşların bağırmalarına, hor davranmalarına maruz kalıyorlar. Hayalleri ve umutları yaptıkları işlerin arasında kaybolup gidiyor. Hiç düşündük mü, patronların çocukları bunlara maruz kalıyorlar mı?
Biz anne ve babalar mücadele etmedikçe patronlar çocuklarımızın kanını emmeye devam edecek. Onlara umutsuzluğun, açlığın, işsizliğin olmadığı bir yaşam bırakmak için bu sömürü düzenine karşı mücadele etmeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...