Buradasınız
Edep Yahu!
İstanbul/Sancaktepe’den bir kadın işçi

Son günlerde insana pes dedirten, insanın aklı ile oyun oynayan şeyler duyuyor, görüyor ve izliyoruz. Kolayından nasıl zengin olunduğuna, devlet kaynaklarının nasıl yağmalandığına şahit oluyoruz. Bakanların, bürokratların ve diğer yetkililerin konumlarını kullanarak şirketlerini daha da büyüttüklerini, çeşitli kamu kuruluşlarında, özel şirketlerde güya danışmanlık yaparak ya da yönetim kurulunda yer alarak 3-5 maaş hatta 11 maaş aldıklarını öğreniyoruz. Ama aklımızın almadığı şey sadece bu yolsuzluklar, yağmalamalar değil. Adı geçen kişiler zerre utanma duymadan pişkince açıklamalar yaparak işlerine devam ediyorlar. Haklarında tek bir soruşturma dahi açılmaması karşısında “edep yahu” diyor insan.
Sağlık Bakanı yardımcısının eşinin ve oğlunun kurduğu şirketin, bakanlığın e-nabız işlemlerini 20. kez aldığı ortaya çıkıyor. Ama bu zat utanmadan çıkıp “şirketin kurucuları arasında eşimin olması ve oğlumun bir süre çalışmış olması dışında bağımız yok” diyor. En sevdiği sesin yazıcının sigorta poliçesi keserken çıkardığı ses olduğunu söyleyen İçişleri Bakanının, kendisi ve oğluna ait şirketin devlet kurumlarından iş aldığı, 5 yılda kârını 53 kat arttırdığı ortaya çıkıyor, tabii ki hiç bir şey olmuyor. Bu ortamda bir bakan yardımcısı da çıkıp eşinin kurucuları arasında olduğu şirketle bir bağının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi ve AKP Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısının, Sezgin Baran Korkmaz’ın hediye ettiği Audi A8 marka aracı kullandığı ortaya çıkıyor. Bu kişi hiç yüzü kızarmadan “ama benzinini ben kendim aldım” diyerek rüşveti meşrulaştırmaya çalışıyor. Ya 3-5 maaş alan bürokratlara ne demeli? Neymiş huzur hakkıymış! Sizin “huzurunuzun” bedelini bu halk huzursuzlukla, sefaletle ödüyor beyler! Bir tarafta 10 milyon işsiz, çaresizlikten intihar eden babalar ve gençler, pazardan çürük sebze toplamak zorunda kalan anneler… Diğer tarafta ise devlet kaynaklarını yağmalayan, yedikçe doymayan, bunu da kendisinde hak gören bir avuç utanmaz, arlanmaz! Emekçiler bu gerçeği görmüyor mu sanıyorsunuz? Hayır, biz her şeyi görüyor ve yazıyoruz. Bunların hiçbiri yanınıza kâr kalmayacak, hesap vereceksiniz!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...