Buradasınız
Aydınlı’da Kadın Sağlığı Semineri

UİD-DER Kadın Komitesi, işçi-emekçi kadınların örgütlenmesi ve sorunlarının çözümü yolunda mücadele etmeye devam ediyor. Emekçi kadınların çalışma ve yaşam koşullarına bir de sağlık sorunları eklendiğinde sorunlar daha da büyüyor, yaşamlarımız katlanılmaz bir hâl alıyor. Yaşamın her alanında var olan adaletsizlik, sağlık sorununda da açık bir biçimde önümüzde duruyor. Sağlık hizmetinin iyice paralı hale geldiği koşullarda herkes parası kadar sağlık hizmeti alıyor. UİD-DER Kadın Komitesi, herkese parasız ve kaliteli sağlık hakkı için mücadele ederken, emekçi kadınlarla dayanışmayı da ihmal etmiyor. 29 Eylülde, Aydınlı’da gerçekleşen “Kadınlarda Meme Kanseri” konulu kadın sağlığı semineri bu dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergiledi.
Etkinliğimizde ev kadınları, deri, tekstil, hizmet, metal gibi pek çok sektörde çalışan işçi kadınlar yer aldı. Bilgilendirme sunumu ve soruların sorulması ile UİD-DER sofrasında yapılan sohbetler olmak üzere iki bölümden oluşan etkinlik, katılan kadınlar tarafından oldukça anlamlı bulundu. Emekçi kadın kardeşlerimiz, semineri dikkatle dinlediler ve sorularını sordular. Her yıl 30 bin kadının ve her yedi kadından birinin meme kanserine yakalandığı gerçeğiyle yüzleşen kadınlar, yaşanan sağlık sorunlarının kaynağında ne olduğu ve nasıl çözüm bulunacağı konusunda hemşire arkadaşımız tarafından bilgilendirildiler. Kanser hastalığının ezelden beri var olmadığı, doğada ve yaşam koşullarımızda meydana gelen değişikliklerin ürünü olduğu vurgulandı. Genetik faktörlerin yanı sıra vardiyalı, yoğun stres ortamında çalışma, yeterli beslenememe gibi faktörlerin çok etkili olduğu anlatıldı. Verilen örneklerle bu hastalığa yakalanan işçi kadınlarla zengin ve medyatik simalar arasındaki fark çarpıcı bir şekilde ortaya kondu. İşçi-emekçi kadınların büyük kısmı kaliteli bir sağlık hizmeti alamadıkları, koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanamadıkları ve tedavi olamadıkları için yaşamlarını kaybediyorlar. Oysa zengin ve tanınan simalar aldıkları sağlık hizmetleri ve yaşam standartları sayesinde medyada boy göstermeye devam ediyorlar.
Sohbetlerimiz sırasında pek çok kadın hastaneye gittiklerinde yüzlerine bile bakılmadığını ve kendileriyle yeterince ilgilenilmediğini ifade ettiler. Bir ablamız, “ben süreyi ölçtüm; tam 1 dakika kaldım doktorun odasında” diyerek insanların sağlıklarının pek de düşünülmediğinden bahsetti. Bir başka kadın işçi ise tespit edilen bir kitlenin hiçbir tetkik yapılmaksızın ameliyatla alınmak istendiğini ve hastanelerin birer ticarethane gibi çalıştığını söyledi. Vardiyalı çalışan genç metal işçileri ise gelecekte kendilerini bekleyen tehlikenin farkında olarak, çalışma koşullarını nasıl değiştirebilecekleri konusunda sorular sordular.
Sağlık hizmetinde olduğu gibi her şeyin para karşılığında alınıp satıldığı ve kâra dayandığı düzende, bu sorunlara karşı emekçi kadınlar olarak bir araya gelmek oldukça anlamlıydı. İşçi kadınların pek çoğu ayrılırken bu seminerlerin daha fazla kadına ulaşması gerektiği duygularını paylaştılar, harcadığımız emekten dolayı bizlere teşekkür ettiler. Bulundukları mahallelerdeki, işyerlerindeki kadın arkadaşlarına da bu faaliyetleri taşıma sözü verdiler. Bu anlamlı mücadelemizin tüm coşkusunu ve inancını daha pek çok emekçi kadına taşıyacak ve hayatı paylaşacağız.
İşçi Olmak Sessiz Kalmak Değil
Sakarya’da İşçi Katliamı
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...