Buradasınız
Cibali’nin Kadın İşçileri

Osmanlı döneminde Haliç’in kıyısında kurulmuş Cibali tütün fabrikası. Bu fabrikanın etrafında kurulmuş yoksul işçi mahalleleri. Derme çatma gecekondularda yaşam kavgası, ekmek kavgası, fabrikada hakkını alabilme kavgası veren tütün işçileri. Onlar, Ahmed Arif’in de dediği gibi yoksul, yorgun ama yiğit, pırıl pırıl namuslu işçilerdir. Hele kadınlar nasıl cefakârdırlar. Kıyılan tütünlerin ince, katil tozu ile yalnız ciğerleri değil, gözlerine, gözeneklerine kadar zehirlenen işçi kadınlar… Köylerinden İstanbul’un kenar mahallerine savrulur, fabrikalara giderler, işçi olurlar. Omuzlarındaki ev işlerinin, çocuk bakımının üzerine bir de fabrika işçiliği biner. Omuz omuza çalışırlar. Kadın-erkek omuz verirler birbirlerine. Onların dayanışması ve birlikteliği diğer işçileri de etkiler.
Kadın, erkek binlerce işçi omuz omuza mücadele eder. Daha 1893’te Cibali tütün işçileri ücretlerini arttırmak için grev yaparlar. Osmanlı’da ilk büyük grev dalgası 1908’de gerçekleşir ve sanayi kentlerini adeta sarsar. Tütün işçileri de bu grevlerde önemli rol oynarlar. Ücretlerini arttırmak ya da tatil hakkı elde etmek için verdikleri haklı kavga, diğer işçilere örnek olur. Meselâ 1904’te Cibali işçilerinin grev yapacağı haberi, dönemin Osmanlı yönetimini o kadar korkutur ki, daha grev başlamadan grevin önünü kesmek için nice dalavereler çevrilir. İşçilerin Avrupa’daki gibi ayaklanmasından korkan Osmanlı egemenleri, öncü işçilerden Müslüman olmayanları tespit ederek sürgüne yollar ve tecrit ederler. Anadolu’dan gelenleri ise memleketlerine gönderirler. Bütün bu baskılara rağmen tütün işçileri mücadelelerinden vazgeçmezler.
İşyerinde öğle yemeği verilmesi ve sağlık sorunlarını çözmek üzere sağlık bölümü kurulması için mücadele verirler. Mali sıkıntı yaşayan işçi arkadaşlarına yardımda bulunmak amacıyla dayanışma sandığı kurarlar. Cibali tütün fabrikası, civar bölgelerde oturan yoksul emekçi ailelerin hayatlarını değiştirir. Kadınların çalışmasına hoş bakılmadığı bir dönemde binlerce kadın işçileşir. Türkiye’de ilk kez bir fabrikada kreş kurulur. Bir kadın işçi kazandıkları hakları şöyle anlatıyor: “Burada ikramiye var. Sosyal haklarım var. Giyimim var. Yakacak odun parası veriliyor. Tüm işçilere… Çocuklarımıza bakılıyor ve çocuklarımıza iç çamaşır, atlet, ayakkabı, çorap, kahvaltı… Belki ben evimde bal yiyemiyordum. Bizim yuvadaki çocuklara içerisinde bal, kaşar peyniri, yumurta, çay, süt olan bir kahvaltı çıkıyordu ve fabrika yemeğinden ayrı yemek veriliyordu. Kreşin ve yuvanın ayrı birer doktoru vardı. Kalori listesine göre yemek yapılıyordu.”
Cibali tekel, tütün ve sigara fabrikasının kadın işçilerinin çoğu daha 13-14 yaşlarında fabrikada tütün işçiliğine başlarlar. Elleri minicik işçi kızlar burada büyürler. Bir kısmı burada evlenir. İşçilerin dostluğunu, kardeşliğini, dayanışmasının önemini yine onlardan biri ne güzel ifade ediyor: “Sen buraya üstün çıplak gel, giydirip gönderirler seni. Ben annemi ve babamı burada kaybettim. İkisinde de beni hazırlayıp öyle gönderdiler. Farklı bir dostluk var. Her şeyimizi paylaştık. Ekmeğimizi, suyumuzu, üstümüzü, başımızı, her şeyimizi paylaştık biz. Öyle bir dostluk vardı.”
Tütün işçisi bir genç kızın hayallerini anlatan “Fabrika Kızı” şarkısını, Bora Ayanoğlu, manevi ablasının fabrikada çalışırken yaşadıklarından etkilenerek yazar. Bu şarkı uzun bir dönem dillerden düşmez. “Fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi, sararken de hayal kurar bütün insanlar gibi.” Onlar bütün insanlardan daha büyük hayaller de kurdular. İçlerinden öyleleri vardı ki “bütün insanlar gibi” değil, bütün insanlık için hayaller kurdular. Cibali tütün fabrikası bir zamanlar binlerce işçinin hayat ve örgütlenme okulu oldu. Hatta işçiler aralarındaki birlik ve beraberlik duygusunun nasıl yaratıldığını anlatırken oraya “Cibali İşçi Üniversitesi” diyorlardı.
Türkiye’de 1970’li yıllarda yükselen işçi mücadelesi patronlar sınıfını korkuttu. İşçiler bilinçleniyor, fabrikalar işçilerin örgütlenme üniversiteleri haline geliyordu. Büyük grev ve direnişler, kitlesel eylemler patronların yüreğine korku salıyordu. İşçi sınıfının birliğini parçalamak için tezgâhlanan 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi, Cibali tütün işçilerini de hedef aldı. Öncü işçiler işten atıldı, işçilerin örgütlülüğü kırılmaya çalışıldı. Bu hedef doğrultusunda işçi sayısı oldukça azaltıldı ve fabrika 1995’te kapatıldı. Ancak Cibali tütün işçileri, verdikleri mücadeleler ve dostlukları işçi sınıfı tarihine kazındı; bugün bizler bu tarihi sahiplenerek kapitalist sömürüye karşı mücadele veriyoruz.
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...