Buradasınız
Börekçide Sohbet: Yoksulluk, Gençler ve Sendika!
Ümraniye’den bir tekstil işçisi

Geçen gün arkadaşımın börekçi dükkânına uğradım. Bir masada oturmuş çayımı içerken yan masada 20’li yaşlarda iki gencin sohbetine kulak misafiri oldum. Gençler havalandırma işinde çalışıyorlarmış, iş koşulları son iki senede daha da kötüye gitmiş. Ne iş kıyafeti, ne koruyucu ekipmanlar veriliyormuş. Gençlerden biri “yabancı dilim olsa, biraz param olsa iki dakika durmam bu ülkede. Sabahın karanlığında çıkıyoruz evden, akşamın karanlığında da işten çıkıyoruz. Böyle ömür mü geçer? Ne yediğinden ne içtiğinden tat alıyor insan” dedi. Hemen diğer masada 60 yaş üstü, adının Rüstem olduğunu öğrendiğimiz amca lafa girdi: “Gençler size çok üzülüyorum valla. Sizin yaşlarınızda biz mutluyduk çalışırken. Siz şu an emeğinizin hakkını almıyorsunuz. Ben bir maaşla evlendim yuva kurdum, iki çocuk büyüttüm, biri öğretmen biri mühendis oldu” dedi. Gençlerden birinin “Nasıl yaptın bunları amca?” diye sorması üzerine Rüstem amca şunları söyledi: “24 yıl boyunca Devlet Malzeme Ofisi’nde işçilik yaptım. Bizim zamanımızda işçiye kıymet verilirdi. Daha doğrusu vermek zorunda kalırlardı. Haksızlık yapamazdı patronlar. Haksızlık yapmaya kalktıkları olurdu tabi. O zaman biz hep birlikte itiraz ederdik. En önemlisi sendikamız vardı, sahip çıkardı bize.”
Rüstem amcanın “bizim zamanımız” dediği zaman, 1980’de yapılan askeri faşist darbeden önceki yıllardı. Yani işçi sınıfının örgütlü olduğu zamanlardı. İşçi sınıfı 80 öncesi gerçekten de örgütlüydü. Haklarını bilen, patronlara karşı dik duran bir sınıf vardı. Askeri faşist darbe de bu yüzden yapılmıştı zaten. Amaç işçi sınıfının önünü kesmekti ve ne yazık ki darbe amacına ulaşmıştı. Evet, şimdi işçi sınıfı olarak 80 öncesi gibi örgütlü değiliz. Birçok hakkımız patronlar sınıfı tarafından gasp edilmiş durumda. Ama bu değişebilir; bunun için işçi sınıfı olarak işyerlerimizde, mahallelerimizde haklarımız için bir araya gelmeliyiz, örgütlenmeliyiz. 80 öncesinde işçi ağabeylerimizin, ablalarımızın yaptığı gibi patronlar sınıfının karşısında örgütlü, bilinçli bir sınıf olarak durmalıyız. İşte o zaman iş koşullarımızı düzeltebilir, yaşadığımız hayattan tat alabiliriz.
- Ekmeksiz İftar
- Nihayet Mango Yedim
- Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
- Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
- Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
- Hayat Pahalılığı, Zamlar, Yoksulluk: Bitsin Artık Bu Zulüm!
- Yoksul muyuz Değil miyiz?
- KDV İndirimleri, Vergiler, Zamlar, Müjdeler ve Hayatımızın Gerçekleri
- Enflasyon, Döviz ve TÜİK
- Yoksulluk Derinleşiyor Borçlarımız Artıyor
- Rüyalarımız Ancak Mücadele Edersek Gerçeğe Dönüşebilir
- Bir Özel Hastane ve İşçi Şinasi’nin Bebeği
- Emekli Milletvekilleri Mağdurmuş!
- Emekçi Kadınların Sağlıklı Yaşam Sırları
- “Ne Diyor Birileri: İş Yok! Nankör Bunlar Nankör”
- Zor Zamanlardan Geçiyoruz
- İstanbul’da 3 m² Kiralık Oda
- “Evi Az Isıttık”
- Nebatiler İçin Emekçiler Değersizdir
- Ya Bizim Geleceğimiz, O Ne Olacak?
Son Eklenenler
- Evlerden işyerlerine, çarşı pazardan okullara hayatın her alanında göçük etkisi yaratan hayat pahalılığı ve göçmen sorunu konuşuluyor. Her şeyin durmaksızın zamlanmasının yarattığı şaşkınlık paylaşılıyor sohbetlerde; uçurumun kıyısına sürüklenen...
- Çeşitli kentlerde kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sendikalaşan işçiler, patronların işten atma saldırısıyla karşılaşıyor. Bu saldırılara boyun eğmeyen işçiler, yeri gelip iş durdurarak yeri gelip...
- Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce insanın yaralandığı Çorlu tren katliamı davasının duruşması ertelendi.
- Son günlerde en çok konuşulan konuların başında göçmenler geliyor. Muhalefetinden iktidarına, TV programlarından miting alanlarına kadar hemen her yerde bu konu konuşuluyor.
- Katmerlenen toplumsal sorunlar, yarının belirsiz olması, iktidarın zorbalığı ve muhalefetin dermansızlığı emekçileri bir çıkmaza sürüklüyor. Aslında çıkışsızlık duygusunu yaratan şey, işçilerin kendi sınıf örgütlerinde birleşerek bağımsız bir güç...
- Abadan şehir merkezinde Metropol adını taşıyan inşa halindeki 10 katlı bir bina 23 Mayıs Pazartesi günü aniden çöktü.
- İspanya’da da on binlerce işçi artan hayat pahalılığına, kötü çalışma koşullarına, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmasına karşı grevler örgütlüyor.
- Temel gıda maddelerine yönelik devlet desteğindeki kesintilere, artan enflasyona, tırmanan hayat pahalılığına karşı sokaklara çıkan emekçilerin protestoları ikinci haftasını geride bıraktı.
- Almanya’da eğitim ve sosyal hizmetler alanında çalışan işçiler, 130 ilâ 180 avroya varan ek ödenek, haftalık izin sürelerinde artış ve kadro eksikliğinin giderilmesi için ödeneklerin arttırılması gibi kazanımlarla taleplerini kabul ettirdi.
- Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuşan Erdoğan, işi yapacak müteahhide “Burayı ne kadar zamanda bitireceksin?” diye soruyor. Müteahhit “36 ay” diye cevap verdiğinde Erdoğan bu süreyi beğenmiyor, müteahhit süreyi bu sefer 24 aya...
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...