Buradasınız
Birlik Olduk Çay Molasını Geri Aldık!
Esenyurt’tan bir grup kadın işçi

Çalıştığımız fabrikada üç vardiya halinde gece gündüz çalışıyoruz. İşler çok yoğun olduğu için bizleri 16 saat mesai yapmaya zorluyorlar. Patronlar, bizleri insan yerine koymadığı için 16 saati normal görüyorlar. Onlar öyle alışmışlar ki kimin ihtiyacı olduğunu kimin borçlu olduğunu iyi biliyorlar. Birçok arkadaşımız 16 saat mesaiye bırakılıyor. Bu kadar uzun süre mesaiye kalanlar adeta insanlıktan çıkıyor. Yorgunluktan renkleri değişiyor.
16 saat mesainin içinde sadece 15 dakika çay molası veriliyordu. Müdür, “bundan sonra mesaiye kalanların 15 dakika çay molalarını kaldırdık” dedi. Biz de kendi aramızda toplanıp işbaşı yapmadan insan kaynaklarına gidip konuşalım diye karar aldık. Gündüz vardiyası olarak hep beraber insan kaynaklarına gittik. Arkadaşlarımızın birisi “var olan bir hakkımızı bizden neden almaya çalışıyorsunuz, o zaman bizleri mesaiye bırakmayın” dedi. Başka bir arkadaşımız “hayvanları bile biraz çalıştırınca otunu, suyunu veriyorlar, biraz dinlendiriyorlar” dedi. Bütün arkadaşlar bir şekilde sıkıntılarını dile getirdi. İnsan kaynakları sorumlusu sanki durumdan haberi yokmuş gibi davrandı, notlar aldı, “biz gerekli yerle görüşürüz” dedi. Bizler evlerimize gittik. Bizden sonraki vardiya da insan kaynaklarına giderek çay molasının tekrar verilmesi için konuşmuşlar. “Madem bizlere 15 dakika çay molasını çok görüyorsanız bizleri mesaiye bırakmayın” demişler. Sonra insan kaynakları “çay molasına çıkabilirsiniz” demek zorunda kaldı.
Bizler birlikte hareket etmeseydik çay molamızı bile elimizden alacaklardı. Demek ki biz işçiler çalıştığımız fabrikalarda sorunlarımızı ancak ve ancak birlik olursak çözebiliriz. Robotların bile yağını verenler, bakımını yapanlar bizlere bir bardak çayı çok görüyorlar. Bizleri şu yasak bu yasak diye robotlaştırıp insan olduğumuzu unutalım istiyorlar, bizleri canımızdan bezdiriyorlar. Hem bizleri zorla mesaiye bırakıyorlar hem de nefes almadan çalışmamızı istiyorlar. Ama biz robot değil insanız ve birlik olup onların önümüze getirdiklerini kabul etmedik, birlik olup geri adım attırdık. Hakkımızı olanı geri aldık onların elinden. Arkadaşlarla “birlik olursak bunların her istediğini kabul etmeyiz, sorunlarımızı çözebiliriz” diye konuştuk. Bizler “gücümüz birliğimizdir” diyen işçilerin torunlarıyız, bunu bilmemiz ve ona göre davranmamız gerekir.
Mümkünse Bizi Düşünmesinler
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...