Buradasınız
“Emekli Paramı Harcayamam, Ev Alacağım”
Beylikdüzü’nden bir elektronik işçisi
Her şeyi biz işçiler üretirken neden bu haldeyiz diye düşünmeden edemiyorum. Biz işçiler geçim derdiyle uğraşmaktan, bu dertlerin gerçek kaynağını unutmuşuz. Gerçek sorunlarımızı konuşamaz olmuşuz.
Fabrikamızda yirmi beş senedir çalışan bir abi vardı. Bir gün her sabah olduğu gibi, çay saatinden sonra herkes tezgâhının başına geçmişti. Bu abi emekli olduğu için fabrikada lokum dağıtmıştı. Biz de arkadaşlarla takılıp “abi hadi yine iyisin. Tazminat alacaksın, bizi lokumla mı kandırıyorsun? Kebap falan ısmarlamalısın” demiştik gülerek. Abinin cevabı “paramı harcayamam, ev alacağım” olmuştu ve bizle vedalaşıp gitmişti. Hepimiz onun adına sevinmiştik, “emekliye ayrıldı artık çalışmaz, zaten yıllardır çalışıyordu” diye. Dört ay sonra abi yeniden fabrikada işbaşı yaptı. Fabrikadaki arkadaşlar; “niye geldin? Ne güzel emekliye ayrılmıştın, git evde otur, namazını kıl, yaşın gelmiş zaten” dediler. Abi çok sert bir ses tonuyla “ben ev aldım, borcum var” dedi. Başka bir sohbetteyse işbaşında arkadaşın biri 2023 ile ilgili umutlu umutlu konuşuyordu. Ben de “2023’de ne olacakmış ki?” diye sordum. Emekli olup da fabrikaya dönen abi o sırada yanımda çalışıyordu. Şöyle dedi: “2023 yılından sonra biz artık 5 saat çalışacağız. Cumhurbaşkanımız boşuna demiyor, 2023’de her şey daha güzel olacak. Ekonomi büyüyor, o zaman daha da büyüyecek, her şey fazla olacak.” Ben de “iyi de abi ekonomi zaten büyüyor maşallah, 2023’ü niye bekliyorlar? Şimdiden çalışma saatlerini düşürsünler o zaman” dedim ve sordum: “Hem emeklilik yaşını ve prim gün sayısını kim uzattı?” Arkadaşlar hep bir ağızdan “AKP” dediler. Sonra bir arkadaş “öyle ama” diye sözümüzü kesti ve devam etti: “Emeklilik yaşını uzattılar, çünkü ekonomimizin güçlenmesi lazım. Sonra bizim dış düşmanlarımız var. Dışarıya karşı mahcup olmamak lazım!”
Ben de şunları söyledim: “Tabii ne demek, yıllarca çalış, didin, emekli ol, ama bir ev alacak kadar paran olmasın. Emeklilik maaşın yetmediği için bu yaşında tekrar çalışmak zorunda kal. Sonra da “dış düşmanlara mahcup olmamaktan” bahset! Ekonomi büyüyor ama biz maaşlar düşük olduğu için mecburen fazla mesailere kalarak giderlerimize yetişmeye uğraşıyoruz. Sonra da ekonomi büyüyor diye gururlanıyoruz. İşte biz kendi sorunlarımızı konuşmayınca patronların avukatlığını yapıyoruz. Bizleri sömürenlerin çıkarlarını düşünüyoruz. Biz işçiler kendi çıkarlarımızı düşünmeliyiz. Birileri bizim adımıza kararlar veriyor biz işçilere sormadan. Bu dünyanın güzelliklerini üreten işçiler olarak neden kararları biz vermeyelim? Bunu yapamaz mıyız? Yeter ki gücümüzün farkına varalım. Yemyeşil güzel bir dünyaya sahip olmak varken neden çölü seçelim?”
“Yasal mı Değil mi?”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...