Buradasınız
Aşıda Patent: Kapitalizm Hayatımızı Çalıyor!

Kapitalist sömürü düzeni yüzünden koronavirüs, yüzlerce ülkeye bölünmüş dünyayı sınır tanımadan bir yıldan uzun süredir bir uçtan diğer uca dolaşıp insanlığı enfekte ediyor. Ne var ki Mars’a insansız araç göndermeye ve orada helikopter uçurmaya imkân veren gelişmiş teknolojiye ve bilim alanında muazzam ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, insanlık bu virüsü bir türlü alt edemiyor. İnsanlar hastalanıyor, ölüyor, acı çekiyor. Daha da fenası, hastalığın çaresi yani aşısı çoktan bulunmuş olmasına rağmen tüm bunlar oluyor!
Tarihin en hızlı geliştirilen ve kullanıma sunulan aşıları arasındadır koronavirüs aşısı. Pfizer/BioNTech, CoronaVac, Moderna, Sputnik V, AstraZeneca… Üstelik çeşit çeşit! Aşıların bulunmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen henüz 1,5 milyar doz aşı uygulandı. Aşının etkili olması için iki doz uygulanması gerektiğini hesaba katarsak, 8 milyara dayanan dünya nüfusunun çok azının etkin aşılandığını görebiliriz. Üstelik bu sayının ağırlığını bir düzine ülkeden insanlar oluşturuyor. Yoksul ülkelerin birçoğu etkin aşılamadan fersah fersah uzakta. Soruna toplumsal yaklaşılmadığı için, yani insanlık aşılanmadığı için virüs gezegen üzerindeki varlığını sürdürüyor, mutasyona uğruyor ve dönüp dolaşıp yine yoksulları vuruyor.
Koronavirüs aşısı hızlı bulundu ama ilaç tekelleri kârlı bir yatırım olduğunu düşünmeselerdi kıllarını bile kıpırdatmazlardı. Daha çok Afrika kıtasında, yani yoksul ülkelerde görülen Ebola gibi hastalıkların aşılarının on yıllar boyunca geliştirilmediği gibi! Bilim insanları Ebola aşısı çalışmaları için kaynak bulamamışlardı. Çünkü ilaç tekelleri ve devletler için kârsızdı. Ancak dünyayı saran koronavirüs salgını egemenlerin iştahını kabarttı. Daha aşının nasıl geliştirileceği bile belli değilken sağlık kapitalistleri astronomik kârlar elde ettiler. Bugün patentleri kasalarında tutan tekeller, milyarlarca doları çoktan cebe indirmiş durumdalar. Dahası aşı, ABD ve Çin gibi emperyalist ülkeler arasında süren birbirini yıpratma savaşının aracına dönüştürüldü!
Daha Aralık ayında, yani henüz aşılama çalışmaları başlamamışken İşçi Dayanışması’nda yayınlanan “Güneşi Patentleyebilir misiniz?” yazımızda şöyle yazmıştık: “Onlar için esas olan kârdır ve «mülkiyet hakkı» yaşam hakkından üstündür. Sözüm ona hastalıkları önlemek veya tedavi etmek üzere üretilen ilaç formüllerinin patentlenmesinin ve insanlık için kullanımının engellenmesinin başka sebebi yoktur.” Yani bir avuç kapitalist daha fazla kâr etsin diye insanlık aşılanmıyor ve hâlâ bedel ödüyor. Eğer ki bugün patent esareti olmasaydı, koronavirüs aşısı sadece 3-5 ilaç tekeli tarafından değil çok daha yaygın şekilde üretilecekti. Eğer ki bugün kapitalizmin esareti olmasaydı, zengin-fakir ülke ayrımı olmaksızın tüm insanlık aşıdan faydalanacaktı.
Ölüm, yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Ancak bugün insanların yaşam döngüsünü doğal bir şekilde tamamlamasına dahi müsaade edilmiyor. Bir avuç para babasının kârının milyarlarca insanın yaşam hakkından önce geldiğini ortaya koyan aşı meselesi, işin sadece bir boyutudur. Bırakalım aşıyı, bugün dünyada 3 milyar insan, ellerini yıkamak için su ve sabuna dahi ulaşamıyor. Mevcut teknoloji ile 10 milyar insanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir üretim yapmak mümkünken, çocuklar hâlâ açlıktan ölüyor. İnsan emeğinin bir ürünü olan bilim ve teknoloji sayesinde dünya bir yeryüzü cennetine dönüştürülebilecekken Filistinli çocukların, Ortadoğulu kardeşlerimizin başına düşen bombalar üretiliyor. Hastalık, acı, yıkım ve ölümden başka bir şey sunmayan bu akıldışı sistem, insanlığın ileriye gitmesinin önündeki en büyük engeli oluşturuyor.
Kapitalizmin çelişkilerine dair nice kitaplar yazılmış, filmler çekilmiş, nice sözler edilmiştir. Ancak günümüzde sistemin yarattığı çelişkiler, akıldışılıklar ve çarpıklıklar kör göze parmak misali ayyuka çıkmış durumda. Çünkü bu sistem tarihsel ömrünü doldurmuştur, bir an önce ölüp gitmesi gerekmektedir. Tüm zenginliği işçi sınıfı yani milyarlar üretir ancak tüm dünyanın kaderi neredeyse bir avuç insanın iki dudağı arasından dökülecek sözcüklere bağlıdır. Her şeye kapitalist sömürü düzeninin bir avuç efendisi karar veriyor. Neyin üretilip neyin üretilmeyeceğinden, bir hastalığın ilacının patentlenip patentlenmeyeceğine kadar… Bu sistem kanımızı emiyor ve hayatımızı çalıyor! Her şey çok açık değil mi? Asıl düşman virüs değil, insanlığa acı çektiren kapitalizmdir!
Çaykur’un Zararı Neyin Zararı?
Helallik
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
Son Eklenenler
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...