Buradasınız
Biz Mücadele Ettikçe Güzel Olacak Her Şey
Ankara’dan emekçi bir kadın

Merhabalar dostlar. Ben şantiyede çalışan emekçi bir kadınım. Sizlerle yaşadığımız küçük bir olayı ve bu olayın bize hatırlattıklarını paylaşmak istiyorum. Şantiyede sahada çalışan işçiler hava koşullarına uygun montlar giyiyorlar. Bunlara KKD yani “Kişisel Koruyucu Donanım” deniliyor. Bu ürünler pahalı ürünler ve bir yerlerine zarar geldiğinde patrona yenisini aldırmak o kadar kolay olmuyor. Bir arkadaşımızın montunun fermuarı bozuldu. Yenisini aldırmak da bir hayli zaman alacaktı. Malûm, havalar çok soğuk. Biz de montu tamir etmeye giriştik. Pek çok işyerinde benzer durumlarla karşılaşıyorsunuzdur sizler de. Fermuarın kopan kısmına silikon döktük. Biraz fazla dökünce gene kapanmadı. Fazlalığı bıçakla kazıdık. Bu işlem yaklaşık bir saat sürdü. Sonrasında ucunu pense ile sıkıştırınca fermuar ilk günkü gibi oldu. Şimdi düşünüyorsunuzdur “bu olayı nereye bağlayacak” diye…
Bu olay bana mücadelemizi hatırlattı. Çünkü mücadele etmek biz işçilere karşımıza çıkan küçük büyük tüm sorunlarla da mücadele etme cesareti veriyor. İnsan yalnız olmayınca daha cesaretli oluyor. Cesaretli olunca da yaratıcı… Ben UİD-DER’le tanışmadan önce hiçbir sosyal faaliyetim olmuyordu. Sinema, tiyatro hak getire. Haklarımı bilmezdim ve yanımdaki iş arkadaşıma bile güvenemezdim. İçine kapanık pasif bir kadındım. İnsanlarla konuşamazdım. Bugün eskisi gibi ürkek, bilinçsiz bir kadın değilim. Çünkü örgütlü mücadele ile tanıştım ve kendime olan güvenimi kazandım. İşverene bile ağzının payını veriyorum. Ben burada UİD-DER’li bir emekçi kadınla tanıştım ve hayatım değişti. Hakkımı arayabileceğimi, önce kendime ve işçi arkadaşlarıma güvenebileceğimi, güvenmem gerektiğini öğrendim. Evet, bir şeyleri değiştirmek çok zor ama imkânsız değil. Emekçi kadınlar bir araya geldiklerinde her şeyi başarırlar. Yeter ki yan yana gelelim, sorunlarımıza birlikte çözümler üretelim. Şikâyet etmeyelim, mücadele edelim. Çünkü mücadele etmeden hiçbir şey başarılmıyor. Birlik ve dayanışma içinde olalım!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...