Buradasınız
Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
İstanbul/Tuzla’dan bir grup genç
Ülkedeki yoksulluğun artması ve alım gücünün düşük olması sebebiyle kimseye kuru maaş yetmiyor. Fazla mesaiye kalmadan, ek iş yapmadan ay sonunu getirmek çok zor. Çalışma saatleri 12-16 saatlere çıkmış durumda. Bunun tek sebebi ise maalesef geçinebilme derdi. Ailelerde çalışma yaşına gelmiş herkes çalışsa da ele geçen para ay sonuna zar zor yetiyor. İşçiler sırf üç kuruş daha fazla kazanabilmek için sağlıklarını bozacak kadar çok çalışıyorlar. Hem psikolojik, hem fiziksel, hem de sosyal anlamda olumsuz etkileniyorlar. Bizler de anneleri çalışan gençler olarak bu durumdan etkileniyoruz. Eminiz anneleri çalışan diğer çocuklar ve gençlerle benzer sorunları yaşıyoruzdur, istedik ki bu mektupla duygularımızı ortaklaştıralım…
Ortaokul öğrencisi: Benim annem tek başına ev geçindirmeye çalışan bir işçi. Aldığı maaş da maalesef bu ülke şartlarında giderlerimizi karşılamaya yetmiyor. Bunun için de fazla mesaiye kalması şart oluyor. Haftanın altı günü çalışıp kalan bir günde de mesaiye kalıyor çoğunlukla. Tabi ki bu kadar fazla saat çalışmak hem mental hem de fiziksel olarak çok zarar veriyor. Ben ise annemi bir hafta içinde çok az görebiliyorum. Bu kadar uzun saatler çalışırken tabii ki annemle bir sosyal aktivite yapmak imkânsız oluyor. Ne zaman, ne de enerji kalıyor. Annem sırf üç kuruş daha fazla kazanmak için çalışıyor, ben ise onu özlüyorum…
Ortaokul öğrencisi: Daha yeni doğmuş bebeği olan ve çalışması gereken anneler var. Onlar vardiyalı çalışma düzeninde ne bebeğine vakit ayırabilir ne dinlenebilir ne de verimli bir şekilde çalışabilir. Bu yüzden insancıl bir biçimde çalışma saatlerinin düzenlenmesi gerekir. Hem insan sağlığı hem de aile ile vakit geçirme açısından daha doğru olur. Biz büyümüş, gençliğe adım atmış da olsak ailemizde çalışanları özlüyoruz. Mesela ben annemin bir vardiyasında onu neredeyse hiç görmüyorum. Ben okuldan gelince o işe gitmiş oluyor. O akşam gelince de ben artık uyumuş oluyorum ve ister istemez özlüyorum. Vardiyalı çalışma biçimi olmasa, daha kısa çalışma saatleri olsa bu durum yaşanmayacak.
Lise öğrencisi: Her geçen gün artan hayat pahalılığından dolayı insanlar gece gündüz demeden tatil bile yapmadan mesaiye kalıyorlar. Bu durumdan benim annem de muzdarip; sağlık sorunları olmasına rağmen canını hiç düşünmeden gece gündüz mesailere kalıyor. Hafta sonları bile birlikte vakit geçiremiyor, hatta birbirimizi göremiyoruz bile. Her ne kadar kendisine dikkat etmesini ve dinlenmesini söylesek de bu mümkün değil. Sadece birkaç kuruş için daha fazla çalışıyor, daha ay bitmeden bir sonraki ayı nasıl idare edeceğini düşünüyor, çünkü her gün yeni zamlar geliyor. Fakat asgari ücret bir ailenin temel ihtiyaçlarını bile karşılamaya yetmiyor. İnsanların kafede oturması hatta bir çay içmeleri bile lüks hale geliyor.
Bu sistem bize annelerimizle doyasıya vakit geçirmeyi bile çok görüyor. Kan emici sülükler gibi iliklerimize kadar sömürüp geriye posasını bırakıyorlar. UİD-DER’in Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı kampanyasının taleplerini annelerimiz için de her yerde konuşmalıyız.
- İşçilerin Eriyen Ücretleri Gerçek Enflasyon Oranında Arttırılsın!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Bir Ailenin İhtiyaçlarına Göre Belirlensin!
- Tüm Ürünlere Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Üç Üzüm Tanesi
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...