Buradasınız
Bul Karayı Al Parayı ya da AKP Hokkabazlığı
Adana’dan UİD-DER’li bir işçi
90’ların hemen başları, 92-93 falan. Bir inşaat firmasında sıvacı olarak çalışıyorum. İnşaat işleri genelde yorucu olmakla birlikte sıva işi çok daha yorucu bir iş.
Gene bir mesai bitiminde eve dönüyoruz. Birinci dolmuştan indik, ikinci dolmuşa binmek için durağa doğru yürüyoruz. Nasıl da yorulmuşuz. Açlık ve yorgunluk başımıza vurmuş adeta. Adım atmaya mecalimiz kalmamış. Dolmuş durağı şehrin ortasından akan nehrin hemen kenarında. Cadde ile nehrin arasında bir dinlenme parkı var. Az ileriden belli belirsiz bir ses yükseliyor. Sesin geldiği noktada insanlar birikmiş. Parkın beş-on metre içerisinde bir ağacın altında uzun boylu sarışın bir adam “bul karayı al parayı” diye bağırıyor. Arkadaş bana dönüp “ne o lan film setine mi düştük” diyor. Ben dudak büküp “bakalım hele” diyorum. Yaklaşıyoruz. Meraklı kalabalık gözlerini masanın üzerindeki iskambil kâğıtlarından ayıramıyor. “Hadi abiler bul karayı al parayı. Basan yok mu?” İskambil kâğıtlarının yerlerini öyle bir değiştiriyor ki altı üstü üç kâğıt içinden karayı bulmak kolay gibi görülüyor ama gerçek hiç de öyle olmuyor.
Adamın biri biraz öne çıkıp masanın başına geliyor. Oyunu kuran adam karşısındakini adeta kışkırtırcasına “hadi abim bul karayı al parayı” diye bağırıyor. Adam cebinden on lira çıkarıyor. O tarihlerde iyi para. Kâğıtlardan birinin üstüne koyuyor parayı. Adam paranın altındaki iskambil kâğıdını çeviriyor. O ne! Adam karayı buldu valla. On lira bastı on lira kazandı, alıp parayı gözden kayboldu. Hemen ardından bir adam daha, o da 20 lira çıkarıp bastı. O ne! Gene kara çıktı. O da parasını alıp uzaklaştı. Arkadaş bana dönüp göz kırparak şöyle bir baktı. O an anladım aklından geçenleri. Kulağına eğilip “Sakın ha. Numara oğlum. Adam bizi soyup soğana çevirir” dedim. Dedim ama boşuna demişim. Haftalığımızı yeni almışız. Bir hafta boyunca sıva yaparak, canımız çıkarak kazanmışız. O da 3-4 günde bitiyor zaten. Kolundan tutuyorum arkadaşı, nafile. İlk önce on lira bastı. Adam parayı bastığı iskambil kâğıdını çevirdi. Gene kara çıktı. Ben artık iyice işkilleniyorum. Kesin bir hile var bu işte. İyice yeme çekiyor arkadaşımı bu adam. Nesi var nesi yoksa cebinde, söğüşleyecek. Sonra bir 20 lira çıkarıp bastı, gene kazanıyor. “Hadi gidelim bak kazandın kârdasın” diyorum. Adam “helal olsun abime” diyerek iştahlandırıyor arkadaşımı. Cebinde 450 lirası var. 200 lirasını alıp 250 lirasını basmaya niyetleniyor. Adamın gözleri şimşek gibi çakıyor paraya. Elinden tutuyorum arkadaşın “sakın ha” diyorum. Ve olan oluyor. Arkadaşım 250 lirayı basıyor iskambil kâğıdının üzerine… Adam paranın altındaki iskambil kâğıdını yavaşça “hoop” diyerek çeviriyor ve maalesef bu kez kırmızı. Gidiyor arkadaşın 250 lirası. Arkadaş kıpkırmızı. Kolundan tutup şiddetle savuruyorum arkadaşı kalabalıktan dışarı. Hiç konuşmadan dolmuşa yürüyoruz.
İşte bu işin adına “hokkabazlık” deniyor. Hokkabazlar sadece küçük bir masanın üzerinde “bul karayı al parayı” diyerek el çabukluğu yapıp 5-10 liramızı söğüşleyenlerden ibaret değil. Asıl hokkabazlar bizlerin iliklerine kadar sömürülmesinin, geçmişteki işçi kardeşlerimizin örgütlenip mücadele ederek kazandığı sosyal haklarımızı kimi yasalar çıkararak patronlara peşkeş çekilmesinin önünü açan burjuva partilerdir. İşte kıdem tazminatlarımızın fona devredilmesi de böyle bir hokkabazlıktır. AKP işçilerin bir gün bile çalışsa kıdem tazminatı alabileceği yalanını söyleyerek hokkabazlığın en büyüğünü yapıyor. Ama İŞÇİ DAYANIŞMASI okurları ve UİD-DER’li işçiler olarak bizler bu hokkabazlığa düşmüyoruz. İşçi Dayanışması sitesi bu hokkabazlığı bütün yalınlığıyla ortaya koyuyor. Kıdem tazminatımızı yok etmek üzere çalışma yürüten hükümet, bizleri ikna etmeye çalışıyor. “İşçilerin çoğu kıdem tazminatı alamıyor, fonla birlikte tüm işçiler tazminat alacak” diyor. Amaç kafaları karıştırmak, bizleri fona razı etmektir. Oysa fonla birlikte hak kaybına uğrayacağız. Kıdem tazminatımız 30 gün üzerinden hesaplanmayacak. Daha da önemlisi, fonda biriken paramızı alabilmek için 10 yıl beklemek zorunda kalacağız. Nedense bu gerçekleri bizlere söylemiyorlar! Bu fonda biriken paralar ise patronlara peşkeş çekilecek. Zaten amaç büyük fonlar yaratmak ve bu fonları patronların kullanımına açmak... İşsizlik Sigortası Fonundan şu ana kadar patronların ve devletin kasasına 16 milyar lira aktarılmış durumda. Kıdem tazminatı fonunun da başına bu şekilde çorap örülecek. İşsizlik Sigortası Fonu üzerinde bizlerin hiçbir denetimi yok, kıdem tazminatı fonu üzerinde de işçilerin denetimi olmayacak. Patronlar kıdem fonunu istedikleri gibi kullanacak ve bizlerin parasını cebe indirecekler. İşçileri düşündüklerini iddia edenler, işçilere yalan üstüne yalan söylüyorlar. Eğer hükümet gerçekten de tüm işçilerin kıdem tazminatı almasını istiyorsa taşeron, esnek ve güvencesiz çalışmayı yasaklamalı, özel istihdam büroları kurmaktan vazgeçmelidir. Bunların yanı sıra, kıdem tazminatı ödenmeyen işçinin tazminatını devlet karşılamalı ve daha sonra bunu patronlardan tahsil etmelidir.”
HOKKABAZLAR yalan söylüyorlar. UİD-DER bizlere gerçekleri gösteriyor. İşçi Dayanışması okurları ve İşçi Dayanışması sitesini takip eden işçiler gerçeklere ulaşabiliyor, örgütleniyor, patronlara ve patron sözcüsü HOKKABAZLARA karşı mücadele ediyor. UİD-DER saflarında mücadeleye.
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10...
- Her yılın sonunda asgari ücret ve bütçe görüşmeleri yapılıyor, yıl bitmeden de karara bağlanıyor. İşçilerin büyük bir kısmı asgari ücret görüşmelerini yakından takip ediyor, çünkü asgari ücrete yapılan zam oranı tüm çalışanları ilgilendiriyor. Ama...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikalardan Hitachi Energy’nin ardından 13 Aralık Cuma günü GE Grid Solutions ile Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli fabrikalarında da MESS grevleri başladı. Schneider Elektrik ve GE Grid...
- Her açıdan zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Ama işçi ve emekçiler olarak neredeyse hepimiz 2025’in daha zorlu bir yıl olacağında hemfikiriz. Çünkü sermaye sınıfı ve iktidar, neden oldukları ekonomik yıkımın bedelini biz işçi ve emekçilere ödetmeye...