Buradasınız
Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Emekçi kadınlar olarak kendimiz ve çocuklarımız için kaygılarımızın büyüdüğü günler yaşıyoruz. Geçim derdi, yoksulluk, gelecek kaygısı büyüyor. Dünyamızın dört bir yanında süren savaşlar, büyüyen şiddet, yaşanan acılar canımızı yakıyor. Bunca sorun karşısında pek çoğumuz kendimizi yalnız, çaresiz hissediyoruz. Evlatlarımızı kötülüklerden nasıl koruyacağımızı düşünüp endişeleniyoruz. Elbette endişelenmekte haklıyız. Hangi emekçi kadın bir yaşam kurmaya çalışırken, çocuğunu büyütürken her gününü endişeyle geçirmek ister? Hepimizin hayalidir kaygılardan, acılardan uzak yaşamak, çocuklarımızı güvenle büyütmek. Peki, nasıl oluyor da hepimiz aynı hayali kuruyorken, hayalimiz bize bu kadar uzak görünüyor? Çünkü milyonlarca insan olarak aslında aynı kaygıları taşıdığımızın, aynı şeyleri istediğimizin, birbirimizin derdine merhem olabileceğimizin farkında değiliz.
Dünyamıza, tarihe, çevremize dikkatle baktığımızda insanların birlik içinde hareket ederek büyük değişimler yaratabildiğini görürüz. Ama bugün ihtiyaç duyduğumuz büyük değişimleri gerçekleştirebileceğimize dair inancımız çok zayıf, hatta yok. Pek çoğumuz böyle gelmiş, böyle gider diye düşünüyoruz. Aynı sorunları yaşayan insanlar olarak birlik içinde hareket edebileceğimizi düşünmüyoruz, birbirimize güvenmiyoruz. Sendikalarımızda, ekonomik, demokratik, siyasal haklarımız için mücadele yürütebileceğimiz örgütlerimizde yan yana olmadığımız için aramızdaki bağlar ve birlikte hareket etme kapasitemiz zayıf. İşte bu örgütsüzlük durumudur ve sorunlarımıza çözüm bulmamızın önündeki esas engel budur.
Örgütsüzsek, tek başımızaysak büyük değişimler yaratamayız, bu doğru. Ama bu, tek tek insanlar, emekçi kadınlar olarak her şeyi sineye çekmek zorunda olduğumuz anlamına mı gelir? Her haksızlığa boyun eğeceğimiz, “faydası olmaz” deyip bir yaraya merhem olmaktan geri duracağımız anlamına mı gelir? Toplum olarak örgütsüz olmamız vicdanımızı susturacağımız, haklılığımıza rağmen duyarlılığımızı, tepkilerimizi bir kenara bırakacağımız, onurumuzu çiğneteceğimiz anlamına mı gelir?Elbette hayır!Çünkü bizim, emekçi kadınların kendimize, evlatlarımıza, sevdiklerimize, toplumumuza ve dünyaya karşı sorumluluklarımız var.
Mesela UİD-DER’li bir anne çocuğunun gittiği okulda istenen paraya itiraz ettiğinde diğer emekçi kadınların da itiraz ettiğini ve istenen paranın yarı yarıya düşürüldüğünü anlatıyor. Direniş yaşamış bir kadın, katıldığı UİD-DER etkinliğinde kendileri işten atılsa da direniş sayesinde işyerlerinde tuvalet sorununun çözüldüğünü anlatıyor. “Biz de daha önceki zamanlarda yürütülen mücadeleler sayesinde 8 saat çalışma gibi haklar elde etmedik mi?” diye hatırlatıyor. Kaz Dağlarında, İkizdere’de, Akbelen’de, kâr uğruna doğanın katledilmesini engellemek için mücadele eden emekçi kadınları hatırlayalım. Onlar sorumluluk aldılar ve irade gösterdiler. Ormanlarının talan edilmesini istemeyen genç yaşlı yüzlerce emekçi kadın, “karşımızda devlet var, büyük sermayedarlar var, bizim gücümüz yetmez” demeden ellerinden ne geliyorsa ortaya koydular ve belki de kendilerinin de beklemediği bir etki yarattılar. Demek ki sorunların çözümü yolunda bizim bir adım atmamız, haksızlığa karşı sesimizi çıkarmamız işyerimizdeki, çevremizdeki diğer emekçi kadınlara, işçi kardeşlerimize güç ve cesaret verir.
Biz tepkisiz kalırsak yarınımızı kurtarmamızın imkânı olmaz, kapitalist egemenler başımıza daha çok çoraplar örer. Amabiz gözümüzü yummazsak, alışmayı, kabullenmeyi reddedersek, gerçekleri anlatmaktan çekinmezsek bugün tek başımıza olsak bile yarın çoğalırız.Bugün sorunlarımıza çare bulamasak bile yarın buluruz. Mesela “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” diyen UİD-DER’in çağrısına güç verirsek bizim gibi çözüm arayan emekçi kadınlara ulaşabiliriz. Evlatlarımız için birlikte adımlar atabiliriz. Mesela Filistin halkının katledilmesine karşı meydanlara çıkan emekçi kadınların, gençlerin, işçilerin mücadelesini büyütürsek, yarın bombaların bizim başımıza ya da başka halkların başına yağmasını engelleyebiliriz.
Kendimiz, evlatlarımız, toplumumuz, dünyamız için attığımız küçük adımlar olmadan büyük değişimler gerçekleşmez. Biz emekçi kadınlar, bize dayatılan yalnızlık, çaresizlik, güçsüzlük bariyerlerini aşalım, bir kurtarıcı beklemeden ilk adımı atanlardan ve değişime emek verenlerden olalım.
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.